İlk beş dakikada iki önemli gol pozisyonu... İkisinde de Musa. Önce kaçan penaltı sonrasında ise pas mı şut mu çelişkisi... Önde başlama fırsatı çok kısa bir sürede gitmiş oldu.
Baf Ülkü Yurdu tepki verip dengeleyecek düşüncesi vardı bende. İçeride oynayan ve puana şiddetle ihtiyacı olan bir takımın yapması gerektiği gibi... Ama olmadı top yine Cihangir’de kaldı.
Kendi sahadasında kalan top ve kovalayan Ülkü Yurdu futbolcuları. Baskı beraberinde bir penaltı daha getirdi. Cihangir bu kez affetmedi. Nurettin’le öne geçti. Baskı devam etti. Behiç’in savunmanın arkasına bıraktığı akıl dolu pası Joseph gole çevirmekte zorlanmadı.
Baf Ülkü Yurdu zaman zaman fazla adamla gitti. Özellikle kenar topları ile gol aradı. Kossi Ve Adeola sonuçlandırmada yetersiz kaldı.
***
Savunmanın uyumu
Tek neden olarak Kossi ve Adeola’nın yetersizliğini göstermiş olursak Cihangir takımının savunma oyuncularına haksızlık etmiş oluruz.
Çünkü bu pozisyonlarda Cihangir savunması dikkatli ve doğru yerdeydi.
Merkez savunma oyuncularının uyumu gözden kaçmadı. Zihni Temelci’nin yüksek enerjisi, Nurettin’in tecrübesi ile birleşti.
Mikail ve Hüseyin Hürben savunmayı tamamlayan isimlerdi.
Bana göre bu uyum rakibin bu bölgedeki etkisini azaltan en önemli faktördü.
***
Yakın oynamayı başarabilmek
Cihangir’de topla en fazla oynayan ve topu rakip sahaya taşıyan 4 isim vardı. Merkezde Eric-Behiç, kenarlarda ise Musa-Ali Öztürk.
Denge sağlamak için bu futbolcuların top alması mutlaka engellenmeliydi. Ben böyle bir hamle ve düşünce görmedim.
***
Gidip de dönmeyenler
Devre arası giden Ahmet Hatay ve Azat Tip, bu maçta arandı mı? Hem de fazlasıyla!
Bir de pozisyon gereği gidenler vardı. Sadece ofansif oynayanlar... Top kaybettikten sonra geri dönmeyenler. Takım arkadaşlarını yalnız bırakanlar…
Karşında oyunu iki yönlü oynayan bir takım varken bu düşünce tarzı ile kazanmak imkansızdı. Öyle de oldu.
***
Doğrular
Cihangir’in top rakipteyken takım olarak topun arkasına geçip savunma yapması doğruydu.
Saha içindeki yardımlaşma ve iletişim diğer bir doğruydu.
Çıkarken özellikle kenarları kullanması ve geniş alanda oynaması rakibin savunma yapmasını zorlaştıran başka bir doğruydu.
Kazanma arzuları da bir başka doğrusuydu.
Bu doğrular ile oynayan bir takımın kaybetmesi çok zordu.