Kenan’ın, Doğan T. Birliği takımının her şeyi olduğunu MTG karşılaşmasının ikinci yarısında hepimiz gördük.
İlk yarıda tüm topları doğru kullanabilen, ayağında top tutarak ileride çoğalmalarını sağlayan, yaptığı asistle takımının öne geçmesini sağlayan Kenan’ın başlarına bela olacağını anlayan MTG; önce Zihni’nin sonra da Ünal’ın kasıtlı ve sert fauller ile sakatladıkları Kenan ilk yarının sonuna doğru oyundan çıkmak zorunda kaldı. Kenan’ın oyunda kaldığı ilk yarıda MTG karşısında dengeyi kuran Doğan, ikinci yarıda yokları oynayarak, rakibinin neredeyse tek kale maç yapmasını izledi.
Emin’in yokluğunda stoperde Ahmet’e eşlik eden Farouk belki görevini yaptı ama özellikle Kenan’ın yokluğunda oynanan ikinci yarıda orta saha hakimiyeti tamamen MTG futbolcularının eline geçti. Farouk, rakibi durdurma özelliği dışında, ayağında top tutabilen, bu topları kanatlara veya dikine oyuna sokabilen bir futbolcu. O’nun orta sahada oynamayışı özellikle Kenan’ın oynayamadığı ikinci yarıda Doğan için handikap yarattı.
İkinci yarıda oyuna alınan Güvenç, Tunahan, Ufuk ve İsa da pozitif anlamda takıma katkı koyamayınca yenilgi kaçınılmaz oldu. Belki, Kaleci Ozan, Erhun’un çektiği şutu ellerinden kaçırarak talihsiz bir gol yedi ama ikinci yarıda MTG oyunun mutlak hakimi idi. Yani, nasıl olsa galibiyet golünü atacaktı.
MTG, bilinçli bir şekilde Doğan’ın her şeyi Kenan’ı sakatlayarak oyundan çıkmasını sağlayınca, istediği futbolu ikinci yarıda oynamaya başladı.
Ünal’ın, her zaman gördüğümüz orta saha yerine savunmanın göbeğinde oynaması, ilk yarı için doğru, Kenan’ın oynamadığı ikinci yarı için gereksizdi, Ünal, ikinci yarıda orta sahada oynama şansı bulabilseydi, takımın hücum gücü artabilirdi.
MTG, şampiyonluğu kovalayabilecek iyi bir kadroya sahip. Kanatları mükemmel kullanabiliyorlar. Orta sahada oynayan ve duran topları iyi kullanan, uzaktan sert vuruşlar yapabilen Erhun ve Şenol gibi, agresif ama hücum zenginliği yaratabilen oyuncular MTG’de iş yapıyorlar. Uğur, savunmanın sol kanadında oynamasına rağmen, hücuma katkı koyabilen iyi bir futbolcu. Yabancılar ise, rakip savunmayı oldukça zorladılar.
Hakem Turgay Misk, deneyimli bir hakem ama nedense bu karşılaşmada bocaladı. Kenan’a yapılan iki sert faul de kasıtlı ve topa değil, tamamen rakibe yapılan faullerdi. Sarı ile geçiştirdi. Kenan’a yapılan ve sakatlanmasına neden olan faul sonrası avantaj uygulaması nedeniyle oyunu devam ettirmesi doğru idi, ancak ofsayt gerekçesi ile topu MTG’ye vermesi yanlıştı; çünkü Doğan henüz atağı tamamlamamıştı. Kenan’ın yerde kaldığı yerden faul atışı vermeli idi. MTG kalecisi Ufuk, top hareket halinde iken oyunu başlattı, gördüğü halde oyunu devam ettirdi. Top taç çizgisini terk etmeden ve yardımcı bayrak kaldırmadan taç atışı verdi. Bu da yanlış bir karardı. En tartışılan kararı ise, MTG’nin ikinci golü öncesi Uğur’un ofsayt pozisyonunda olup olmaması idi. Yardımcı Hakem önce ortaya koşmadı, Turgay Misk verince koştu.