Değirmenlik başkanı, yönetimi ve taraftarının başarı inancı üst düzey. Maç öncesinde ve oynanan sürede bu düşünce açık kendini gösteriyor… Skorbord sahaya yansıması bile ayrı bir hava… Takımın anons edilmesi, skorborda yazılması hepsi bir renk. İtina isteyen şeyler… Bunu keyifle anlatmak mümkün… Ancak müsabakanın tamamına baktığımız zaman kazanılan hatta kaçan üç, dört net pozisyona rağmen enine boyuna eleştirecek çok şey buluruz…
Takımın ahengi havası oturmamıştır. Yeni takım olur desek de kazanılan maç sonrası yanlışları tespit etmek daha önemlidir. Hataları atlamamak gerekir… Orta alan topu tutamadı. Uzun toplarla Hüseyin Deynekli’yi topla buluşturmak istendi. Buluştu da ancak finallerde sınıfta kaldı… Şükrü sol kanat oyuncusu, orayı da seviyor. Neden bilmem Kasım’ın oynayacağı yer. Şükrü de sol kanatta oynasa daha ahenkli bir takım olur. Kasım neden süre almıyor hocası bilir. Ancak daha maç bitmeden Kasım soyunma odasının yolunu tutuyorsa dışarıdan mırıldanmalar başlar.
Benim naçizane düşüncemdir; Şampiyonluk veya yukarılara diyorsanız oyununuzu geliştirmelisiniz. Rakibin de hiç varlık göstermediği bir maçın analizi, oyun üzerinden daha olumlu şeyleri görmemiz gerekirdi. Başta dediğim gibi, yeni takım, bekleyelim görelim. Gönyeli için de şunu belirteyim, maçı kazanabileceklerine hiç ama hiç inanmadılar. Olumlu olarak oyunun içinde kaldıkları süre çok az. Takımın en sağlam halkası çok bariz, kaleci Mustafa Dağman. Maçın çok erken bitmesine fırsat vermedi.
Maçın hakemi Mustafa Öztugay benden geçer not aldı. Oyun kontrolünü hep elinde tuttu. Standart düdükler çaldı. İzleyenlerin de güvenini aldı.