Girne Halk Evi için söyleyecek bir şey yok; çünkü Mağusa karşısında oynadıkları futbola bakınca, rakiplerinin onlar olmadığı çok açık belli oldu.
Bir takım iki farklı yenilgi ile oynarken, rakibi karşısında ceza çizgisinin hemen önünde beşli savunma, orta çizginin önünde dörtlü kademe ile oynar mı? Bir tek Chibuzor’u ilerde tutarak nasıl gol atacaksınız?
Maçın daha ilk dakikası dolmadan golü yiyen bir takım, rakibinin kalesine on yedi dakika boyunca gidememişse, rakibin sekiz köşe atışına ilaç için bir korner bile kullanamamış, kaleye bir tek şut çekememişse, bu karşılaşmadan puan alarak ayrılması zaten mucize olurdu.
Skorun 3-1 olmasına rağmen katı savunma yapmaya devam eden, MTG futbolcularının kendi sahasında hazırlık pasları yapmasını seyirciler gibi izleyen arkadaşlarına “Pres yapın be, ne duruyorsunuz” diye bağıran GHE futbolcusu haksız mı?
İkinci yarının hemen başında biraz da ofsayt kokan bir pozisyonda Chibuzor eşitliği sağladı ama bu ancak işin ciddiyetini anlayarak uyanan ve beş dakika içinde iki gol bulan MTG’nin işine yaradı.
Daha önce de yazdığım gibi; GHE’nin puan cetvelinde aşağıda olan rakip takımlardan puan alması, belki kümede kalmalarını sağlayabilir.
MTG’nin sahaya dizilişini görünce, GHE’ni ciddiye almadığını hemen fark ederdiniz. Savunmanın ortasında Bünyamin ve Ünal ile ikili tedbir alan MTG, topu kaybettiklerinde kanat savunmasını Nevzat ve Uğur ile kapattılar. Top kendilerinde olduğunda ise ikisi de kanatlardan bindirmeler ile Sadık ve Emre’ye katkı verdiler. Savunmanın hemen önünde oynayan Mehmet Gürlü, Ünal’dan aldığı her topu arkadaşlarına servis yaptı.
İlk yarıda, Kossi, Emre, Şenol ve Sadık ile sayısız pozisyonu harcayan MTG futbolcuları, sanki antrenman maçı oynar gibi; sakin, top çevirerek, kısa paslarla rakip alana ve savunmanın arkasına toplar atarak pozisyonlar yarattılar. Bu rahatlıkları ta ki ikinci yarının başında biraz da ofsayt kokan pozisyonda Chibuzor’un eşitliği sağlamasına kadar sürdü.
Ciddi oynamaya başlayarak, Uğur’un, Bünyamin’in ve Nevzat’ın da ileri çıkması ile beş dakikada iki gol bularak farkı bir anda açtılar. 86. dakikada oyuna giren ve 90’da golünü atan genç Uvanç da farkı üçe çıkararak maçın skorunu belirledi.
Rakibinin zayıf olduğunun bilinci ile, kart görmeden, sakatlık olmadan ve fazla yorulmadan maçı bitirmek isteyen MTG, Mehmet Gürlü’nün gördüğü sarı kart dışında istediğini aldı.
Hakem Mustafa Öztugay, 2. Yardımcısı Hüseyin Özışık’ın, mücadele esnasında yere düşen ve bağıran her GHE futbolcusu için bayrak kaldırmasına faul düdüğü çalması bize biraz tuhaf geldi. Kendisinin de yakın olduğu bu pozisyonlarda ille de yardım alması gerekmiyor. Üstelik de yardımcısı hatalı bayrak kaldırmış ise.