K-Pet Süper Lig’de alt sıraları yakından ilgilendiren kritik bir maç Dumlupınar-Değirmenlik. Mağusa’da özellikle Dumlupınar için önemli karşılaşmada ev sahibi ‘en nihayet’ kazandı. Maçı özetlemek gerekirse ‘Kenan oynayınca Dumlupınar kazandı’ demek yanlış olmaz. Değirmenlik takımı ise bu maçta hem puan kaybetti hem de çok önemli iki oyuncusunu kaybetti. Bu tür maçlar çıkışa geçmek için önemlidir. Dumlupınar için de bu kötü haftalarda deyim yerindeyse ‘çiçek gibi maç’ denilecek bir maçtı.
Dumlupınar takımı Eralp Şerifoğlu ile yolları ayırdıktan sonra Mustafa Borataş’ı göreve getirdi. Borataş’ın etkisi belli oldu mu, bana göre oldu. Takım daha istekli, daha önde basan ve daha çok ayağa pas yapmaya çalışan bir takım görüntüsü verdi. Borataş, özellikle ilk yarıdaki etkisiz ve kötü futbolu ikinci yarıda durdurmayı başardı. İlk 6 haftada 4 kez Dumlupınar maçını izledim. Bu izlediğim en iyi Dumlupınar’dı diyebilirim. Takımda maç öncesi inanç vardı, ‘Burası Mağusa, bu sahada sizi yeneriz’ mesajını rakibe maçın başından vermeye çalıştı. Dumlupınar’da golcü sıkıntı halen var. Bunu da çözmek için devre arasını beklemek zorundalar. Turgut Kaçar iyi adam ama daha çok savunmayı yıpratan tipte bir hücum oyuncusu. Bu yüzden de ‘bitirici’ diyebileceğimiz bir oyuncu bu takıma şart.
Tabi ki Dumlupınar maçı oldu mu gözler doğal olarak Kenan Özer’de oluyor. Takımı da taraftarı da spor kamuoyu da ondan çok şeyler bekliyor. Önemli bir kariyer, dünkü maçta da bize ilerleyen haftalarda daha iyi olacağının ve bu takımı sırtlayacağının sinyallerini verdi. Özellikle ikinci yarıda sağ kanadı inanılmaz iyi kullandı ve sürekli olarak gol pozisyonlarını başlatan isim oldu. Attığı iki golle de klasını konuşturdu.
Dumlupınar’da takımın her iki bekinin kanat bindirmeleri galibiyete rağmen bana göre yetersiz. Savunmanın göbeği bu ligin en iyi ikililerinden. Sizde bu tür savunmacılar varsa korkmadan beklerinizi hücuma çıkartmalısınız. Orta alanda Ümit bana göre dün çok iyi mücadele etti, çok top kazandı. Bu bölgede oynayan Ümit bence takıma daha faydalı olur. Genç Berke yaşının üzerinde bir oyun sergiledi. Sürekli arkadaşlarına pozisyonlar hazırladı.
Değirmenlik takımına bakacak olursak dünkü maçta ‘kötü’ bir Değirmenlik olduğunu söylemek çok da yanlış olmaz. Hücuma çıkmakta zorlanan, mücadele ettiği kadar ‘futbol’ oynamaya çalışmayan bir takım izledim. Takımın nasıl bir oyunu benimsediği belirsiz. Bu maçta her ne kadar kontra atak futbolu oynamaya çalışsa da çok başarılı olamadı.
Değirmenlik’in en büyük avantajı sert futbol oynayarak rakibin ataklarını önlemek ama bu maçta bu plan da tutmadı. Çok ucuz sarı kartlarla bana göre gereksiz iki kırmızı kart gördü. Sercan ve Peter’in kırmızı kartlarının bedelleri bu maçta değil ama önümüzdeki hafta ödenecek. Bu takım Amani’siz olmaz bunu dün de gördük. Kojo çok güçlü, savunmayı yıpratıyor ama bana göre yetersiz, son vuruşları kötü. Erdoğan dünkü maçta tek bir pozisyon dışında sahada yoktu. Her şeyi geçtim bu hücumculara pozisyon hazırlayacak bir oyuncu ne orta alanda ne de kanatlarda var. Bunun sıkıntısını da bana göre lig boyunca yaşarlar.
Maçın hakemi Timur Ercan Bodi bana göre çok iyi bir maç yönetti. Verdiği ve vermediği pozisyonlar, verdiği iki kırmızı kart ve maç içerisinde yardımcıları ve oyuncularla olan diyaloğu çok iyiydi. Hakemin sonuca etki etmediği, güzel ve kendisi açısından da iyi bir maç oldu. Dilerim bu formu