Son bölümleri büyük bir heyecana sahne olan, 3 penaltı kararının çıktığı, Türk Ocağı’nın 90’da bir penaltıdan yararlanamadığı ve Küçük Kaymaklı’nın 10 kişi tamamladığı karşılaşmayı ev sahibi ekip 2-1’lik skorla kazandı. Ligin ikinci yarısında oynadığı 3 karşılaşmada gol atma başarısı gösteremeyen ve puan alamayan Küçük Kaymaklı’nın bu maçta iyi bir izlenim bıraktığını söylemek mümkün. Türk Ocağı ise henüz Limasol Derbisi’nin yorgunluğunu belli ki atamamış. Karşılaşmanın son yarım saatlik diliminde bunu bariz bir şekilde gördük.
Öncelikle şunu belirtmemiz lazım. K.Kaymaklı ligde Cumartesi günü maçını oynarken, Türk Ocağı Pazar günü oynandı. Her iki takımın bu karşılaşmaya hazırlanma ve aktif dinlenme adına eşit zamanları olmadığını açık bir şekilde ortada. Bu konuda düzenlemeyi yapan Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nun daha dikkatli olması gerekiyor.
Karşılaşmaya gelecek olursak, ikinci yarıda Küçük Kaymaklı’yı izleme fırsatım sadece özetlerde olmuştu. Ancak genel anlamda hücumda etkili bir Kaymaklı izledim. Savunma kurgusu çerçevesinde gerideki 4 adam 82’deki penaltıya kadar hatasız oynadılar. Ancak Bayram’ın neredeyse savunma önünde oynamasına anlam veremedim. Neval’ın sol açık yerine sol bekte faydalı olduğu görüşündeyim. Zira, Ahmet Can ligin ilk yarısında ortanın ortasında birçok maçta görev yaptı. Çıdamlı’yı ilk kez sağ kanatta oynarken gördüm. Tecrübesi ile bu bölgenin hakkını verse de bildiğimiz Çıdamlı forvet arkasında daha etkili bir isim. Adam eksiltme özelliği olan Zokou bu maçta takımı adına çok çalıştı, forvet arkasında etkiliydi. O da sol kanatta daha verimli olur diye düşünüyorum.
Türk Ocağı’nda derbinin yorgunluğu ilerleyen dakikalarda ortaya çıktı. İlk yarıda rakibi ile kafa kafaya oynayan Ocak, 60’dan sonra oyundan düştü. Yapılan değişiklikler yerindeydi, bunun da meyvesini 82’de kazandıkları penaltıdan elde ettiler. Penaltı kararı doğruydu. Kaymaklı’nın artısı, Ertaç’ın penaltı golü ile demoralize olmaması. Remzi’ye yapılan müdahale de net bir penaltı. Orta alanda oynamasına alıştığımız ancak ısrarla sağ bekte oynatılan Ali’nin oyundan alınması ile maça dahil olan Ahmet Zaifoğlu’nun ortasında Zokou’nun şık röveşata golü, ciddi anlamda gözümüzdeki pası sildi. Bu hamle de skora etki etti. Ancak ilk penatlıya sebebiyet veren Yusuf Palaz, ikinci penaltıya da sebebiyet verince, mutlak gol şansını önlemekten direk kırmızı kartla oyundan ihraç edildi. Ancak tecrübesini kullanan bir isim daha vardı, o da Hasan Piro. Ertaç, ilk penaltıyı gole çevirdiği yere vurunca, Piro güzel bir şekilde kurtararak takımının Girne’ye avantajlı gitmesine katkı koydu.
Daha önce dediğim gibi, ligin ilk yarısındaki Türk Ocağı’ndan eser yok. İyi bir kadro oluşturdular. Bu maçta derbinin yorgunluğunu hissetmeleri, onlar için dezavantaj oldu. K.Kaymaklı ise ofansif anlamda istekliydi. İlerleyen maçlarda aynı oyunu sergiledikleri takdirde kendilerinden beklenen sonuçları alabilecek kapasiteye erişme noktasında ilerliyorlar. Kupa hedefi doğrultusunda elde ettikleri skor onları bir adım öne taşıdı ancak işleri Girne’de kolay olmayacak.
Karşılaşmanın hakemi Fehim Dayı, 17’nci dakikada Remzi’nin ortasında Yunus’un ceza alanı içerisinde eline çarpan topu penaltı olarak verseydi, dört dörtlük bir maç yönetmiş olacaktı.