Futbol heyecanı KTSYD Kupası ile başlayacak ama sezon boyunca sürdürülebilecek mi? Bakın orası belli değil.
Aşılanma çoğaldıkça, millet korunmayı mı bıraktı, yoksa gençler “Nasıl olsa bize bir şey olmaz” moduna mı girdi? Bilmiyorum ama bildiğim kesin bir şey var; o da Kovid 19 hastalığının pik yapması, hem yoğun bakımdaki hasta sayısının artması, hem de ölenlerin sayısının çoğalması.
Filyasyon (temaslı teknik takibi) da çöktü. Geçen gün Necati Özsoy’un sosyal medyada yazdığı gibi; hastalığı, kimin kime bulaştırdığı veya temaslıların kim olduğu konusunda ipin ucu kaçtı. Artık bunun takibini de yapamayacak noktaya geldi yetkililer.
Statlara girişte yapılacak sağlık kontrolleri elbette olumlu. Hastalığın yaygınlaşmasını önleyecek tedbirler arasında ama yeterli mi? Derseniz, açıkçası kuşkuluyum.
Sağlık Bakanlığının ve doktorların sürekli ikazlarına, hasta sayısının ve yoğun bakım ünitesinin bunca doluluğuna, hemen her gün ölenlerle ilgili korkutucu bilgiler gelmesine rağmen; düğünlerde, gelin ve damadı öpmek için ısrarla sarılanları kendi gözlerimle görünce, bu hastalığın daha uzun süre bizi boşlamayacağını anladım.
Hastalığın, futbolcular, teknik adamlar, hatta hakemler kanalıyla yayılacağı endişesi yanında, karşılaşmaları izleyecek taraftarlar arasında yayılacağı endişesi de oluştu bende.
Futbol, kadın-erkek daha çok genç yaş gruplarının sevgisini kazanmış bir spor dalı. Bunların da büyük çoğunluğu aşı olmayan veya hastalığı umursamayan kesimden oluşuyor. Yarın ligler başladığında, aşı karneleri olmadığı için istenilecek test belgesine her hafta verilecek parasal miktar bazılarının zoruna gidebilecek ve takımlarının maçlarına gitme düşüncesinden vazgeçirebilecek, haliyle bu da seyirci sayısını azaltabilecek.
Gidenlerin de, bir hafta veya üç gün önce alacakları test sonucunun doğruluk derecesi elbette kafalarda soru işareti bırakacak.
Tribünlerde dip dibe oturmaları, tezahürat yaparken birbirlerine tükürük ihracı sağlamaları da hastalığın yayılma hızını arttıracak. Bir de rakip taraftarlarla atışmalar anında fiziki temas olursa; yandı gülüm keten helva.
Uzun zamandır boşladığımız, maske-mesafe ve hijyen kurallarının yeterince uygulanmayacağı kış aylarında grip salgınlarının da başlayacağını hatırlarsak, salgının bitmek yerine daha da azacağı ve kabus gibi üstümüze çökmeye devam edeceği hiç de abartılı bir düşünce olmayacak.