Cihangir kadro gücüyle

Ertuğ Erçin

Cihangir’de konuk olarak bulunan Göçmenköy takımı, üstünde dolaşan kara bulutları dağıtıp, ligin 6. Haftasında üç puan ile tanışma hasretiyle hazırlandığı maçta, ev sahibi takım Cihangir ise ligin ilk haftası yaşadıkları kayıptan sonra gelen seri galibiyetlere, geçtiğimiz hafta Mesarya derbisini de kazanmanın verdiği büyük moralle maça başladılar.

Cihangir, sahasında oynamanın da verdiği büyük avantajla maça hızlı başlayarak ligin formda golcüsü Babacar’ın atmış olduğu şık golle öne geçti. Takım dizilişlerini maçın genelinde korumayı başarmaları, diğer takımlardan en büyük artıları oluyor. Bu durumu yaratan bağlantı adamları Sercan ve Hakan’ın uyumu buna çok büyük katkı koyuyor. Oyunun taktik olarak Toygar Davulcu’nun verdiği direktifleri sahaya yansımasında en temel nokta orta sahanın merkezinde gösterdikleri doğru oyun ve beklerin destekleriyle olgunlaştırdıkları hücum organizasyonları kilidi açmalarında çok işe yarıyor. Oyuncu performansları her türlü dirençli rakibe karşı hazır görünmeleri ve koşu kaliteleri yine üst seviyede gözüktü. İkinci devre başında artık alıştığımız Babacar ve Muhittin oyumu ile yakaladıkları 2 farkı artırmaktan çok gelecek maçı düşünmeye başlayan görüntüye bürünmeleri, maçın ilk devresinde sahip oldukları fiziksel üstünlüğü ikinci devre sahaya koyamamaları, maçın sonlarında korku filmi seyretmelerine neden oldu. Toygar Hoca’nın Berhan Çelme ve Yankı Aktül hamlesi takımın orta saha üstünlüğünü kaybetmesine ve rakiplerini maça ortak etmelerine neden oldu. Kadro yapıları ve oyuncu özellikleri olarak ligin son maçına kadar şampiyonluk içerisinde kalacaklarını gösteriyor. Son dakika kaleci Hasan Can’ın kurtardığı penaltı atışı belki de bu hikâyenin sezon sonunda hedefe giderken en güzel ve en akıllarda kalan anına dönüşebilir. Bu kurtarış sonrası Hasancan sezonun ilk maçında yapmış olduğu basit hatayı da affettirmiş oldu.

Göçmenköy takımı sahaya birinci hedef olarak üretmekten çok bekleyerek, rakiplerinin yapacağı hatalarla sonuca gitmeye çalıştı. Fakat kalelerinde yedikleri erken gol planlarını çöpe atmalarına neden oldu. Sahip oldukları en iyi kadro ile çıkmaya çalışsalar da kadrolarının yetersiz olması ellerini kollarını bağlayacak nitelikte. Hele bir de geriye düşmüşlerse, gol bulmaları duran toplar dışında çok güç. Taktik açıdan bu kadro düşünülürse pek de oyun yapılarını değiştirmek için çabalamayan Nazım Aktunç’un takımından beklentisinin ne olduğunu anlayabiliyoruz. Oyuncu performansları bu rakiplerle karşı karşıya gelince en üst seviyede olsalar bile maçı kazanmalarına yetmeyebilir. İkinci yarıya Nazım Hoca oyuncularının mevkilerinde değişikliğe gidince, takımı öne daha doğru çıkmaya başlasa da kalelerinde gördükleri ilk tehlike gol olunca oyuna tekrar girmeye çalışsalar da başaramadılar. Rakiplerinin 2-0 sonrası rehavete kapılmasını çok iyi değerlendirip maçı önce 2-1’e, sonra da penaltı kazanıp 2-2’ye getirme şansını Nazım Hocanın dehası ve sürekli maç içinde yaptığı hamlelerle şans bulsalar da başarıp golü atıp beraberliği yakalayamadılar. Nazım Hoca’nın elinde sihirli bir değnek yok fakat oyuncularından o kadar bir verim almaya çalışıyor ki artık kendince de kafasında olanları masaya yatırması gerekiyor. Duygusal anlamda camia ile bütünleşmesi alacağı kararları ertelemesine etken olduğunu, kendine yeni rotalar ve yüksek hedeflere yürüyeceği yeni projeleri değerlendirmeye başlaması gerektiğini düşünüyorum. Zaten bu camianın tek başarısında pay sahibi olması onun efsane hoca olarak hatırlanmasına ve her zaman burada tekrardan şans bulmasına yetecektir.

Hakem değerlendirmesi; Evren Karademir iyi bir maçı geride bıraktı. Çaldığı penaltı pozisyona çok yakın olduğunu söyleyebilirim. Yardımcı hakemleriyle iyi bir maçı geride bıraktılar.

Maçın adamı; Attığı ve attırdığı gol ile Babacar Mbaye Diop oldu. Maç genelinde sahanın yine en çalışkan ismiydi. Savunama katkısı da oldukça iyi bir maçı geride bırakarak yine yıldızlaştığı bir gün oldu.