K-Pet Süper Lig’in namağlup takımlarından biri olan Y.Boğaziçi, kağıt üzerinde ligin en kaliteli kadrolarından birine sahip olan Bostancı Bağcıl karşısında, ligdeki ikinci 3 puanını tek golle almayı başarırken, bu galibiyette haddini bilerek oynamanın büyük katkısı vardı.
Maça çıkarken karşısındaki rakibin etkili oyuncularından çekinen evsahibi ekipte, Teknik direktör Bülent Aytaç, savunma güvenliğini ön planda tutan ve kontra ataklarla sonuca gitmeyi hedefleyen bir strateji çizdi.
Savunmada yer alan dörtlü çakılı oynarken, savunma ve ileri uç arasındaki mesafenin 40-45 metreyi geçmemesi takım savunmasının etkin ve verimli olmasında büyük rol oynadı. Orta alanda Abdullah Atma ve İbrahim Gökova savunma ve ileri uç arasında köprü vazifesini başarıyla yaparken, oyunun iki yönünde de etkili oldular. Özellikle evsahibi ekibin geliştirdiği atakların hemen hemen hepsinde bu iki oyuncunun imzası vardı. Büyük umutlar beslenen ve kendisinden çok şeyler beklenen Mehmet Çağakan aldığı tüm topları ezerken, takımın kötüleri arasında dikkat çeken bir diğer oyuncu da ileri uçta yer alan Mehmet Çil’di.
Mücadeleci ve azimli bir futbol oynamasına karşın, gol yollarında üretkenlikten uzak ve verimsiz bir performans ortaya koyan Y.Boğaziçi’nin, eğer antreman eksiği ve sakatlığı yoksa, Türker Abdullahoğlu’nu ileri uçta kullanması gerektiğini düşünüyorum. Mehmet Turgut’u transferde kaybettikten sonra, ayağında top tutup takımının ileriye çıkmasını sağlayabilecek kadrodaki tek oyuncu, Türker Abdullahoğlu gibi görünüyor.
Sahaya 4-4-2 dizilişinde çıkan evsahibi ekipte sol ve sağ kanatta yer alan iki bek 90 dakika boyunca hemen hemen hiç ileri çıkmadılar ve savunmayı sağlam tutmayı başardılar. Savunmanın başarısında arkadaşlarını sürekli uyaran ve kritik müdahaleler yapan Mustafa Tekakpınar’ın büyük katkısı vardı. Ve ilginçtir ki maça damga vuran oyuncu da bu savunmadan çıkarak rakip ağları sarsan Mehmet Sakallı oldu.
Kağıt üzerinde baktığımız zaman ülkemizin elit oyuncularını bünyesinde barındıran, ancak sezona kötü bir başlangıç yapan B.Bağcıl, bu maçı kazanarak çıkışa geçmek amacındaydı. Ligin üst sıralarına oynamak, hatta şampiyonluk mücadelesi verebilmek adına gerekli tüm donanıma sahip Bostancı ekibinin en büyük handikapı ilk 11’de sahaya çıkan oyuncuların yüksek yaş ortalamasıydı. 4-2-3-1 gibi son zamanlarda Avrupa Futbolu’nda revaçta olan bir taktiksel diziliş ile sahada yer alan konuk ekip maçın genelinde topa daha çok sahip olan taraftı. Ayağa paslarla rakibin üzerine gitmeye çalışan B.Bağcıl, bu pas organizasyonlarını düşük tempoda yaptığı için, çabuk kapanan Y.Boğaziçi savunması karşısında net pozisyon bulmakta sıkıntı çekti.
Disiplinli ve kademeli bir savunma anlayışı ortaya koyan Y.Boğaziçi, beraberliği elinde tutmak ve çabuk ataklarla gole gidebilirse de 3 puana uzanmak amacındaydı. 90 dakika boyunca topla daha çok oynayan B.Bağcıl’da ikinci sarı karttan Savcho Petrov’un oyundan atılması, oyunun dönüm noktası oldu ve bu andan itibaren takım oyundan düştü. Yaş ortalaması yüksek yeşil-beyazlı ekip, oyun alanında bir kişi de eksik kalınca iyice oyundan düştü ve kontra ataktan yediği bir golle evine puansız dönmek zorunda kaldı.
Orta hakem Savaş Tilki vasat bir yönetim gösterirken, yardımcı hakemlerin çekingen ve sorumluluk almaktan kaçan bir görüntüleri vardı.