Edebiyat ve spor bölümümüzde bugün, Türk şiirinin dev isimlerinden birini ağırlayacağız. Arkadaşları Melih Cevdet ve Oktay Rifat ile birlikte Türk şiirinde “Garip” akımının kurucusu olarak kabul edilen Orhan Veli’nin gençliğinin futbol aşkıyla kavrulduğunu bilir miydiniz?
Çocukluğu İstanbul’da geçen Orhan Veli, Galatasaray Lisesi’nin yatılı kısmına gider. Bu yıllarda derslerindeki başarısının yanında futbola da merak sarar. Kardeşi Adnan Veli’nin yazdıklarına göre de, okulda ve hafta sonu tatillerinde evlerinin bahçesinde sürekli futbol oynar.
1926 yılında çekilen ve Haluk Oral’ın Yapı Kredi Yayınları’ndan 2019 yılında yayınlanan “Bir Roman Kahramanı Orhan Veli” kitabında yayınlanan bu fotoğraf karesinde, Orhan Veli ve arkadaşlarının oluşturduğu mahalle takımını görüyoruz.
Anorthosis İstanbul’da tur atladı
Şimdi o mangalda kül bırakmayan bir kesim var ya, “Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımıyor. KKTC’nin yanındadır”, “Türkiye, KKTC’yi tanıyor. Hem de resmi olarak”, “Siz Kıbrıs Cumhuriyeti ile barış isteyenler de onlardansınız” diye diye, mahalle mahalle, köy köy gezenler…
İşte onlar Beykoz Belediyespor’un Anorthosis ile İstanbul’da oynadığı Avrupa Kupası 3. Tur maçında, Beykoz için avuçları nasır tutuncaya kadar alkış tuttular… Hem de salonda yan yana asılan Türkiye ve Kıbrıs bayrakları altında… Geçmişte de aynı alkışları Türkiye futbolda Kıbrıs’a geldiğinde (yanlış anlamayın Larnaka üzerinden Kıbrıs’ın tanınan Güney kesimine) tutmuşlardı. Hatta biz Türk takımlarında oynayan yıldız futbolcuları izlemek için de adanın kuzeyinden, güneyine geçmiştik, kimliklerimizi göstererek. Malum bizi her platformda tanıdığını söyleyen ANA VATAN’ın temsilcileri Atatürk Stadı’na çıkamıyor…
Yazının ana temasına dönecek olursak, Lefkoşa’da kazanan Anorthosis, İstanbul’da da 36-25 kazanınca tutu geçen taraf oldu. Bu galibiyet Kapalı Maraş’ın “Türk yönetiminde açılacağını” iddia eden devletin takımıyla, Kapalı Maraş’ın bir kulübü olan Anorthosis’in arasında oynanan bir karşılaşma olarak da dikkatlerden kaçmadı. Anorthosis’in sosyal medyadaki maç paylaşımı da işte bunun üzerine oldu.
“Futbol insanları birleştirendir”
Yenidüzen’den bizim Hüseyin Özbarışcı konuştu Geleceğin Kramponları yazı dizisinde Mağusa Türk Gücü’nün genç futbolcusu Hüseyin Adem ile. Altı çizilmesi gereken şeyler söyledi genç futbolcu. Onun ağzından aktarıyorum:
“Tüm futbolcular gibi gençler olarak bizler de her ne kadar futbolu salmış ve başka işlerle uğraşıyor olsak da, futbol birçok futbolcunun ekmek teknesiydi, okul parasıydı… Umarım bu süreç bir an önce biter…”
“Benim en büyük hayalim Güney Kıbrıs’tan APOEL veya Omonia gibi takımlarda futbol oynamaktır. Fakat şu anki ilk hedefim çok fazla çalışıp, Süper Lig A takım seviyesinde, özellikle kulübüm Mağusa Türk Gücü’nde uzun yıllar forma giymektir.”
“Futbol benim için her şeydir. Bana göre futbol; spor ve sağlık olmasından çok, insanları birleştiren, zaman zaman sevinç, hüzün, sinir, stres, heyecan, dostluk ve kelimelerle anlatılamayacak daha bir sürü duygudur.”
Beckham para basmaya devam ediyor
Geçtiğimiz hafta basına düşmüştü, Zlatan Ibrahimovic, bir konsol oyununun kapağında fotoğrafının izinsiz kullanıldığını dile getirmiş ve tepki göstererek, yargıya başvurmuştu.
Şimdi bu işler, futbolun reklam ve para işleri. Yani sadece sporcu performansları değil kazandıran bu sporculara, bir de saha dışındaki gelirleri var.
Ibrahimovic’ten lafı futbolu birkaç yıl önce bırakan David Beckham’a getireceğim. Yine bir elektronik oyun devi, 2021 oyunu için İngiliz futbolcu ile anlaşmaya varmıştı. İşte bu anlaşmanın bedeli de sızdı basına ve Beckham’ın sadece görselinin kullanımı için alacağı paranın 40 milyon pound olduğu açıklandı. Adettendir bu rakamı Türk Lirası cinsine çevirip biraz hayıflanalım… 307 milyon 600 bin TL… Bundan dolayıdır ki, İngiliz yıldız hâlâ kıskanılıyor…