Doğan Türk Birliği her yıl şampiyonluk parolası ile lige başlayıp hayal kırıklığı yaşadı. Bu yıl da aynı senaryo yaşandı. Birçok nedenden dolayı şampiyonluk yarışından koptu. Kupa finali tüm bu olumsuzlukları unutturmak için son fırsattı.
Sarı lacivertliler bu bilinçle sahaya çıktı. İkinci bölgeyi kalabalık tutup burada baskı yaptı. Baskı beraberinde top kazanımlarını da getirdi. Top daha çok Doğan Türk Birliği'nde kaldı. Özellikle ilk bölümde merkez ve kenar topları ile üçüncü bölgeye geçip pozisyon üretti.
Etkili oynadığı sürede tek eksikleri "sonlandırma"da oldu.
Mağusa Türk Gücü daha kontrollü bir oyun anlayışı ile oynadı. Savunma güvenliği ön planda tutuldu. Kontra ve duran toplar ile gol aradı. Bu oyun anlayışı doğru olabilir. Ama bir eksik vardı. Takım kontrata çıktığı zaman destek gelmedi. Bu durumda dönen ve boşta olan topları kazanıp oyunun devamı getirilemedi.
Maç boyunca Mağusa Türk Gücü savunması çakıldı kaldı sadece savunma yaptı
Ünal da zaman zaman savunmanın içine kadar girip adam aldı.
Bu durumda Doğan Türk Birliği'ne merkezde daha fazla alan bıraktı. Rahat geçiş yapmasını sağladı.
Maça ilginç ve önemli karşılaşmalar vardı. Merkezde DOĞUKAN ve SERCAN'a karşı MEHMET EROL ve ÜNAL.
Bu alanda top kapma ve oyun kurma adına zaman zaman çok sert mücadeleler oldu. Neticede erken kartlarda çıktı. Karttan sonra her hamle riskliydi. Bu durum biraz da olsa mücadele gücünü olumsuz etkiledi.
Mağusa Türk Gücü son bölümde oyunun kontrolünü eline aldı. Geçişleri daha doğru ve hızlı yaptı.
Oyuna sonradan giren Emre Kuvvetlişahin oyuna ciddi katkı sağladı. İlk golü hazırlayan isim oldu.
Nicosia Group'a ayrı bir parantez açmak istiyorum. Tüm sezon boyunca kupaya ciddi katkı sağladıklarını herkes çok iyi biliyor.
Final maçı öncesi, maçın devre arası ve sonrasında yaptığı etkinlikler ve hazırlıklar ile geceyi adeta bir şölene çevirip finalin ötesine taşıdı.