İlk yarıda oyunu tamamen Dumlupınar takımı kontrol etti ve 20 dakikada bulduğu 3 golle Cihangir takımının tamamen demoralize olmasını sağladı. Sahanın her köşesinde baskı yaptı. İkili mücadelelerin neredeyse tamamını kazandı. Cihangir takımına oyun oynayacak şans bırakmadı.
Cihangir takımı dişe diş mücadele etti ama ikili mücadeleleri kazanamayınca oyuna ağırlığını koyamadı. Cihangir ilk yarıda kötü bir futbol oynamadı, sadece Dumlupınar, Cihangir’e futbol oynamasına müsaade etmedi. İlk yarının son 5 dakikasında Cihangir oyunda dengeyi kurdu ancak bulduğu pozisyonları değerlendiremeyince soyunma odasına 3-0 mağlup girdi.
İkinci yarıda ise ilk devrenin tam tersi oldu. Oyuna hızlı başlayan, baskılı başlayan özellikle üçüncü bölgede yaptığı presle oyunun kontrolünü eline geçiren Cihangir takımı oldu. ilk devrede rakibinin kendilerine yaptığını bu kez Cihangir rakibine yaptı ve 20 dakikada bulduğu üç golle maçı 3-3’e getirdi. Beraberlikten sonra Cihangir baskısını artırsa da bir türlü dördüncü golü bulamadı. Buna karşılık Dumlupınar takımı da yakaladığı kontra atakları değerlendiremedi.
Maçın son dakikaları, her iki takım için de sıkıntılı geçti. O kadar çok ikili mücadele vardı ki, artık oyuncularda yorgunluklar başladı. Bu nedenle çok fazla pozisyon da üretemeyince maç da 3-3 berabere sonuçlandı.
Futbol adına ne varsa hepsi sahada vardı. Uzun zamandan sonra bu denli zevkli ve çekişmeli bir maç izlememiştim. Bu karşılaşmada her iki takımı da kutlamak gerekir. Tüm futbolcular terinin son damlasına kadar mücadele ettiler ve bence alkışı da hak ettiler.
Genelde hakemler hakkında yorum yapmam ama bu karşılaşmada son dakikalarda öyle iki olay oldu ki, bahsetmeden geçemeyeceğim. Verilmesi gereken bir kırmızı kart ve hiç kimsenin anlamadığı bir düdük…