Merit Park Hotel’de bir gün boyunca yapılan çalıştayda, genelde ülke sporunun ama özelde de futbolumuzun sorunları ile ilgili katılımcılar ortaya çok değerli görüşler koymuşlardır.
Futbolun temel unsurlarını oluşturan federasyon, kulüp, sporcu, hakem ve spor yazarları derneğinden beşer katılımcının katkıları ile yapılan çalıştay belki de her yıl olması gereken bir gerekliliktir.
Her kurumun kendine göre sorunları vardır. Elbette futbolumuzun ileriye taşınması için uluslararası kuralların uygulanması şarttır. Ancak ülke şartları ortada dururken her geçen gün futbolumuz kan kaybederken, ekonomik şartların futbolun gelişimini engellerken ortaya konan fikirler gerçekçi fikirler olmalıdır.
Dünyadaki futbolun gelişimi futbolcu odaklı olabilir. Kalitenin artması, seyirciyi sahaya çekmek, kaliteli futbolu sahada gösterebilmek için elbette futbolcunun iyi yetişmesi, teknik becerilerini görsel açıdan sergilemesi açısından futbolcu odaklı olması kaçınılmaz bir gerekliliktir.
Dünyadaki kulüplerin kaliteli futbol standartını yakalaması ve rekabeti en üst düzeye çekmesi için futbolcu odaklı bir gemlişimin ön planda tutulması kaçınılmazdır. Çünkü futbol önemli bir sektördür.
Fakat ülkemizde durum böyle mi? Hayır. 2007 yılından sonra futbolcu odaklı bir düşüncenin hakim olması kulüplerin ekonomik krize girmesine neden olmuştur. Neredeyse hiç bir gelir kaynağı olmayan kulüpler zor günler yaşamaya başladılar ve bir çok kulübümüz bugün kapanma noktasına gelmiştir.
Bazı spor adamları benim görüş ve düşüncelerime katılmasa da ülkemizdeki futbolun temelinde en önemli unsur kulüplerdir. Kulüpler güçlü olmadığı sürece, sporcu, teknik adam, hakem, spor yazarları ve federasyon hiç bir konuda etkin bir rol alamaz. O nedenle kulüp odaklı futbol ön plana çıkartıp, önce kulüpleri güçlendirecegiz, sonra da futbolcu odaklı projeleri gündeme getirecegiz.
Kulüpler güçlü olduğu, ekonomilerini kendi kendilerine yetecek bir noktaya getirdikleri, gelir kaynaklarını artırdıkları takdirde, futbolcu odaklı bir sisteme geçebiliriz.
Bugün futbolumuz yürekler acısı bir durumda. Şampiyon kulüplerimiz bile başkan bulma konusunda sıkıntılar yaşıyorlar. Bir yıl başkanlık yapan kişiler ertesi yıl aday olmaktan kaçıyorlar. Kulüplerde bu kadar büyük sıkıntılar varken, futbolu ileriye taşımamız ve futbolun değerini artırmamız mümkün değildir.
Futbola bağlı kurumlarımızın, üzerine düşen görevi en iyi şekilde yaptığını çok iyi biliyorum. Hakemler kendilerini gerek seminer gerekse kurslarla ülke standartının üzerinde yatiştirmeye gayret ediyorlar. Teknik adamlar aynı şekilde kendilerini çok iyi yetiştiriyor ve dünya futbolunun gelişimini yakından takip ediyorlar. Futbolcular dünyadaki başarılı futbolcuları izleyip yeteneklerini antrenörleriyle birlikte geliştiriyorlar. Bütün bunlar futbolun gelişiminde olması gereken önemli unsurlardır. Çünkü çağın gerisinde kalamazsınız. Her birey kendini çağın gelişimine göre adapte etmelidir. Çagın gerisinde kalan, kendini geliştiremiyen kişiler mevcut sistemde başarısız olmaya mahkumdurlar. O nedenle kendilerini yenilemek ve çağa ayak uydurmak zorundadırlar.
Demek ki esas sorun kulüplerimizin kendi ayaklarının üzerinde durmasındadır. Siz kendinizi ne kadar yenilerseniz yenileyin, bilgilerinizi en üst seviyeye çıkartınız, karşınızda size değerinizi verecek her hangi bir kurum veya kulüp yoksa sizin hiçbir degeriniz yok demektir.
Bu bakımdan kulüplerin güçlenmesi ve futbolun bir sektör haline gelmesi, teknik adamları, futbolcuları, hakem ve spor yazarlarını da gerçek değerlerini bulma noktasında önemli rol oynayacaktır.
O nedenle futbol çalıştayından ortaya çıkan sonuç, öncelikle kulüplerin güçlenmesi noktasında atılacak adım olmalıdır. Aksi halde böyle gelmiş böyle gider, zihniyeti ile aynı sıkıntılarla yaşamaya devam edecegiz ve yüz tane çalıştay yapsak bir arpa boyu yol gidemeyecegiz.