K-Pet Süper Lig’de uzun süren hasret sona erdi.
Bir önceki gün açılış maçında GAÜ Çetinkaya-MTG maçıyla başlayan serüvende dün de Cihangir-Dumlupınar maçını izleme fırsatı buldum.
Yoğun yaz döneminde çok fazla hazırlık maçı takip edememem beni daha da heyecanlandırdı.
Zira isimler dışında takımların nasıl bir anlayışla çıkacağını merak ediyordum.
Cihangir’deki dizilişi ve oyun anlayışını az çok tahmin etsem de ligin yeni ekibi Dumlupınar’ın nasıl oynayacağı önemliydi. Dumlupınar açıkçası beklentimin çok altında bir futbol sergiledi.
Cihangir takımı bu maçı kazandı, Dumlupınar’a nazaran 1 tık daha fazla maçı istedi.
“1 tık” diyorum çünkü Cihangir takımı da bu maçta pozisyon bulmakta oldukça zorlandı.
Dumlupınar’ın ise maçın ikinci yarısında Hasan Bahtıkara’nın 30 metreden çektiği şut dışında Mehmet’i zorlayacak bir atağı yok.
Cihangir’de takımın eski oyuncularının etkisi bu maçta önemliydi. İlk maçlar her zaman zordur, zorlukları aşmanın yolu da birbirini iyi tanımakla olur.
Cihangir’de dün olan da buydu, Dumlupınar’a karşı tek artısı oyuncuların birbirini tanıması oldu.
Halil Turan’ı yeni transfer saymıyorum, yıllarca bu takımda oynadı, kaleci Mehmet ve Salih Say’ın da takımla uyumları bu maçta çok iyiydi.
Özellikle Salih Say, geçen sezon çok aksayan Cihangir savunmasına büyük güç katacak, bunun sinyallerini ilk maçta verdi. Burak Emir ile çok uyumlu bir ikili oldular.
Ortada Fırat-Yannick ikilisi bildiğimiz gibi. İlk devrede Fırat çok top kaybetse de bunu 90 dakikaya yaymadı ve maçın ikinci yarısında daha etkili bir rol aldı.
Cihangir takımında takımın yeni yabancı oyuncusu Telko Folley’i çok beğendim. Özellikle kontra atağa çok yatkın ve bu sezon rakip beklerin çok başını ağrıtacak.
Bu maçta da çok iyi pozisyonlar yarattı ancak son paslardaki yanlış pas tercihleri ve arkadaşlarını henüz tanımamasının zararını gördü.
21 yaş altı kontenjanından kendisine şans bulan Ali Öztürk’e ayrı parantez açmak gerek. Çoğu kişi Ali’yi yeni tanıyor olabilir ama ben Ali’yi Cihangir altyapısında oynadığı dönemden beridir takip ediyorum.
Bu seviyelere çok daha erken çıkabilecek kalitede ve karakterde bir oyuncu. Dün maçın kilit adamıydı, kazanmak için çok istedi, çabaladı ve mücadele etti. Toygar Davulcu futbolumuza yeni bir yıldızı daha görücüye çıkardı. Maçın içerisindeki direktifleriyle de oyuncusuna olan güvenini gösterdi.
Gelelim Dumlupınar’a… İlk maçın günahı olmaz… Bu takım henüz uyum sorununu aşamamış görünse de çok kaliteli isimlere sahip bir kadro yapısı var… Özellikle savunmada Müslüm-Erdoğ ikilisi belki de bu ligin en iyi savunma ikilisinden biri.
Başlarında ligimizin en tecrübeli antrenörlerinden Eralp Şerifoğlu gibi bir de isim varsa, Dumlupınar’da her an her şeyi beklemeli… Dün koordine olmakta zorlandılar, kompakt bir görüntü vermediler…
Bu takıma Kenan Özer’in de gireceğini düşünerek ilerleyen haftalarda farklı bir Dumlupınar izleriz diye düşünüyorum