T. Ocağı, Lig’in ikinci devresinde çıkışı yakalayıp puanlar alıyor, üstelik de bunu güzel futbol oynayarak yapıyor.
Lefke karşısında da, ilk yarıda Remzi’nin şık vuruşları ile iki farklı galibiyeti yakaladılar. Ama ikinci yarıda takım yorulunca; oyundan düşmeler, topu kaptırınca ileride dört-beş adamla kalmalar ortaya çıkınca, haliyle değişiklikler de başladı. Başladı da, her nedense sanki ayıpmış gibi Ertaç bir türlü kendini değişmiyor.
Şimdi Ertaç Fanları bana yine kızacaklar ama, Burak’ın yerine ikinci yarıda orta sahaya Behiç’in alınması ile Ocak kalesine gelmeye başlayan Lefke; Behiç’le, Chicubu ile, Okan ile, Yılmaz ile tehlikeler yaratırken, Ocak; önce sakatlanan Yunus’un yerine Mehmet Uçar’ı, sonra yorulan kanat oyuncuları İbrahim ve Doğukan’ı, Ömer’i, hatta İlker Tek’i oyundan alıyor. Ama nedense hiç koşmayan, geri gelemeyen, futbol için artık ileri yaş sayılan 41 yaşındaki Ertaç’ı oyundan almıyor, daha doğrusu, eminim Ertaç oyundan çıkmak istemiyor.
Ocak, Lefke karşısında ikinci yarı goller yemediyse; bu biraz, başta kaleci Hüseyin olmak üzere, Ocak savunmasının, Ertaç hariç geriye gelerek savunmaya katkı koyan diğer futbolcuların başarısı ve Lefke futbolcularının son vuruşlardaki beceriksizliği nedeninden kaynaklandı.
Ertaç, karşılaşma boyunca; dört şut çekti, iki köşe atışı kullandı, beş duran topu rakip kaleye gönderdi, hepsinden sonuçsuz döndü. Tamam, takımı yönetiyor ama iki farkı yakalamışsın, ikinci yarıda yorulan takıma koşan futbolcular alırken, İbrahim veya Doğukan’ın yerine kendin çıkacaksın be evlat. Doksan dakika sahada kalacaksın diye bir kural yok.
Ocak özellikle ilk yarıda gerçekten iyi futbol oynadı. Sağ kanatta Doğukan ve İlker İnceler harika toplar getirdiler. Ortada Sillah müthiş çalıştı, soldan İbrahim ile geldiler, ortadan Ömer zorladı. Zaten iki gole imza koyan Remzi’ye asistleri Doğukan ile Sillah yaptı. Savunma hatasız oynadı. Bilal bir kez hata yaptı, onu da kaleci Hüseyin kapattı.
Lefke, ilk yarıda Burak’ın orta sahada etkisiz futbolu nedeniyle varlık gösteremedi. Tribünde oturan Başkan, Burak’a tepki gösterirken, devre arasında soyunma odasına giderek Burak’ın oyundan alınmasını sağladı. İkinci yarıda Behiç’in oyuna girmesi doğru tercihti. Lefke’nin oyundaki ağırlığı ve rakip kale atakları onunla başladı. Ama yukarıda yazdığım gibi; ne duran topları sonuçlandırabildiler, ne de birebirde Ocak kalecisi Hüseyin’i geçebildiler. Vuruşlarını ya savunma önledi, ya da topları dışarı gönderdiler.
Hakem İsmail Ercan’ı beğendim; kartları doğru, düdükleri net çalışı ve Mehmet Uçar’a yapılan faulü görmemesi nedeniyle faulü vermedikten sonra, yanına gidip elini sıkarak adeta özür dilemesi harika idi. Fizik olarak da mükemmel bir hakem.