Bazen oynarsın çabalarsın ama istediğin bir türlü olmuyor. Kaybettiğini sandığın anda da attığın golün santrası olmaz ise tadından yenmez.
Geçen hafta benzer senaryo; geriden gelip attıkları galibiyet golünün ayni şekilde santrası olmamıştı. Herkeslere göre tabii ki bana göre de ‘Atı alan Üsküdar’ı geçti desek de sahada oynayan gencecik futbolcular bizlerin tam tersi düşünce ile ‘Biz bitti demeden bitmez’i oynamaya devam ediyorlar. Son iki hafta da alınan altı puan umutların devam etmesine işarettir.
Her iki takımın da ligin dibinden nasıl kurtuluruzdan öte ayni şehrin takımı olmaları müsabakaya başka heyecan ve renk getirdi.
İki takımın da sahadaki performansı veya buldukları gol pozisyonları eşit olsa da atan tarafın kazanacağı bir maç izledik.
Daha fazla direnç gösteren, hakemin bitiş düdüğüne kadar kovalamayı bir an olsun bırakmayan maçın da kazananı oldu. Öyle bir maç izledik ki daha fazla gol görme şansımız vardı. Baf tarafında İbrahim Çağoğlu, Ömer Ulaş, Binatlı tarafında ise Ismail Kone çok cömertçe gollük pozisyonları harcadılar. Kone uzatmalarda karşı karşıya kaçırttığı yüzde yüze yakın gol pozisyonu akıllarda kalan dakika oldu. Bu kaçan gol atamayana atarları akıllara getirdi. Gerçek de oldu.
Onur Konuğuş uzun bir topa süratini kullanarak kalecinin üzerinden aşırtma bir vuruş ile takımına galibiyeti getirdi. Haftalardır kaçırttığı gollerin en güzelini derbide attı ve üç puanı getirdi. Ben bu oyuncu üzerindeki enerjiden ve süratinden hep bahsetsem de zaman zaman beni de acaba mı noktasına getirdiğini söylemem gerekir. Dün sürati ve akıllı vuruşu ile kendini bulması adına zaman kazandı. İbrahim Çağoğlu galiba fizik kondisyon olarak çok güçlenmelidir. Rakibi eksiltme, kolay çalım hepsi var. Kaleye vuruşları ya çok yavaş ya da dağlara taşlara.
İki takımın kalecileri için her takımda oynar demek çok doğrudur. Ancak dün Erdoğan Nay çok hatalı bir çıkışı sonrası evlere şenlik gol yedi. Binatlı kalecisi uzatmaların uzatmasında kendi kendine ne olduysa bilinmez kendi takım arkadaşları ile sözlü diyaloğa girdi. Tribünden birileri ona doğru koştu. Bunların hepsi maçı soğuttu, kendisini soğuttu ve kalesinde golü gördü.
Her zaman takımın her şeyi olmak için en soğukkanlı kalması gereken kalecilerdir. Hiçbir yanlışa veya hataya fırsat vermemek gerekir.
Binatlı takımında oyunun içine giremeyen oyuncu sayısı çok fazla idi. Hal böyle olunca da her mevkide daha fazla koşan, isteyen taraf kazandı. Baf Ülkü Yurdu umutlarını taze tutmaya devam ederken Binatlı mucizelere kaldı.
Maçın hakemi Fehim Dayı tecrübesi ile iyi müsabaka yönetti. Aklımda kalan tek pozisyon var maçın 39’üncu dakikasında Baf lehine penaltı var mı yok mu? Var olsa oraya takılabilirdi. Bana penaltı geldi. Hakem haklı çıkarsa da seviniriz. Bunun dışında çok rahat bir müsabaka yönetti. Çaldığı penaltı ile birlikte Baf’ın ikinci gol öncesi oyunu takibi devam kararı hepsi de tecrübesi maçı iyi okumasının eseridir.