Gün başkentte iki kayıpsız takımın, maç başına rakip kaleye ortalama 3 gol atabilen, kalelerinde ise sadece 1 gol gören 2 takımın zorlu mücadelesinde, artık bir kaybedenin veya iki takımın da puan kaybedeceği bir maça başlandı.
Doğan Türk Birliği takımı maça kontrollü başladı. İlk 15-20 dakikalık bölümde. Çapraz uzun toplarla Billy ile defansın arkasına geçmeyi denediler. Bu taktikle istediğini almadılar. Sonra geriden oyun kurarak çıkmayı denediler. Fakat geride Tunahan’ın sabırla pas yapmadan uzuna yönelmesi, orta alandan gelerek top almayı deneyen Doğukan ve Ali Savaşan’ın baskı altında top kaybı yaşamaları, rakiplerine pozisyon verdi. Takım dizilişleri hücum kurgularken doğru fakat savunmaya geçiş pozisyonlarında zaman zaman rakiplerine boş alanlar vermeleri dikkat çekecek durumdaydı. Maçı kazanabilmeyi takımına aşılayan Sedat Devecioğlu, savunmada sakin kalarak maçı kazanmasını bildiler. Öne geçtikleri maçları koparamadıklarında bu savunma her zaman bu kadar sakin kalamayabilir. Bu nedenle oyuna müdahale ederken giren adamların daha hızlı hücum geçişleri yapabilmesi gerekiyor. Oyundan çıkan Tunç’un yerine giren Arda Eren Metin’in çok benzer özelliklere sahip olması oyunu Doğan Türk Birliği adına değiştirmedi. Yabancı seçimlerini çok doğru yapan Sedat Hoca, defansın tüm defolarını kapatabilecek kalite de bir oyuncuya sahip. Hücumda ise Gime Toure ve Billy Michael’in büyük katkıları bu başlangıcın sürpriz olmadığını ve tüm yapılan doğru planlamanın ödülü olduğunu söylemek gerekiyor. Yönetim ve hedef ilişkisi bu kadar açıkken oyuncuların ve teknik ekibin bu doğrultuda ki ciddiyetleri ve odaklanmaları net olarak görünüyor. Hal böyle olunca bu zorlu karşılaşmadan üç puanı alıp, 4’te 4 yaparak önemli bir başarıya imza attılar.
GG maça daha iyi başlayan, özellikle kendi yarı sahalarında sert ve agresif savunmaları sonrasında kazanılan toplarla hızlı hücum düşünceleri doğru bir düşünceydi. Takım bu oyunu oynamayı çok alıştı. Geçtiğimiz maçlarda hep öne geçerek kazanan bir takımın, geçiş oyunu kusursuz oynadığını ve savunmada doğru pozisyonlar aldığını kanıtlıyor. Fakat devreyi 0-1 geride kapatmaları oyun düşüncelerini değiştirecek ve kapanan rakiplerine önde oynayarak set oyunları yapmaları veya duran toplarla gol çıkarmayı denemeleri gerekecekti. Taktik başlangıç doğruydu. Gol sonrası ikinci bir kurgu sahaya çizmesi gereken Turan Altay, takımının bunu çok iyi yapamayacağını düşünmüş olacak ki başlangıç kurgusunda devam etti. Milli davet alarak ülkesine giden Mdumbia’nın eksikliğini ciddi anlamda hissettiler. Orta alanda oyunun temposunu ayarlayan ve pas yaparak takımın hücum bölgesine yerleşmelerini sağlayacak oyuncunun olmayışı, Fofana’nın erken yorulması, oyunu rakip sahaya yıkamayıp, baskı yaratamamalarına neden oldu. Oyun yapısını hiç değişmeden bu sezonu devam edeceklerse geriye düştükleri maçları çevirebilme durumunda sıkıntı yaşayacaklardır. Bir an önce Turan Hoca’nın takımına bu oyun pratiğini geliştirmesi gerekiyor. Yönetim bu takıma çok ciddi destek ve başarı için çok büyük beklenti içerisinde. Fakat istikrar ve sabırla davranmaları, maç sonunda hakeme karşı sergilenen tavırları bırakıp sadece takımlarına sahip çıkmaları gerekiyor.
Hakem değerlendirmesi; Şakir Azizoğlu gün adına tartışılacak pozisyonlarda verdiği kararlarla dikkatleri üzerine çekti. Son dakikalarda vermiş olduğu karar benim açımdan penaltı olarak gözüktü. Burak Yiğit’in golleri iptal eden 2 bayrağı ise çok tartışmaya açıktı.
Maçın adamı; fırsatçılığını konuşturarak, bulduğu ilk pozisyonda takımına galibiyet getiren golü atan Selim Saygı oldu.