Geçtiğimiz hafta PTT Türkiye Kupası’nda zafere ulaşan ve tarihi bir başarı yakalayan Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) bu akşam da Fransa’da tarihi bir maça çıktı. Sene başından beri YDÜ takımının üç kulvardaki başarısı herkesin malumu. Avrupa’nın ve Türkiye’nin devleri karşısında kazanılan ivme, yakalanan çıkış, bir anda YDÜ kadın basketbol takımını Avrupa’nın en çok konuşulan takımlarından biri haline getirdi. Kadrodaki isimlere bakıldığında bu düşüncede olmak çok da yanlış değil. Kendi milli takımlarının en iyi oyuncularının yanı sıra Türkiye’nin de en önemli iki yıldızı Bahar ve Olcay’ın da varlığı kompakt bir takımın oluşması bu başarının önemli etkenlerinden. Ama bana göre bu başarıdaki baş mimar Zafer Kalaycıoğlu’ndan başkası değil. Her zaman söylerim; yıldızları yönetmek çok zordur. Bu kadar dünya yıldızına istediklerinizi yaptırmak ve onlardan maksimum verimi alacağınız bir ortam yaratmak her antrenörün yapacağı iş değil. Zafer Hoca büyük bir isim; 25 kupalı bir antrenör. Türkiye’de kadın basketbolunun efsanelerinden olması onu özel kılıyor. Böyle bir ismi YDÜ isminin yanına koymak çok çok önemliydi. Böyle bir takıma her ismi getirirsiniz, ancak herkes böyle bir takıma liderlik edemez. Bazı kesimler YDÜ’yü benimseyemedi, “bizim ülkemizin takımı değil, maçlarını Türkiye’de oynuyor” dedi. Ben buna katılmıyorum. Bu takımın adının YDÜ olması bile yeter de artar bile. Kaldı ki KKTC’nin bile dış ticaretini Türkiye üzerinden yaptığı bir ülkede böyle arenalarda bulunmanın başka yolu olduğunu iddia eden varsa çıksın gelsin.
Maça gelecek olursak; karşılaşmaya çok kötü başlayan bir YDÜ takımı vardı. Özellikle maçın ilk 5 dakikalık bölümünde sayı bulamayan ve 9-0 geriye düşen YDÜ takımı hücum anlamında aceleci tercihler yaparak rakibini maçın başında havaya soktu. Buna Zafer Hoca oyuncu değişiklikleriyle cevap vermeye çalıştı ve pota altında değişikliğe gitti. Rakibin dış şutlarından boş döndüğü anlarda Hollingsworth ve Kayla ile gelen 3 sayılık atışlar YDÜ’nün kendine gelmesini sağladı.İkinci periyotta da aynı tutuklukta başlayan ve dış şutlarda etkisiz bir YDÜ takımı vardı. Buna rakibin hızlı hücumlarda bulduğu sayılar da eklenince YDÜ maçın başında olduğu gibi oyundan düştü. İkinci periyodun ortalarına kadar Kayla McBride ve Vandersloot dışında YDÜ takımında etkili ve oyuna katkı koyan isim yoktu. Zafer hoca da bir türlü kafasındaki oyunu oynatabilecek 5’i kuramadı. Basit top kayıpları ikinci periyotta rakibin işine geldi ve bu ikramları da geri çevirmediler.
Bu anlarda YDÜ takımı kompakt görüntüden çok uzaktı. 3.periyoda iyi başlayan bir YDÜ takımı izledik. Ancak maçın en önemli anı bu periyot sonunda Lille oyuncusu Ayayi’ninorta sahadan attığı son saniye üçlüğü oldu. Bu üçlük YDÜ’yüdemoralize etmedi ve son periyot karşılıklı basketlerle geçildi. Zafer Hoca en iyi beşini bulana kadar zaman geçti ancak son periyottaki üstün oyun ve disiplin maçın kazanılmasında etkendi. Burada gösterilen reaksiyon, YDÜ’ye çok iyi olmamasına rağmen 68-67’lik bir galibiyet getirdi.