Jimnastik Federasyonu bu ülke sporu adına kalıcı ve güzel işler için çalışmaya devam ediyor. Federasyon, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı işbirliğinde ilkokullardan fiziki yapısı uygun olan okullara jimnastik salonu yapmak için kolları sıvadı.
Yıllardır hep söylediğimiz ve önemini vurguladığımız, “tesisleşme” işte tam da bu çalışmalarla vücut buluyor. Ülkemizde, bilhassa da kırsal okullarımızın salon eksikliğini ne kadar derinlerden hissettiklerini anlatmaya gerek bile yok, tam da bu noktada Hasan Sapsızoğlu başkanlığındaki Jimnastik Federasyonu Yönetim Kurulu’nun çalışmaları, fikirleri projelendirerek, sonuca odaklanmaları yaşadığımız tesis sıkıntısını bir nebze olsun ortadan kaldıracak.
İlkokulların kullanımına verilecek olan salonlar, okul saatleri dışında bölge halkını spor yapmasına da olanak sağlayacak. Bu da kötü alışkanlıklardan uzaklaşıp, sporu teşvik etmek ve imkanları sunmak açısından, çok önemli bir adım (eşik) olarak duruyor.
Şimdi iş artık gerekli prosedürlerin tamamlanmasında (-ki en zor ve zaman alan adım). Dilerim kısa süre içerisinde gerekli projelendirmeler, prosedürler tamamlanır ve bu yönde çalışmalara başlanır. Ama bu haberin bile beni heyecanlandırdığını ve mutlu ettiğini söylemeliyim.
Bu ülkenin bir yurttaşı olarak, gelecek nesillere bu anlamlı ve güzel dokunuş için, bir kez daha emeği geçenleri kutlarım ve yürek dolusu teşekkürlerimi sunarım.
***
Eleftheriou’nun cinsel tacizle mücadelesi
Güney Kıbrıs sporu son günlerde cinsel taciz iddialarıyla çalkalanıyor.
Milli atıcı Andri Eleftheriou, bir açıklama yaparak, “Sporda başta kendisi de olmak üzere birçok kadın sporcunun tacize uğradığını” söyledi.
Bu açıklamanın ardından Kıbrıs Cumhuriyeti Adalet ve Kamu Düzeni Bakanlığı bir açıklama yayımlayarak, Eleftheriou’yu medeni cesaretinden dolayı kutlayarak, konuyu yakından takip ettiklerini ve gerçekleri gün yüzüne çıkartarak, yasal gereksinim ne ise yapacaklarını söyledi.
Olimpiyatlarda başarılı dereceler de elde eden, milli atıcı Andri Eleftheriou, bu iddiaları devlet televizyonu RIK’de yapmış ve açıklamaların ardından da kendisine destek maiyetinde mesajlar almıştı.
Milli sporcu, 2006 yılında Avusturalya’da gerçekleşen Commonwealth Oyunları’nda birçok kez tacize uğradığını ve bu tacizlerin 2008 yılında Pekin’de de devam ettiğini ifade etti ve ekledi, “Bu tacizler birden fazla kişi tarafından yapıldı”.
Büyük bir cesaret örneği göstererek, uğradığı tacizleri ifşa eden 36 yaşındaki başarılı sporcu, tacize uğrayan birçok ismi de bildiğini ve bu kişilerin de sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı. Ancak ses çıkartılırsa, bu tacizlerin üzerine gidilir ve tacizciler cezalandırılır. Bu yönde de Kıbrıs Cumhuriyeti Adalet ve Kamu Düzeni Bakanlığı bir duyuru yayınlayarak, taciz mağdurlarının kendilerine başvurmalarını, geniş çaplı bir soruşturma içinde olduklarını açıkladı.
Eleftheriou, polise verdiği ifadede kendisine taciz uyguladığı iki kişinin adını verirken, bu kişilerin isimleri açıklanmadı.
Hatırlanacağı üzere olimpiyat madalyası sahibi Yunanlı sporcu Sophia Bekatorou’nun 1998 yılında üst düzey bir Yunan Yelken Federasyonu yetkilisinin tecavüzüne uğradığı iddiasından sonra da yoğun bir şekilde bu taciz iddiaları konuşulmuştu. Eleftheriou’nun açıklamalarıyla bir kez daha Kıbrıs’ın güneyinde gündemin ilk sırasına oturdu.
AKEL’de konu ile ilgili bir açıklama yayımlayarak, Kıbrıslı atıcılık şampiyonu Andri Eleftheriou’nun Kıbrıs sporunda çeşitli pozisyonlarda bulunan kişilerin, kadın sporcuları taciz etmesine ilişkin suçlamaların, toplumda şok etkisi yarattığını ve öfkeye neden olduğunu vurguladı.
AKEL açıklamasında ayrıca, cinsel taciz ve istismarın, kadınlara uygulanan en yaygın şiddet biçimlerinden biri olduğunu ve cinsiyet eşitsizliğinin en iğrenç tezahürlerinden biri olduğuna dikkat çekildi.
Şimdi artık konu yargıda.
Gerekli tahkikatlar yapıldıktan sonra, taciz iddiasında adı geçen herkes, yargı önünde hesap verecek ve bu konuların üzerine üzerine gidilecek. Aksi halde, ne bu tacizlerin önüne geçilebilir, ne de bunu yapmaya cüret edenlerin. Bu acı örneği, yaşayan ve toplumsal baskıdan çekinen nice kadın, içinde tutarak, ne sıkıntılarla boğuşuyordur. Halbuki, söylenir ve dile getirilirse, toplumsal baskı, o tacizcinin üzerinde yoğunlaşarak, önlemini almak noktasında, yetkililer tarafından harekete geçilir.