Haftanın kapanış maçında Türk Ocağı’na konuk olan Gençler Birliği karşılaşmanın 2. devresinde bulduğu gollerle kazanan ekip oldu. Karşılaşmada 90 dakika boyunca yüksek tempo vardı. Her iki takım da açık futbol oynayarak birbirlerinin üzerine gelmeye çalıştılar. Türk Ocağı ilk 15 dakikada rakibine oranla daha çok pozisyona girse de golü bulamadı ve Gençler Birliği oyunu dengeledi. Hatta üstünlüğü ele geçirerek haklı bir galibiyet alıp zirveye ortak oldu.
Gençler Birliği bu gün kazanırken karşılaşmayı izleyen herkese takım oyunu nasıl oynanır izletti. Teknik heyet dahil herkes görevini yaptı. Galibiyette en büyük pay sahibi Hasan Topaloğlu’dur. Türk Ocağı’nı çok iyi analiz ederek “Önce durdurdu sonra vurdu” dersem yerinde bir tabir kullanmış olurum.
Karşılaşmanın başından sonuna kadar Türk Ocağı’nın en önemli silahlarından Dinopeter ve Justice’e önlem alan Hasan Topaloğlu, Sercan Çoban’ı Dinopeter ile, Justice’i de Mehmet Erol ile durdurarak Türk Ocağı’nı bitirdi. Takımın süratli ismi Sercan Çoban defansın sağında görev alarak Dinopeter’e adım attırmadı, Dinopeter’in top ayağına gelmeden ilk müdahelleri yaparak onun yüzünü kaleye dönüp ileriye top taşımasına izin vermedi. Orta sahanın göbeğinde görev yapan Mehmet Erol, Justice’e yakın oynayarak Türk Ocağı’nın pas alışverişini engelledi. Mehmet Erol bu görevi yaparken, oyunun hücum yönünde de takımına katkı sağladı. Takımın golcüsü Ertaç’ı besleyen Dinopeter ve Justice’i durduran kırmızı siyahlılar kalesini gole kapadı. Hasan Topaloğlu’nun güvenini boşa çıkarmayan Sercan ve Mehmet takımın öne çıkan isimleri oldular. Gençler Birliği’nde kaleci Ali kalesinde güven verirken defansın göbeğinde oynayan Ertan ve Yusuf ilk başlarda tutuk başlasalar da daha sonra toparladılar. Defansın solunda oynayan Emir karşılaşma boyunca kontrollü oynadı. İleride oynayan Emeka golcülüğünü göstererek yakaladığı 2 pozisyonu da gole çevirdi.
Türk Ocağı’nda kazanılan Kıbrıs Kupası ve Süper Kupa’dan sonra bu yıl daha iddialı bir kadro kurarak zirveye oynayan bir ekip yaratılmasını beklerken bu gün kulübeden sonradan oyuna girip oyunu değiştirecek futbolcunun olmaması hayal kırıklığı diye düşünüyorum. Bu dar kadro ile nereye kadar giderler bilemiyorum. İlk 15 dakikada birşeyler yapmaya çalışsalar da geriye kalan dakikalarda etkisiz kaldılar. Teknik Direktör Mehmet Bolkan Justice ve Dinopeter’e önlem alan rakibi karşısında 30. dakikadan sonra futbolcuların yerlerini değiştirse de markajdan kurtulamadılar ve ikinci devrenin başlaması ile eski yerlerinde karşılaşmayı tamamladılar. Justice oyuna hiç giremedi, markajdan kurtulmak için boşluklara koşular yapmayarak adeta maçın bitmesini bekledi. Aynı şekilde Dinopeter’de sol tarafta Sercan’ın markajından kurtulmak için hiç çaba sarf etmedi, ısrarla Sercan’ın hata yapmasını bekleyerek maçı tamamladı. Teknik direktör Mehmet Bolkan dışarıdan futbolcularını 90 dakika boyunca markajda kalmasına nasıl göz yumdu? Müdahale etmeliydi...
Türk Ocağı’nda yenilen iki golde bir birinin kopyası gibiydi. Gollerin sağdan getirilen toplardan olması beni şaşırtmadı. Genç İsmet yalnız kaldı. Dinopeter yardıma gelmedi. Savunmanında boş bıraktığı Emeka cezayı kesti. Türk Ocağı bu gün için ilerisi adına ümit vermedi. İlerleyen haftalarda toparlanarak Kıbrıs Kupası ve Süper Kupa’yı kazanan takımın performansına dönmeleri gerektiğini düşünüyorum.