Geride kalan beş maçta hanesine puan yazdıramadı Çetinkaya. Tarihinde böyle bir durumla karşılaştı mı bilmiyorum ama yaşananlar hiç de iç açıcı değil. Sezon başında oynadıkları KTSYD Kupası’ndaki oyun ve isteklerini arattılar.
Takımda motivasyon eksikliği göze çarpıyor. Takımın temposu düşük. Futbolcular koşmuyor. Kazanabileceklerine inançları yok gibi. Defanstan tutun üçüncü bölgeye kadar ciddi hatalar var. Savunma ilk müdahalelerde başarısız. Arkaya adam kaçırdı, tehlike yaşadı.
Takım geriden oyun kuramıyor. Ayağına topu alan kendi etrafında üç tur dönmek zorunda kalıyor. Boş koşu yapan oyuncu yok. Herkes markaj altında olunca ayağında topu fazla tuttu. Böyle olunca da pas hataları, top kayıpları fazla yapıldı. Topu üçüncü bölgeye taşımakta sıkıntı yaşadı.
Bloklar arasında kopukluk var. İlerde çoğalamadı. Rakip savunma arasında eridi. Üçüncü bölgede topu alan, arkadaşlarının gelmesini beklerken Baf Ülkü Yurdu savunması yerleşti. Dış şut denedi, başarılı olamadı. Kaybedilen toplarda en az üç oyuncu oyundan düştü. Geri koşular yapılmadığı için Baf Ülkü Yurdu ikinci bölgeyi çabuk geçti. Bu ataklarda pozisyon ve goller buldu.
Karşısında temkinli oynayan, özellikle ikinci yarıda oyunu kendi sahasında kabul eden, savunma zaafları olan, dört haftada ciddi sayıda gol yiyen bir takım var ve Çetinkaya’nın pozisyonu yok denecek kadar az. Sorgulanmalı!
Bundan sonraki haftalarda Çetinkaya’ya sihirli değnek değmeyecektir muhtemelen. Toparlanmak zaman alacaktır ancak en ivedi şekilde kazanma isteklerini ve futbol arzularını geri kazanmaları gerekir.
Baf Ülkü Yurdu temkinli oynadı. Rakibine oranla daha istekliydi. Futbolcuların özgüvenlerini kazanmaları için galip gelmek çok önemliydi. Çetinkaya bire bir rakibiydi. Aşağıya çekilmemek çok önemliydi. Baf Ülkü Yurdu futbolcuları bu bilinçle oynadı. Rakibine yakın oynadı. Hatalarını iyi değerlendirip öne geçti. Önde iken skoru koruma psikolojisi ile geri çekildi. Rakibine fırsat tanıdı. Hata yapmaya müsait bir savunmanın bu kadar geri çekilmesi büyük risk taşıyordu doğrusu. Erken de bir gol yedi. Çetinkaya oyunu lehine çevirebilir miydi diye düşündük ancak takımın gol atmaya niyeti yok gibiydi.
Baf Ülkü Yurdu kazanmayı Çetinkaya’dan daha çok istedi ve kazanmak için gereken mücadeleyi verdi. Koştu, direndi ve istediğini aldı.