Aralarında artık gözle görülür bir sınır kalmasa da ve iki köy artık yapısal olarak birleşmiş gibi gözükse de, ezeli rekabetin devam ettiğini dün sahada görmek hiç de zor değildi. Ligdeki konumları her ne olursa olun, aynı ligde yer aldıkları sürece, iki takım arasındaki ezeli rekabet hep tansiyonu yüksek maçlara sahne olmuştur. İşte bu atmosferde oynanan zorlu maçtan gol sesi çıkmazken, futbolcuların hem hava hem de saha koşullarının zorlularına karşı verdikleri mücadele takdire şayandı.
İki takım da maça hızlı başlarken, savunmalar oldukça dikkatliydi. Maç öncesi zaten gollü geçmesi beklenmeyen maçta, iki taraf da gol yerse bunun yanına kalabileceğinin farkında olduğu için defansif tedbirleri üst düzeyde tutarak, kalabalık orta sahalarla sahaya çıkmışlardı. Değil top oynamak, yürümenin bile oldukça zor olduğu bir zeminde güzel bir futbol beklemek zaten imkânsızdı. Ancak mücadele ve tempo üst düzeydeydi. Y.Boğaziçi orta alanında oynayan iki yabancı oyuncu allen Assogba ve Mohammadou Diallo, sorumluluk alarak orta alan organizasyonunu en iyi şekilde yaparken, onlara karşılık veren de büyük bir azimle mücadele eden Mormenekşe oyuncuları Abdullah Atma ve Kaan Güder’di. Stoper Talat Nurtunç’un eksikliğinde Y.Boğaziçi teknik direktörü Salih İnce’nin risk alarak Mehmet Barkınay’ı asıl yeri olan sağ bekte kullanması önemli ve doğru bir karardı. İbrahim Gökova, savunmada yerinde müdahalelerde bulunarak, takımı adına oldukça yararlı oldu. Maç eksiği olmasına rağmen İbrahim Gökova canla başla mücadele etti ve takım savunmasına önemli katkıda bulundu.
Mormenekşe kanatları, özellikle de Eren Karaer’in bulunduğu sağ kanadı, kullanarak pozisyon yaratmayı amaçlarken, Y.Boğaziçi genelde rakip savunmanın arasına yerden ve havadan ara topları atarak sonuca gitmeye çalıştı. Savunmada dikkatli ve uyumlu bir görüntü çizen Hüseyin Özbaysal ve Yusuf Beyazi, bu ara topların çoğunu başarıyla kesmeyi başardı. Y.Boğaziçi forvet hattında genç ve tecrübesiz bir oyuncu olan Ahmet Yalçın’ın olması, Mormenekşe savunması için önemli bir avantajdı. Orta alanda ve savunmada verilen büyük mücadeleye rağmen, konuk ekibin gol umutlarını bağladığı hücum oyuncuları Cemil Awwad ve Sami Yahat, rakip savunma içinde kayboldular ve kendilerine bağlanan umutları boşa çıkardılar. Oyunu organize etmesi beklenen Can Özsoy da kendinden bekleneni veremeyen oyunculardan biriydi.
Orta hakem Serhan Şimşek, faul düdükleriyle sık sık maçı durdurmak yerine, ikili mücadelelerde sertliğe prim tanıdı. Pozisyonlara yakın olmasına karşın, en büyük hatası karşılaşmanın 37.dakikasında Y.Boğaziçi ceza alanı içerisinde yaşanan pozisyonda Mehmet Sakallı’nın Hasan Mani’yi iterek düşürmesini penaltı kararı ile cezalandırılmamasıydı. Bu hata maçın belki de dönüm noktası olabilecek bir karardı.
Çamura saplanmış bir alanda oynanacak bir futbol maçında kalitenin değil mücadele gücünün sonucu belirlemesi zaten beklenen bir olaydı. Maçın hakkı beraberlikti. Berbat bir zeminde ve şiddetli yağmur altında oynayan tüm oyuncuları, gösterdikleri istek ve mücadele gücü nedeniyle tebrik ederim.
Maç öncesi elim bir hastalık nedeniyle babasını kaybeden Mormenekşe futbolcusu Hasan Aksoy’a, yaslı ailesine ve tüm Mormenekşe camiasına başsağlığı ve sabır dilerim.