Baf Ülkü Yurdu konuk ettiği GAÜ Çetinkaya’yı mağlup etmesi ile birlikte üst üste üçüncü galibiyetini hanesine yazdırdı. Seri yakalamanın, alıp götürmenin zor olduğu sezonda bu tarz seriler büyük önem taşıyor. Bir anda yukarılara yükselebiliyorsunuz.
Baf’ın geçen 10 haftalık süre içerisinde kadrosu artık uyumu yakalamış, kendini bulmuş. Bu oynadıkları oyun ile kendini belli ediyor. İyi yabancı oyuncuları mevcut. Zaten takımı ayakta tutan isimler onlar.
Savunmada Lawal güven veriyor. Özellikle Hamis’in hücuma takviyesi ile ileride yer alan Felix – Joseph ikilisinin üzerine kurulu bir oyun sistemleri var. Bu oyunculardan herhangi biri gününde oldu mu, rakipler zor anlar yaşayabiliyor. Hiç oyunda yokken dahi bir anda belirip skor tabelasını değiştirebiliyorlar. Bugün de öyle oldu.
Felix çabalamasına rağmen zaman zaman etkili olurken, Joseph yok dediğimiz bir anda orta alanda Erdinç’ten topu alarak Hamis’e asist yaptı, Hamis de bu ikramı geri çevirmedi. Erdinç – Joseph pozisyonunda faul yoktu ve devam kararı da oldukça yerindeydi. Golden sonra kalelerinde pozisyonlar verdiler ancak genç Erdoğan tabir yerindeyse devleşti. Ona da ayrı bir parantez açmak gerek. Önemli kurtarışlarla son bölümlerde sivrildi.
Bu galibiyet Baf’ın ayak seslerinin özellikle ligin üst kısmında daha net duyulmasını sağladı. Sezon başı konan hedefle şu anda bulundukları nokta farklı. Devamı gelebilir mi? Neden olmasın…
Çetinkaya, eksik oyuncuların sıkıntısını yaşamaya devam ediyor. Sakatlıkları bulunan İbrahim Çıdamlı ve Serhan Önet’in eksiklikleri hissediliyor. Oyun içerisinde kopmalar beraberinde pozisyonları da getiriyor. Örneğin sol bekin ceza alanı dışından birkaç kez kaleyi yoklaması veya savunmanın ortasında oynayan bir ismin orta sahaya kadar 30-40 metre top sürmesine müsade edilmesi gibi.
Geçtiğimiz haftadan farklı bir oyun sergilemedi Çetinkaya. Dört hafta önce Gençler Birliği’nin Baf’ı durdurduğu gibi bir önlem almalarını bekliyordum Felix ve Joseph’e, ama bunu yapmadılar. Çetinkaya’nın hücumdaki yabancıları bir hafta mahşerin üç atlısı olabiliyor, bir hafta sonra da tam tersi. Bu maçta iyi başlamalarına rağmen devamını getiremediler, takımlarının etkinliğini azalttılar. Onlara da pozisyon hazırlayan isimlerin de verimsizliği söz konusu.
Skor avantajını almalarının hemen arkasına Cenk’in alabileceği topu filelere atması Baf’ın ekmeğine yağ sürdü. Bulunan pozisyonlar da cömertçe harcanırken, akabinde gelen Hamis’in golü sonrası yapılan müdahaleler de çare olmadı. Bu tarz puan kayıpları, mevcut kredinin erken tükenmesine neden oluyor. Şampiyonluk hedefi ile mücadele ediyorsanız, ligin 10 haftalık bölümünde oynadığınız maçların neredeyse yarısına yakınını kaybetmemeniz gerekiyor...