“Bu kader değil, bu ihmaldir”

İsias Otel enkazında arama kurtarma çalışmalarında çalışan bir isim de Atletizm Federasyonu Ferhat Sakallı’ydı

Türkiye’de yaşanan deprem ve Gazimağusa Türk Maarif Koleji kafilesinin Adıyaman’daki İsias Otel enkazında yaşamını yitirmesinin üzüntüsü devam ediyor. Yaşanan felakete kayıtsız kalamayan, iş aracı ve aletleri ile önce deniz, sonra karayolu aracılığı ile otel enkazına ulaşıp çalışmalara katılan bir isim de KKTC Atletizm Federasyonu Başkanı Ferhat Sakallı’ydı. Sakallı, enkazda yaşadıklarını YENİDÜZEN’e anlattı, “Bu kader değil, ihmaldir” dedi. “Sen bugün bana çocuğunu Türkiye’ye yarışmaya götürmek için verir misin? Bu durumda kendi çocuğumu bile yollamam” diyen Sakallı, “Bana müstahak görülen para ile ben anca o otellerde kalabilirim. Bunu tüm federasyonlar yaşıyor” açıklamasını yaptı.

 

Atletizm Federasyonu Başkanı Ferhat Sakallı, Adıyaman’a gitme kararını şöyle anlattı: “İnsanların çaresizliğini gördüm. Yardım istemeleri, kendi çocuklarımızın olması… Bunlar hepsi bizi tetikledi. Kayıtsız kalamadım. Empati yapabilirsin. Kendi çocuğunun orada olduğunu düşün. Bunları düşünerek çıktım ve gittim.”

 

Gerekli girişimleri yaparak Mağusa limanından iş aracı ve aletleriyle birlikte gemi yolu ile İskenderun’a giden Ferhat Sakallı, daha sonra karayolu ile yaklaşık bir güne yakın bir süre sonra Adıyaman’a ulaşabildiklerini kaydetti.

Sakallı, “Gemiye bindim, o yardım tırlarını gördüm. Kıbrıs halkı ile çok gurur duydum. Çünkü herkes seferber oldu. Bunlar önemli şeyler. Duyarlı bir toplumuz” açıklamasını yaptı.

“Hiltimi aldım, jeneratörümü aldım. Orada jeneratörün bayağı ihtiyaç olduğunu gördüm. Ufak bir jeneratör vardı, ona bir adaptör yaptım” diyen Sakallı, “Oradaki çocukların velileri, aileleri iletişime geçebilecekleri tek araç cep telefonları. Telefonlarını şarj ettiler” dedi.

Yolculuk esnasında yaptıkları gözlemde “Gaziantep’te hiçbir şey yoktu. İskenderun’da durum çok kötüydü” diyen Sakallı, “Oraya indiğimizde yangın vardı. Yangın uçakları söndürmeye çalışıyordu. Oradan çıktık, çok trafik vardı. Nur Dağı üstünden, köyler içinden geçerek, bayağı hiç bilmediğimiz bir yoldan tabelalara bakarak, insanlara sorarak yavaş yavaş gittik” dedi.

Adıyaman’a gittiklerinde İsias Otel enkazına yaklaşmakta zorlandıklarını aktaran Sakallı, “Öyle bir şey ki, polis şehrin girişini farklı taraflara aktardı. Konvoylar girişte sıkıştı. Aralarında kalmamak için farklı bir yola girdik. Otelin olduğu yere yaklaştığımızda ulaşmakta zorlandık. Ara caddeler hep enkaz, yol izin vermiyor. En son kenardan yıkıntıların yanından otele ulaştık” dedi.

Enkaz alanına ulaştığında ve yaşadıklarını aktardığında “Halen daha etkisinden çıkamadım, çok zor bir ortam” diye konuşan Sakallı, “Televizyondan görünenle orada yaşananlar arasında çok fark var. Bugün gece olur uyuyamam çünkü orada yaşananları gördüm, o soğuğu iliklerime kadar hissettim” ifadelerini kullandı.

Kendisi gibi oraya giden gönüllüler olduğunu, onların da çok iş yaptığını belirten Ferhat Sakallı, “Ben yanımda iki vinç operatörü götürdüm. Televizyondan gördüğüm kadarıyla operatöre ihtiyaç vardı. Ama orada gördükleri manzara sonrasında vinç kullanamadılar” dedi. Sakallı, “Bekledikleri şey değildi, dayanamayıp geriye çekildiler. Normal yardım edebildiler” ifadelerini kullandı.

 

İsias Otel’e ulaştığı anda yukarı çıkarak kimseye sormadan kendisinin iş makineleri kullandığını aktararak çalışmaya katıldığını söyleyen Ferhat Sakallı, “Üst plakayı açınca çocuklara ulaşmaya başladık. İnşaat işinden anlarım, kendi evimin her şeyini kendim yaptım ama enkazdaki kalın inşaat demirlerini, elinle bükebiliyorsun. Demirlerin çok güçsüz olduğunu gördüm. Kolon üstündeki betonu kolayca demir üstünden sökebilirdin. Çakılları dere çakılı gibi bir çakıldı, tutunması veya birleştirici bir özelliği yoktu. Zaten bina eskiydi. Bunları gördük” dedi.

Enkazın kum gibi olduğunu, canlı varsa bir ihtimal alt tarafta olabilir dediklerini söyleyen Sakallı, elleri ile enkazı kazdıklarını belirterek, “Tam film sahnesi gibi. Öyle bir sahne yaratmak istesen, daha fazlasını, daha kötüsünü yaratamazsın. Bir tarafta ateş yakmış insanlar, yorganlara sarılmış, iki yol arasında ateş yanına yatmış. İnsanlar çaresiz, yüzlerinde duygu yok. Yapacakları hiçbir şey yok, orada çaresizliği gördüm. Aileler enkaz başında birinin gelmesini bekliyordu” dedi.

“Çocuklara ulaşmaya başladığımızda aileler çok umut doluydu ama bir yerden sonra bedenine dahi ulaşmak isteği kaldı…” diyen Sakallı, “Çakıl, toprak, demir yığını. Hiç boşluk yoktu. Yan bina olsa, çocuklarımız onun içinde olsa ben eminim en azından bir kısmı canlı çıkacaktı. Yaşam boşlukları vardı, un ufak değildi…” ifadelerini kullandı.

 

“Çocukları enkazdan çıkarırken, ailelerini de o gün enkazda gömdük…” ifadelerini kullanan Sakallı, “Hepsinin yüzünde bu okunur. Enkazdan çıkan çocukları aileler tek tek teşhis etti. Teşhis edene kadar bazı aileler tüm çocukları gördü kendi çocuklarını bulacaklar diye… İnsanlar en son bir an önce çocuğunun cenazesine ulaşmayı istiyordu bundan dolayı… Bunu bile kabullendiler. Ailelerin Allah yardımcısı olsun…” şeklinde konuştu.

 

İsias Otel enkazından numune alarak arabaya koyduklarını ve adaya getirdiklerini aktaran Ferhat Sakallı, “Orada bu işten anlayan bazı aileler vardı, alıp bana verdiler, onları getirdik. Mimarlar Odası oraya gelerek örnekler aldı. İnşallah bu yapılan şeyler yanlarına kalmaz” şeklinde konuştu.

 

Depremin olduğu dönemde Bursa’da yarışan atletleri olduklarını aktaran Sakallı, “Aynı şey onların da başına gelebilirdi. Onları getirene kadar akla karayı seçtik. İnsan tedirgin oluyor, aileler o çocukları sana emanet ediyor. Öyle bir şey olsa, ben bunun vicdan azabı ile yaşayamam. Bundan sonraki federasyon başkanlığımı gözden geçireceğim. Çünkü bu ortamda bizim spor yapmamız imkansızdır…” dedi.

 

“Sen bugün bana çocuğunu Türkiye’ye yarışmaya götürmek için verir misin? Sonuçta bizim gidebileceğimiz tek ülke Türkiye. Bu durumda kendi çocuğumu bile yollamam” diyen Sakallı, “İsias Otel dışardan bakıldığı zaman bölgenin en güzel oteli gözükür. Ama un ufak. Bizim kaldığımız otellerin ne içi ne dışı iyi. Biz federasyonlara verdikleri bütçe maalesef bizi o otellerin içine tıkıyor. Neden benim çocuklarım Hilton’da kalmasın? Bileyim ki kaderle öldüm. Hani mukadderat derler ya, onunla öldüm. Bu kader değil, bu ihmaldir” ifadelerini kullandı

Ferhat Sakallı, “Bugün yarış olsa sporcu gönderir miyim, soru işareti. Bunu yönetimle de tartışacağız, ne gerekiyorsa yapacağız. Buna bir şey yapamazsam da gerekiyorsa istifamı vereceğim. Bu sorumluluğu alabilecek kişiler göreve gelsin. Her şeyi görmüş biri olarak bunu söylüyorum. Bunlar benim unutacağım şeyler değil…” dedi.

 

“Ekipler çok iyi iş yaptı, en iyi çalışan ekip bizimdi. Bundan bizim ders çıkarmamız” diyerek sözlerini sürdüren Sakallı, “Güzel iş çıkarmak başka, oradan ders çıkarmak başka bir şey. Ekipmanımızla, ne eksiğimiz ne fazlamız var? Bundan sonra nasıl koordinasyon yapacağız? Savaşın bile bir tatbikatı var. Seferberliğe gidiyoruz. Ben bugün o konuda ne yapacağımı bilirim ama deprem konusunda bir bilinmezlik var, bizim bunlara da hazırlıklı olmamız, provasını yapmamız lazım” şeklinde görüş belirtti.

 

“Bu ülkenin kaynaklarını sömürüp hiçbir şey yapmayanlar var. Tüfekçi, Northernland ve bunun gibi birçok şirket elini taşın altına koydu. Adamlar iş araçlarını geri gelip gelmeyeceğini bilmeden oraya yolladı” diyen Sakallı, “Ama bu ülkenin kaymağını yiyen bir sürü yurt dışı bağlantılı Yahudi şirketler sadece izledi. Sen bu ülkeden ekmek, para kazanıyorsun. Böyle bir şeyde sen de taşın altına elini koyacaksın. Yoksa çekip gideceksin” dedi.

 

İsias Otel’in belki Adıyaman’ın en iyi oteli olduğunu ancak kendilerini halen buna mahkum edenler olduğunun altını çizen Atletizm Federasyonu Başkanı Ferhat Sakallı, “Bize alın bu parayı, yarışa bir şekilde katılın diyen bir zihniyet var. Bizi en fazla korkutan o. Günün sonunda verilen para ortada, istenen iş ortada. O inşaatın içine kendi çocuklarımızı sokmamızı istiyorlar dolaylı yoldan. Bana müstahak görülen para ile ben anca o otellerde kalabilirim. Bunu tüm federasyonlar yaşıyor. Çünkü verilen para ile böyle otellerde kalabiliriz” dedi.

 

Ferhat Sakallı, federasyon yönetimi olarak şu kararı almayı planladıklarını sözlerinin son kısmında ekledi: “Yapacağımız tüm maraton yarışlarında, Belediye Başkanları ve özel yapanlarla görüşüp elde edilecek geliri Türkiye’de yapılacak Şampiyon Melekler Köyü’ne katkı için veya yardım kuruluşlarına aktaralım. Bu maratonların sağlam gelirleri vardır. Biz kendi talebimizi ileteceğiz, bizi kıracaklarını zannetmiyorum. Zaten Belediye Başkanları da gidip orayı gördü. Artık yapı denetimlerinin sıklaşacağını düşünüyorum.”

ATLETİZM Haberleri

Geleneksel iki toplumlu Runite koşusu Cumartesi yapılacak
Atletizmde Cumhuriyet Yol Koşusu gerçekleştirildi
Lefkoşa Maratonu, 1 Aralık’ta yapılacak
Buse’ye olimpiyat ödülü takdim edildi
Sakallı, yeni TAF başkanı Karadağ’ı ziyaret etti