Değirmenlik ter attı

Ertuğ Erçin

Gönyeli evinde oynadığı maçlarda rakip kim isterse olsun Tepe’ye gelmelerinin tedirginliğini her rakip oyuncuya çok rahat yansıtır. Zor maçlar bile bu sahada ve taraftarla bütünleşen Gönyeli takımını moral olarak yukarıya taşır. Değirmenlik haftalar sonra kazanamadığı bir maç sonrasında, birçok acaba ve bilinmezlikle hazırlanarak, zor bir psikolojik savaşın içerisinde geldiği bu maçı kazanıp moral depolamak istiyordu. Üstelik hafta içi oynanan kupa mesaisinden de elenmeleri beklenmedik bir sonuçtu. Kendisi hakkında çıkacak kararla yoluna devam etmek için yeni bir sayfa açma planı ile maça başladı. Gönyeli ise üstünde dolaşan bu kötü bulutları dağıtıp kazanmanın peşinde koşacak veya en kötüsü puanla maçtan çıkmayı planlayarak bu zor olması beklenen maça başladı.

Değirmenlik karşılaşmaya temkinli, durağan ve çok kontrollü oynayarak başladı. Taktik olarak ağır olan rakip savunmamın arkasına geçmek için kurguladıkları bu düşünce kendileri açısından pek doğru olmasa da hem geçen haftanın puan kayıplarını telafi etmeleri açısından, hem de kupa sonrası moral olarak aşağıda olan takımın bu oyun planını sahaya getirmesini kabul edebiliriz. Oyuncuların fiziksel kalitesi rakiplerine göre çok büyük bir üstünlük sağlamalarına neden oldu. Geriye düşseler bile maçı çok rahat kazanabilecek hem fizik kalite hem de yetenek olarak çok yukarıda olduklarını söylemeliyim.

Ali Oraloğlu’nun tek düşüncesi bu maçtan sakat ve cezalı vermeden kazasız olarak kazanabilmekti. Bunu da çok rahat yaptıklarını söyleyebilirim. Yönetimin oyuncularının üstüne her maç yapılmakta olan kötü tezahürat ve söylemleri bir şekilde bertaraf etmesi gerekiyor. Oyuncuların bu konuda en masum kişiler olduklarını söylemeliyim. Psikolojik olarak bu kadar zor bir dönem geçiren teknik heyet ve oyuncuların böyle bir maçı rahat bir şekilde kazanmaları, saha içinde tekrar kazanabilen, güçlü ve özgüveni yüksek bir takım olmalarına neden olacaktır. Federasyon disiplin kurulu tarafından çıkacak sonuç sonrası takımlarını tekrar ayağa kaldırabilecekler mi bekleyip göreceğiz. Fakat Miracle Değirmenlik yönetiminin, söylemlerle üzerlerine yapışan bu kara lekeyi temizlemeleri hiç de kolay olmayacaktır. 

Gönyeli takımı tepeye çekinerek gelen takımlara karşı bu kadar mücadeleden uzak ve ruhsuz oynarsa maç kazanabilmeleri mucizelere kalır. Maça iyi başlamalarına rağmen sonuçlandıramadıkları pozisyonlar sonrası çok basit bireysel savunma hatalarıyla gol yemeleri maçı kaybetmelerine neden oldu. Takımın kurgusu ve taktik planı tamamen İbrahim Çıdamlı’nın yaratıcılığına kalmış durumda. Yine de yorulana kadar Bayram ve Razaak’ın etki yaratmaya çalışmalarına hücum oyuncuları katkı sağlayamayınca sonuç almaları mümkün olmadı. Oyuncuların form durumu gerçekten çok kötü gözüktü. Koşmayan, pozisyon almayan, birlikte oynamayı başaramayan bir takım görüntüsündeydiler. Oyuncular kötü performans verebilir. Fakat mevki bilinci olmayan, savunma özelliklerini sahaya taşıyamıyor olmaları Mehmet Bolkan’nın şapkasını önüne koyup düşünmesi gerektiğini gösteriyor. Çünkü takım hem fiziksel olarak iyi gözükmüyor, hem de taktiksel açıdan ne yaptığını bilmiyor. Sinem Baştaş önderliğinde iyi çalışan bir yönetim olduğunu söylemeliyim. Saha zeminin çok güzel ve kaliteli olduğu bu futbol ortamında takımın, bir an önce yaralarını sarıp maçlarını kazanacak oyun yapısına bürünmeleri ve de en önemlisi yıllardır rakiplerin çekinerek geldikleri Tepe’ye tekrar o ruhu getirmeleri gerekiyor.

Hakem değerlendirmesi; Fehim Dayı ve yardımcıları çok rahat ve güzel bir karşılaşma çıkardılar. Özellikle Fehim Dayı’nın pozisyonlara çok yakın ve fiziksel olarak formda olduğunu söylemeliyim.

Maçın adamı; Sahada basmadık yer bırakmayan, kişisel becerisi ile takımını öne geçiren ve 3 golle maça damga vuran Hüseyin Deynekli oldu.