Zannetmeyin ki, Miracle Değirmenlik takımı Yeşilova’yı dört farka yendiği için böyle bir başlık attım.
Alakası yok; resmen ama özellikle ilk yarıda Yeşilova’yı top diye oynadılar. Ben yıllardır Yeşilova’yı izlerim, böylesine aciz kaldıkları, sahalarından çıkamadıkları, rakibin presi karşısında geriye top yapmak zorunda kalıp hata yaptıkları bir maçı hiç izlemedim.
Düşünün, ilk yarıda Değirmenlik birbirinden güzel üç gol atıyor ve bunun karşılığında Yeşilova ancak 32. dakikada rakip sahaya geçip uzaktan kaleye bir top gönderebiliyor ve 45’de ilk kez rakip ceza alanına girerek köşe atışı ile sonuçlanan tek ataklarını yapıyorlar.
Karşılaşmanın başlaması ile birlikte Yeşilova’yı sahasına hapseden, isabetli paslarla sağlı sollu ataklar geliştiren Değirmenlik, ilk yarı bitmeden üç gol bulmayı başardı. Hasan Ulukök sert vuruşla perdeyi açtı, Emmanuel ve Burak da serbest vuruşlardan ilk yarı skorunu belirlediler.
Sadece gol atsalar bir şey değil, Yeşilova takım halinde kötü diyebilirdik ama onların kötü olmasının nedeni Değirmenlik futbolcuların takım halinde mükemmel bir oyun çıkarmalarından kaynaklandı. Orta sahada Barkın, Salih Say ve Emmanuel hatasız oynarken, ileride Burak, Semih ve Hüseyin adeta resital yaptılar. Savunma ve kaleci Hasan’dan bahsetmiyorum, çünkü onları zorlayacak pozisyon bile olmadı. Top Yeşilova’da iken öylesine baskı yaptılar ki, Yeşilova savunması top çıkaramadı, geriye oynamaya başladılar. Mejdi ve Galip de presi görünce topları gelişigüzel uzaklaştırmak için orta sahaya gönderdiler ama bu topların istisnasız tamamı yine Değirmenlik futbolcularında kaldı. Kaleci Kemal de, önce Hasan Ulukök’ün sert vuruşunu, sonra da serbest vuruştan yapılan iki atışı da kurtaramayınca, daha ilk yarı bitmeden fark üç oldu.
İkinci yarı belki rakip skoru yeterli görür ve sahasına çekilir diye düşünen Yeşilova, Aksel’i çıkarıp Mehmet Kum’u oyuna aldı ve stoper Mejdi’yi ileri çekti. Ama beş dakika sonra Semih kale içine öyle güzel bir top gönderdi ki, Burak’a sadece dokunmak kaldı. Bu golden sonra Yeşilova da teslim oldu, taraftarlar da tribünden ayrılmaya başladı.
Değirmenlik futbolcuları sadece iyi oynamıyorlar; doksan dakika boyunca oyun disiplininden ayrılmamaları, skor ne olursa olsun, sürekli golü düşünerek oynamaları, maç boyunca top rakipteyken yaptıkları pres ve ayağa isabetli paslarla mükemmel bir takım oyununu gösterdiler bizlere. Çeşitli takımlardan alınan yıldız futbolcularla her zaman takım olmuyor ama Değirmenlik bunu başarmış. En azından bu maç için söyleyebiliriz bunu.
Herhangi birisine fazla yıldız verilirse, gerçekten haksızlık olur diye düşünüyorum. Bu sezon ilk kez izlediğim Değirmenlik futbolcularının tamamı bana göre yıldız. Bugüne kadar nasıl oldu da iki mağlubiyet ve üç beraberlik almışlar, şaşırmamak elde değil.
Yanlış anlaşılmasın tabi, Yeşilova karşısında oynadıkları futbolu baz olarak bu yorumu yapıyorum.