“15 günde bir antijen testi kalkmalı. Haftada bir kez PCR yapılmalı. Son 72 saat içerisinde periyodik olarak yapılacak haftada bir PCR testi bu anlamda daha iyi bir ışık tutacak”
“Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim ve Kasım da olmak üzere ülkemizdeki baskın olan virüsteki delta varyantıdır. %95’in üzerinde bu tip görülüyor. Bu, en az iki kat daha fazla bulaştırıcıdır anlamına geliyor”
Yenidüzen Spor Servisi
Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, her Pazartesi Kanal Sim’de yayınlanan Sim Futbol programında açıklamalarda bulunarak COVID-19 salgını gölgesinde devam eden futbol sezonuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Şanlıdağ, şu anda uygulamada olan ve takımların 15 günde bir yaptırdığı antijen testi kuralının değiştirilmesi gerektiğini aktararak,
bu kuralın haftada 1 kez PCR testine dönüştürülmesi gerektiğini söyledi.
Antijen testi kuralının 3 ay öncesinde alındığına işaret eden Şanlıdağ, şu anda Delta varyantının daha etkili olduğunu ifade ederek, aktif olan delta varyantının iki kat daha fazla bulaştırıcı olduğuna dikkat çekti.
Virüsle ilgili olarak yapılan bazı söylemleri de değerlendiren Prof. Dr. Şanlıdağ, pozitif olan kişinin virüsü nereden aldığının tespit edilmesinin mümkün olmadığını, böyle bir tespit yapılmasının ancak laboratuvar ortamındaki detaylı analizle anlaşabileceğini belirtti.
“Uygulanan iki haftada bir antijen testi yapımı yanlış”
YDÜ DESAM Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, antijen testlerinde virüs miktarının tespit edildiğini söyleyerek, şu an için uygulanmakta olan 15 günde bir antijen testi yapımının yanlış olduğunu belirtti.
Şanlıdağ şu noktalara değindi:
“Sporcular, hepsi genç, hepsi aşılı, hepsinin bağışıklık sistemi güçlü. Ona göre beslenip, ona göre yaşıyorlar ama bazı riskler var, sporcu tam doz aşılı mı? Sporcuların bağışıklık düzeyleri onları koruyacak durumda mı? Şu an için uygulanan iki haftada bir antijen testi yapımı yanlış. Antijen testlerinde miktar virüs tespit edilir. Yani bu virüs miktarı arttıkça siz büyük oranda semptomlu hale geliyorsunuz. Herhangi bir semptomu olmayan aşılanmış, bağışıklık sistemi güçlü, genç, aktif bir kişide antijen testini yaparsanız, virüsü almış olsa da bunu tespit edemezsiniz. Çünkü virüs miktarı tespit edilecek miktarın altında olur. Ama bunu bir başkasına bulaştırır. Takımdan birine, idari kadrodan birine bulaştırır veya gider ailesine bulaştırır…”
“Haftada bir kez PCR yapılmalı”
Şu an için virüsün daha yaygın olduğunu ve daha fazla vakanın çıktığını belirten Prof. Dr. Şanlıdağ,
“3 ay önceki durum şu an ülkemizde söz konusu değil. Şu anki uygulamadan vazgeçilmesi lazım” dedi.
Şanlıdağ şöyle devam etti:
“15 günde bir antijen testi kalkmalı. Haftada bir kez PCR yapılmalı. Eğer Süper Lig için 16 takım var toplamda idari kadroyla birlikte 400 veya 500 kişiyi test etmek anlamına geliyor. Bu çok çok problem yaratacak bir durum değil. Son 72 saat içerisinde periyodik olarak yapılacak haftada bir PCR testi bu anlamda daha iyi bir ışık tutacak. Dolayısıyla şu anki uygulamadan vazgeçilmesi lazım. Tamam, bu kural belki 2-3 ay önce konmuş olabilir ama şu anda bir virüsle karşı karşıyayız. 3 ay önceki durum şu an ülkemizde söz konusu değil. Daha fazla vaka ve daha çok temas var. Bu karar tekrardan gözden geçirilmeli. Havalar soğumaya başladıkça, vaka sayılarında daha da devam edecek. Kapalı yerde maskesiz, korunmasız bir şekilde hele ki delta varyantı varsa 15 dakikadan fazla kalınmaması lazım.”
“Kimin bu virüsü nereden aldığı laboratuvar ortamda yapılacak detaylı analizle anlaşılır”
Virüsle ilgili olarak yapılan bazı söylemleri de değerlendiren YDÜ DESAM Başkanı Prof. Dr. Şanlıdağ, pozitif olan kişinin virüsü nereden aldığının tespit edilmesinin mümkün olmadığını, böyle bir tespit yapılmasının ancak laboratuvar ortamında yapılacak detaylı analizle anlaşabileceğini belirtti. Son dönemdeki yaptıkları çalışmalardan da bahseden Şanlıdağ; “Bizim yaklaşık 2 bin 67 COVID pozitif vaka üzerinde son 1 yılda yaptığımız bir araştırma var. Çok geniş bir çalışma bu… Temmuz ayından başlayarak, Ağustos, Eylül, Ekim ve Kasım da olmak üzere ülkemizdeki baskın olan virüsteki delta varyantıdır. %95’in üzerinde bu tip görülüyor. Bu, en az iki kat daha fazla bulaştırıcıdır anlamına geliyor. Bu virüsü taşıyan kişi, diğer virüs tiplerine göre daha fazla miktarda taşıyor. Kişi eğer aşılı ve bağışıklık sistemi güçlüyse daha hafif geçiriyor” ifadelerini kullandı.