“A takıma kadar yükselip, Avrupa’ya açılmak istiyorum”

Omonia’nın altyapısında oynayan 15 yaşındaki Kıbrıslı Türk futbolcu Süleyman Tuğra Hürdeniz, YENİDÜZEN’in SPORUN İZİNDE yazı dizisine konuştu, hedefinin ilk olarak Omonia’da A takıma yükselmek, ardından da Avrupa’ya açılmak olduğunu söyledi.

SPORUN İZİNDE YAZI DİZİSİ (14) SÜLEYMAN TUĞRA HÜRDENİZ

 “Omonia’ya giderken tedirginliğim vardı. Gidince oradaki ortamı gördüm ve o tedirginliğim bitti. Orada herkes herkese yardım ediyordu. Birbirimize sahip çıktık. Kıbrıslı Türk olduğum için Omonia kulübü beni hiç dışlamadı”

 “Kuzey Kıbrıs futbolu ile Güney Kıbrıs futbolu arasında çok büyük farklılıklar var. Orada daha her şey daha profesyonel… Gerek antrenman sistemi, gerek tesisleşme gerekse çekişme olarak orası çok çok daha iyi…” 

Hüseyin ÖZBARIŞCI

Kıbrıslı Rumların en köklü kulüplerinden biri olan Omonia’nın altyapısında mücadele eden Kıbrıslı Türk oyuncu Süleyman Tuğra Hürdeniz, Omonia kulübünün güneydeki en iyi oyuncu yetiştiren kulübü olduğunu söyledi. Hürdeniz, YENİDÜZEN’de her hafta farklı bir spor branşında gerek kendini kanıtlamış, gerekse gelişme çağında olan sporcu veya antrenörlerin konuğu olduğu SPORUN İZİNDE yazı dizisine konuştu, Omonia’da olmaktan dolayı mutlu olduğunu söyledi. 
Kıbrıs’ın her iki yanında futbol oynadığını belirten genç futbolcu, futbolda adanın kuzeyi ile güneyi arasında çok büyük farklılıklar olduğunu ifade etti, kuzeydeki futbolun çeşitli noktalarda gelişime ihtiyacı olduğunu kaydetti. 
Hem Türkiye’nin büyük kulüplerinden Fenerbahçe’de denenmesi, hem de sonrasında Omonia’ya transfer olmasındaki süreçleri anlatan Hürdeniz, tüm bu süreçlerde küçüklüğünden beri oynadığı Doğan Türk Birliği kulübü ve hocalarının katkısı olduğunu belirtti, teşekkürlerini iletti. 
Küçük yaşlarda Omonia’nın yapısına giden ve son dönemde A takıma kadar yükselmesiyle dikkat çeken Tahsin Özler hakkında da konuşan Hürdeniz, “Onu bu genç yaşta A takımda oynadığını görmek çok gurur verici bir şey. Ben de o noktalara gelmek isterim. Bunun çok çalışmak ve disiplinli olmakla gerçekleşeceğini biliyorum” şeklinde konuştu.


“Doğan Türk Birliği büyük bir camia…”

“Doğan Türk Birliği çok büyük bir kulüp, çok büyük bir camia… 5 yaşından beri hep Doğan Türk Birliği’nde oynadım. Orası beni yetiştiren yer, orada hocalarım bana hep sahip çıktı. Onların çabasını boşa çıkarmayacağım. Son dönemde tesisleşme yönünde de önemli adımlar attılar. Umarım, başarılı olurlar.”

 


“Fenerbahçe tesislerine ilk gittiğimde çok heyecanlıydım” 

“İstanbul’da çok farklı bir sistem vardı. Antrenmanları her gün programlıydı. Bizdeki gibi haftada 2-3 değil, Pazar hariç haftanın her günü çalışıyorduk. Antrenmanlar öncesinde salon çalışması yapıyorduk. Şu an Omonia’da da öyle... Her branş için ayrı hocalar var. Kondisyon hocası, ısındırma hocası vs… Küçüklükten beridir Fenerbahçe taraftarıyım. Fenerbahçe’nin tesislerinin kapısından ilk içeriye girdiğimde büyük bir heyecanım vardı. Açıkçası korkum da vardı. Kısa sürede o korkunun üstesinden geldim.”


“Omonia yaklaşık 25 maçımı izlemişti, gidip denendim beğendiler” 

► “Omonia maceram gelip beni izlemeleriyle başladı. Yaklaşık 25 maçımı izleyip beğendiler. Final maçından sonra beni çağırdılar. Antrenmanlara gitmeye başladım ve 1 hafta sonra bana seçildiğimi söylediler. Açıkçası ilk giderken bir tedirginliğim vardı. Gidince oradaki ortamı gördüm ve o tedirginliğim bitti. Orada herkes herkese yardım ediyordu. Birbirimize sahip çıktık. Kıbrıslı Türk olduğum için Omonia kulübü beni hiç dışlamadı. 1 yıldaki gözlemim; güneyde en iyi oyuncu yetiştiren kulüp Omonia’dır.”

“Mutluydum, bir anda duygulanıp, ağlamaya başlamıştım”

“Hat-rick yaptığım maç öncesinde (4-2 kazandıkları Pafos maçı) uzun süre gol atamamıştım. Hatta maçlardan sonra çok üzülüyordum. O maçta bir frikik oldu, bana o an bir özgüven geldi ve ben kullandım. Onu gole çevirdim. O golden sonra 2 gol, 1 asist daha yaptım. O gün çok güzel bir gündü. Dönerken babamla konuşuyordum ve babamla konuşurken bir an duygulanıp ağlamaya başladım. Çok mutlu olmuştum.”  


“Avrupa’da oynamak istiyorum” 

“Geleceğimi Avrupa olarak görüyorum. Çok çalışıp, kendimi geliştirip Avrupa’ya doğru büyük bir adım atmak istiyorum. Daha önceden güneyde oynamış ve bir yerlere gelmiş Kıbrıslı Türk futbolcular var. Onların yaptıklarını görünce daha da istekli oluyorum.  Şu anda Tahsin Özler örneği var. Onun bu genç yaşta A takımda oynadığını görmek çok gurur verici bir şey. Ben de o noktalara gelmek istiyorum. Bunun çok çalışmak ve disiplinli olmakla gerçekleşeceğini biliyorum. Tahsin de bana orada hep sahip çıkıyor, yardımcı oluyor.”

 


“Kuzey ile güney arasında çok büyük farklılıklar var…”

“Kuzey Kıbrıs futbolu ile Güney Kıbrıs futbolu arasında çok büyük farklılıklar var. Mesela, Doğan Türk Birliği’nde ben haftada 3 kez antrenman yaparken, orada haftanın neredeyse her günü antrenman yapıyorum. Orada daha her şey daha profesyonel… Gerek antrenman sistemi, gerek tesisleşme gerekse çekişme olarak orası çok çok daha iyi… Ben ilk gittiğim zaman erken yoruluyordum ve fiziksel olarak takım arkadaşlarıma göre daha düşük kalıyordum. Türkiye ve Kıbrıs’ın hem kuzeyinde, hem de güneyinde çalışma fırsatı buldum. Bizim onları yakalayabilmemiz için ilk olarak sahalarımıza odaklanmak gerekiyor. Bence her sahanın zeminin güzel olması lazım, her takımda her futbolcunun özel bir gelişim raporu tutulması lazım, güçlü altyapı kurulması lazım. Güneyde birçok takımın altyapısı çok güçlü... Bence oyuncuları bireysel anlamda da geliştirmek önemli... Kazanmak için değil, kazandırmak için oynamalıyız. Güneyde böyle…” 


Süleyman Tuğra Hürdeniz kimdir?

Süleyman Tuğra Hürdeniz henüz 15 yaşında. Bir yandan Necat British College’de eğitim hayatını sürdürüyor, bir yandan da Kıbrıs’ın güneyindeki köklü kulüplerinden Omonia’nın altyapısında forma giyiyor. Kıbrıs’ın kuzeyinde Doğan Türk Birliği’nin altyapısından yetişen Hürdeniz, geçtiğimiz yıllarda Fenerbahçe’de de denenmişti. 

RÖPORTAJ Haberleri

“Spor benim hayatım…”
“Önemli olan takıma verdiğim katkı”
"Atletizm hayatımın bir parçası..."
“Keşke bisikletçilere ülkemizde de saygı gösterilebilse…”
“Başarı çok çalışarak ve hedeflerinin peşinden koşarak gelir”