İlk beş haftaya bakıldığında ilginç bir sezon yaşıyoruz bu yıl. Kazananın önceden tahmin edilemediği bir sezon geçiriyoruz. Günübirlik başarılar, günübirlik galibiyetler. Doğrusu, ileriki haftalarda hangi takımın sivrileceği merak konusu.
Bir önceki hafta Yenicami karşısında dört gol bulan Baf Ülkü Yurdu, geçen hafta Cihangir karşısında kalesinde dört gol görmüştü. Bu hafta da Türk Ocağı karşısında, kendi evinde beş gol buldu. İlk dört haftada beş gol atan takım bir maçta beş gol buldu. Kalesinde iki gol görmesine rağmen gol inadı galip gelmesinde önemliydi. Haftaya son sırada giren Baf Ülkü Yurdu böylece rakibini aşağıya çekmiş oldu.
Oynanan futbol keyif vermese de atılan gollerin sayısının çok olmasının seyir zevki konusunda katkı sağladığı bir gerçek.
Kalabalık savunmayla oynamayı tercih eden bir takım BÜY. Buna rağmen kalesinde çok gol görüyor. Joseph ve Felix’in ofansif katkısı çok yüksek olmasına rağmen kolay gol yeme sorunu bu maça kadar hep engel oldu kendilerine. Attığınızdan daha az yemelisiniz ki kazanabilesiniz. Türk Ocağı karşısında bunu başaran takım büyük bir moral buldu bu hafta. Ancak kazanmaya devam etmek için savunma zaaflarını çözmeli.
Özellikle ceza sahası içinde Ertaç’ı 4-5 kişi ile kapatmışken, üstelik kaleye de sırtı dönükken Arif Öztürk gibi tecrübeli bir futbolcu penaltıya sebebiyet verecek bir hareket yapıyorsa bunun çözümü mutlaka bulunmalı.
Türk Ocağı’na bir penaltı ikramı yapıldı rakibi tarafından. Hiç beklemediği anda ikinci golü buldu. Birinci gol ise Ertaç’ın becerisi. Peki bunlar dışında ne yaptı Türk Ocağı veya ne yapmadı?
En önemlisi bireysel oynamayı bırakmalı. Ertaç ceza sahası bölgesinde top alacak ve gol atacak. Bireysel inat takımın bir sistem oturtmasında en büyük olumsuzluk. Boşa çıkan adam olmadığından yapılan top kayıpları, geri dönen toplar, geri dönmeyen savunma ve kademe hataları gole davetiye çıkardı.
Türk Ocağı savunması yakın adam almadıkları için rakip oyuncular çok rahat hareket alanı buluyor. Orta sahanın savunmaya yardım etmemesi, defansın arkasına atılan toplar, stoperlerin uyumsuzluğu ve aralarından adam kaçırmaları, duran toplar ve yan toplarda adam paylaşımında hata. Bunların hepsi yenen bütün gollerde ortaya çıkan zaaflar.
Dikkat çeken bir diğer konu da duran topların nasıl kullanıldığı. Mesafe ne olursa olsun Ertaç kaleye vurmayı tercih ediyor. Özellikle ceza sahası dışından çok etkili vuruşları olduğu bir gerçek ancak hava hakimiyeti yüksek olan Bilal’in de bu toplara gittiği düşünülürse daha uzak mesafelerden farklı organizasyonlar denenmeli diye düşünüyorum.