Takımları sezon önceleri teknik heyet ve yönetimin sağlayabilecekleri ile kurulduğu biliniyor. Yönetimler karar verip teknik direktör seçimini yapar. Sonra teknik ekip ve yönetimin verdiği kararlarla oyuncu havuzu genişletilir veya asgariye gidilir. İşte tam da bu karar mekanizması doğru olursa başarıya gidilebilecek adımlar oluşur. Süreklilik için hem doğru teknik ekip, hem de doğru oyuncu grubunun olması gerekir.
Gün adına zeminin kötü olduğunu ve futbol oynamaya elverişli olmadığı için oyun planını gol yemeden, uzun oynayacağı toplara bağlayan Karşıyaka takımı, üretkenlikten uzak bir görüntü sergiledi. Buna ek olarak ikinci sarı kart ile oyun dışında kalan Sena, takımının kazanma şansını tamamen bitirmiş oldu. İlk yarıda mecburen 2 oyuncu değişikliği yaparak ikinci yarı için hamle şansı kalmayan Karşıyaka’nın eksik kaldığı maçtan 1 puanı kazanç olarak görürlerse de, oyun kurgularını ve hücum planlarını geliştirmeleri gerekiyor. Düşünün elinizde ligin kalburüstü bir yabancı oyuncusu var. Fakat onu getireceğiniz toplarla besleyemiyorsunuz. 42. dakikada bacağı çeken Rahmi’nin yerine oyuna ısınmadan giren Toykan ile Karşıyaka takımı oyunu 2 kez durdurup hamle yapınca, ikinci yarı için oyuna sadece bir kez müdahale şansı elde ederek kendilerini bir anlamda kısıtladılar. Oyunda temponun yüksek olmadığı anlar olduğu için haklarını, devre arasında bu değişikliği yaparak kullanabilirlerdi. Karşıyaka kenar yönetimi bunu düşünemedi. İkinci devre 10 kişi kaldıktan sonra hamle yapmak zorunda kaldıkları için 53. dakikada tüm haklarını kullanıp, maçın son 10 dakikasını Mehmet Göktaş’ı sakat sakat oynatarak bitirmelerine neden oldular.
Göçmenköy maçın ilk düdüğünden, son anına kadar sahada ne yaptığını bilen bir görüntü sergiledi. Nazım Aktunç sahaya çıkardığı 11 ve oyuna sürdükleriyle maçı kazanabilme adına doğru hamleler yaptı. Belki maçı kazanamadılar ama İbrahim Çıdamlı önderliğinde oyunu defanstan hücuma geçirme, yönlendirme ve pas oyunları ile takımına çok ciddi oyun üstünlüğü sağladı. Rakibin 10 kişi kalmasıyla tamamen baskı kursalar da, maçı kazanma adına gol ve golleri bulamadılar. Bence saha zemininin kötü oluşuna takıldıklarını söyleyebilirim. Maç genelinde üstün bir oyunla, kalelerinde köşe atışları dışında pozisyon vermeden tamamlayıp deplasmandan 1 puanı aldılar.
Göçmenköy iyi bir Teknik ekibe ve kadroya sahip. Bu yılı geçiş yılı olarak görmeleri gerekiyor. Yönetimim sonuçlar ne olursa olsun Nazım Hoca ve ekibine güvenip istikrarı yakalaması gerekiyor. Zira Göçmenköy son yıllarda çok fazla değişen teknik ekiplerle dikkat çekiyor.
Hakem değerlendirmesi; Şakir Azizoğlu son derece güzel bir maç yönettiğini söyleyebilirim. Saha içinde oyuncularla olan diyaloğu çok güzeldi. Pozisyonlara yakındı. Yardımcıları ile uyum içerisindeydi. Yardımcı hakemi Mehmetcan Erli’nin Göçmenköy adına kaldırdığı bir bayrak için oyuncular ve kulübe çok itiraz etti. Olduğum yerden değerlendirme yapmam doğru değil. Genel anlamda iyi bir maç yönettiler.
Maçın Adamı; futboluyla, kendine olan güveni ve yeteneği ile her takımın aradığı bir oyuncu görüntüsü veren İbrahim Çıdamlı oldu. Oyunu kurmakla kalmadı, saha içinde arkadaşlarına yaptığı uyarılarla takımını çok iyi yönlendirerek maçın öne çıkan adamı oldu.
Karşıyka takımı elindeki cevherlerin farkına varıp, pas oyununa geçerek, oyunu 3.bölgede oynayarak, beklerin ve kanat adamlarının Pote’yi beslemesi gerekiyor. Orta saha adamlarının ayağına top değmeden ve üretemeden maç kazanmak pek de mümkün olmayacak.
Göçmenköy ise, bu denli savunma yapan takımları açabilmesi için dikine topsuz koşularla rakiplerini bozmaları gerekiyor. Pozisyon üretiyorlar fakat bu takımın 3.bölgede biraz daha Remzi’nin yanına ve öne doğru hareketli olması gerekiyor. Quentin ve Gime oyun kurulumu için gelip top alınca kaleden biraz uzakta kalıyorlar. Sonuca gidebilme adına bunu geliştirmeleri gerekiyor.