Erken teknik adam değişimi ne kadar faydalı olur?

Aksa Süper Lig’de geride kalan hafta bundan böyle GEÇİŞ OYUNU’nda Burhan Gürkan, Haldun Oktay ve Coşkun Ulusoy ile değerlendiriliyor

Aksa Süper Lig’de geride kalan hafta bundan böyle her hafta GEÇİŞ OYUNU’nda Burhan Gürkan, Haldun Oktay ve Coşkun Ulusoy ile değerlendiriliyor. Konu başlıklarına üç farklı yorum, üç farklı gözlemle beraber yazarlar kendilerine göre haftanın panoramasını GEÇİŞ OYUNU'nda açıklıyor. GEÇİŞ OYUNU'nun ikinci hafta değerlendirmesi sizlerle...

1. Ligde ikinci hafta geride kalırken puan sıralamasında favorilerin altlarda olduğunu görüyoruz. Bunun sebebi ne olabilir?

 

Bu futbolsuz dönemi iyi değerlendirip değerlendirmemekle alakalı. Ara uzundu, bazı takımlar uzun süre bu dönemde çalışma yaptı. İyi planlayan takımlar da lige hazır girdi. Burada teknik adamın planlaması ve becerileri de ön plana çıkar. Sadece fiziksel değil, mental olarak da iyi hazırlanan takımlar, kadro dezavantajı olsa bile iyi başladı. Ama kesinlikle bu şekilde kalmayacağı bir gerçek.

 

Favorilerin ligin başında altlarda kalması, aşırı özgüven sebebiyle de olabilir. Sezon öncesi aldıkları sonuçlar belki de onları rahatlatmış olabilir. Çünkü iyi takımlar iyi hazırlık dönemi geçirdi. Motivasyon eksikliği de burada etken olabilir. Rakiplerin henüz kapalı kutu oluşu da bir diğer etkendir diye düşünüyorum.

 

Liglerin ilk haftaları beklenmedik sonuçları da beraberinde getirebiliyor. Takımların ne denli hazır olduğu da bu noktada etkili olabiliyor. O yüzden başta favorilerin, ardından da tüm takımların durumunu beşinci hafta itibarı ile görebileceğiz. Yüzde yüz hazır olunmaması, sakatlıklar ve benzeri durumlar skor tabelasına yansıdı diye düşünüyorum.


2. Mesarya 2016 yılında kurulup kısa süre içerisinde Süper Lig’e yükseldi. Bu hafta Türk Ocağı karşısında tarihlerindeki ilk Süper Lig gollerini ve galibiyetlerini aldı. Mesarya’yı yaşadığı süreçle nasıl değerlendirirsiniz?

Mesarya’nın diğer bölgedeki küçük takımlara örnek olması lazım. Her zaman takımlar birleşsin deriz. Bu rol model olabilecek durumdur. Tabi işin diğer tarafı da var. Futbolda olmazsa olmaz para ve bütçedir. Bu sponsor desteği ile ayakta kalacak bir sistemdir. Çünkü sponsor gittiğinde keskin düşüş yaşayan kulüpler vardır. Geçmişte Gönyeli ve Ozanköy gibi örnekleri var. Umarım bu şekilde olmaz. Lefke maçında iyi oyunlarını neticeye yansıtamamışlardı. Ama Ocak maçında bunu başardılar.

 

Mesarya’nın maçlarını şu ana kadar canlı izleme şansım olmadı ama aldığımız duyumlara göre kaliteli bir ekip. Bu lige yakışan bir oyuncu profili var. Ben Mesarya’nın lige çok renk katacağını düşünürüm. Tecrübeli isimler kadrolarında mevcut. Lig heyecanına çok katkı koyacaklar.

 

Mesarya kuruluşunun ardından basamakları kısa sürede emin adımlarla çıkarak Süper Lig’e geldi. Avantajları; her yaşayacakları bir ilk olacak. Nasıl ki güçlü rakiplere karşı motive olmak daha kolaydır, Mesarya’yı da motive edecek unsur, yaşayacakları ilkler olacak. Çünkü kadrolarında birçok şeyi başarmış isimler var. Onlar açısından da bu ilkler sahaya olumlu yansıyacaktır.


3. Son iki yılın şampiyonu, ligin doğal ve en güçlü şampiyonluk favorisi Mağusa Türk Gücü, beklendiği gibi lige başlayamadı. Bundaki etken ne olabilir?

Mağusa Türk Gücü bana göre halen bu ligin en büyük favorisidir. Şu anki alternatifli kadro yapısı da bunu gösteriyor. Yabancı oyuncu performansı sıkıntı yaratıyor, takıma çok katkı sağlayamadı. Bu olumsuzluklara rağmen üstesinden gelebilecek yapıdalar. İki haftalık sıkıntıların üstesinden gelebilecek futbolcu grubu ve teknik heyet deneyimine sahipler.

 

Takımın hazır oluşu bir faktör olabilir. Hiçbir zaman hiçbir antrenör takımının yüzde yüz hazır olmasını beklemez. Bir buçuk yıllık da ara var. Baktığınızda pandemi futbolcuları çok etkiledi. Mağusa son sezonda da böyle bir başlangıç yapmıştı. Ama öyle bir oyuncu profili var ki, çıtayı eline alır, yükseltir ve devam eder. Performansını dördüncü haftadan sonra çıkaracağını tahmin ediyorum.

 

Mağusa Türk Gücü son şampiyon olduğu sezonda da böyle bir başlangıç yaptı. Ama gün sonunda şampiyonluk ipini göğüsledi. Kadro kalitesi bakımından iyi bir takımları var. Ama belli ki henüz tam taşlar, yani istenilen şeyler yerine oturmadı. İlk maçlar zordur, derbiyi kaybettiler. İkinci hafta karşılarında kadrosunu uzun zamandır koruyan bir Yeşilova vardı, bu maçın da kolay geçmesi beklenmiyordu. Form tutarak yukarıya yükseleceklerini bekliyorum. Çünkü bu yapı ve tecrübeye sahipler.


4. Futbolsuz dönemde de, ligin ilk iki haftasının ardından da Süper Lig ve Birinci Lig’de teknik adam değişiklikleri başladı. Erken değişim takımlara ne kadar faydalı olur?

Bu yönetimlerin vizyonunun olmadığını gösterir. Bir antrenörü takımın başına getirirken kısa, orta ve uzun vadeli planlar yapılması gerekir normal şartlarda. Bunlar masaya konur ve ona göre teknik adam seçimi yapılır. Birçoğunun büyük ihtimalle bu planlamayı yapmadığı için erkenden hocayı gönderdiğini düşünüyorum. Bana göre bu durumda gönderilmesi gereken başkan ve yönetimlerdir.

 

Dünyada genellikle erken değişimler yönetim ve hocanın ters düşmesi sonrası olur. Avrupa’da bu çok olmaz. Ya sezon başında anlaşılmaz ya da antrenör kendi istifa eder. Bu değişimler sadece Türkiye’de ve bizim ülkemizde geçerli olan bir şeydir. Başarısızlıklarda ilk kellesi alınan antrenördür. Her hocanın bir sistemi, çalışma biçimi vardır. ‘Kan değişimi’ olarak nitelendirebileceğimiz bu durum psikolojik olarak olumlu etkileyebilir ama antrenörlerin çok farklı yöntemleri olduğu için fiziksel olarak da olumsuz etkileyebilir.

 

Futbolsuz dönemde de bu değişimleri gördük. Ayrılıklar sonrası da ‘fikir ayrılıkları’ ifadelerini çok duyduk. Ortaya konan hedeften uzaklaşılabilir ama bu iki haftada belli olmaz. O yüzden erken yaşanan bu değişimlerin faydalı olacağını düşünmüyorum. Sadece takımın başına gelecek olan teknik adamın becerisi bazı gidişatları değiştirebilir, onu da lig başladıktan sonra başarmak da biraz şans işi.


5. Ligin yeni ekiplerinden Yonpaş Dumlupınar ilk iki maçını kazandı, kalesinde gol görmedi. Üç yıllık hedef olarak şampiyonluk istediklerini daha önce açıklamışlardı. Bu başlangıç onlar için hedefleri ne kadar değiştirebilir?

Hedef değişimine gidilirse hata olur. Şu anda futbolcuların üzerinde çok büyük baskı yok. Çıkın oynayın, kendinizi geliştirin, hata yapın denmiştir. Çünkü hatalarını geliştirecek bir teknik direktörleri var. Büyük ihtimalle bundan dolayı da skorları alıyorlar. Skorlar sonrası camiada ve yönetimde beklentiler değişebilir ama beklentileri değiştirmeden yollarına devam etmeliler.

 

Camiayı ve hocayı tanıyan biri olarak söyleyebilirim ki, onlar da şampiyonluğa oynayabileceklerinin farkındalar. Direkt açıklayıp motivasyonu değiştirmek istemiyorlar diye düşünüyorum. Gayet iyi başladılar. Ancak haftalar geçtikçe bu tarz bir hedefi belirleyebilirler.

 

Şu ana kadar gerek KTSYD Kupası gerekse ligde oynadığı maçları kazanan bir Dumlupınar izledik. Genç oyuncuların çok olduğu, Süper Lig deneyiminin olmadığı bir takım için ilk izlenim oldukça olumlu. Hedefin değişeceğini düşünmüyorum. Çünkü kısa vadede bu yıl ‘adaptasyon’ yılı olarak belirlendi. Bu da takıma baskı yaratmıyor, bu güzel bir şey. Günün sonunda da o aşamaya gelirlerse zaten şampiyonluğu kısa vadeli planları içerisinde neden istemesinler ki?

 


 

Haftanın Takımı:

Küçük Kaymaklı 

Haftanın Oyuncusu:

Emre Özsin (MTG) 

Haftanın Antrenörü:

Nazım Aktunç (Mesarya)

Haftanın Hakemi:

Fehim Dayı 

(MAY – MTG)

 

Haftanın Takımı:

Küçük Kaymaklı

Haftanın Oyuncusu:

Emre Özsin (MTG) 

Haftanın Antrenörü:

Hasan Burgaç (Cihangir) 

Haftanın Hakemi:

Fehim Dayı 

(MAY-MTG)

 

Haftanın Takımı:

Küçük Kaymaklı

Haftanın Oyuncusu:

Emre Özsin (MTG)

Haftanın Antrenörü:

Derviş Kolcu (K.Kaymaklı)

Haftanın Hakemi:

Fehim Dayı 

(MAY-MTG)

FUTBOL Haberleri

Haftanın hakemleri açıklandı
Dumlupınar, Kayalılar’a emanet
“Voyvoda hakem istemiyoruz”
İşbirliği ve yeni stat konusu konuşuldu
Dumlupınar kendine geldi: 5-1