Her iki takım adına büyük önem taşıyan karşılaşmadan galip gelen Doğan Türk Birliği, şampiyonluk yarışındaki varlığını sürdürdü. Hedefleri şampiyonluk olan iki ekip, ikinci yarıya mağlubiyetle başladığı için bu karşılaşma büyük önem arz ediyordu. Devre arasına doğru gerek tribünlerde, gerek saha içerisinde yaşananlar Kaymaklı’ya olumsuz yansıdı diye düşünüyorum.
G.Gücü karşısında izlediğim Küçük Kaymaklı’da bir uyumsuzluğun ve yabancı oyucuların katkısının az olduğunu belirtmiştim. Bu karşılaşmanın ilk yarısında ne yapmak istediğini daha çok bilen bir Kaymaklı vardı. Hücum anlamında rakibinin gerçekleştirdiği ataklara çabuk hücumlarla yanıt vermek istediler. 6. dakikada Koral’un Uğur’a ceza alanı içerisinde yaptığı müdahaleye penaltı kararı çıktı. ‘Net penaltı’ denilecek bir pozisyon değildi. Uğur’un vuruşunu Ozan çıkarırken dönen topta Uğur kafa vuruşu ile takımını öne geçirdi. Bu gol Kaymaklı’ya daha da özgüven verdi. 31’inci dakikada Jay Jay’in attığı gole çıkan ofsayt kararının da doğru olmadığını söylemek mümkün.
Verilmeyen golden sonra yavaş yavaş artan tansiyon, 39’da yerini iki tribünün karşılıklı atışmasına bıraktı.
Her iki tribünün birbirleri üzerine yürümesi, küfürler, atılan yabancı maddelerden biz spor yazarları da nasibimizi aldık. Benim yüzüme gelen bir tahta parçası, Songuç Kürşad’a vuran teneke... Bir ortam düşünün ki, bıraksanız herkes sanki birbirini boğazlayacak...
Yaşananlara sebebiyet veren topluluğuna malesef ‘taraftar’ demek istemiyorum. Çünkü bu taraftarlık değil. Başkanından, genç takım oyuncusuna kadar yüzü kızarırcasına bağırarak rakibini suçlamak, sizin takımınızı kolladığınız anlamına gelmez veya size artı puan kazandıracak bir davranış değildir. Bir camianın en yetkili ismiyseniz, rakibiniz ne yaparsa yapsın, siz kendi camianızı sağduyu çerçevesinde kollamalısınız, olaylara en önde gitmemelisiniz. Tamamen bir ‘İmam – cemaat’ örneği yaşandı tribünlerde.
Tribünde yaşananlar sahaya da yansırken, saha içerisindeki hengamede Kaymaklı’da Nazım Aktunç, Doğan Türk Birliği’nden Caner Oshan, Afün Girgen, Emirali Ferhatoğlu saha dışına gönderildi, kaleci Ali Duvarcı çift sarı kartla takımını 10 kişi bıraktı. Tribündeki olaylardan sonra neler oldu da bu isimler gönderildi, pek de belli olmadı açıkçası. Saha giren Kaymaklı taraftarları da cabası oldu olayların! Yardımcı hakem Zekai Töre’yi taraftardan Doğan Türk Birliği oyuncuları korudu, siz düşünün...
Bu olaylardan da Kaymaklı olumsuz etkilendi. Saha dışına gönderilen Oshan takımını tellerin dibinde ikinci yarıya hazırladı. Kaymaklı’da henüz 17 yaşındaki kaleci Efe kaleye geçerken, elinden geldiğince oynadı, oyundan alınan Bayram’ın yokluğu da hissedildi. Baskısını arttıran Doğan karşısında Kaymaklı tıpkı geçtiğimiz hafta G.Gücü karşısındaki olumsuz kimliğine büründü. 67’de Kenan, 82’da Ahmet Coşkun ile Doğan sonuca giderek önemli bir galibiyet çıkardı bu maçta. Ve dış etkenlerden etkilenen Kaymaklı, saha içinde de kendi kendine etti.
Yaşanan olayların gölge düşürdüğü bir karşılaşmaydı. Özellikle devre arasında atılan pet şişeler, tenekeleri ayrı sorgulamak lazım. Futbol Federasyonu ikinci devre ile bu tarz yabancı maddelerin sahalarda yer alamayacağını, sıvıların karton bardaklarda verileceğini, bu maddelerin sahalarda bulunması halinde de ilgili kulübe ciddi cezalar verileceğini duyurmuştu. Diyelim ki bu şişeler, tenekeler kantinden satılmadı. O zaman birinin başına ciddi birşey gelmeden, sahaya girişlerde de izin verilmemesi için uygulama başlatılması şarttır!