Kazanmaya alışmak

Burhan Gürkan

Çetinkaya – Yenicami derbileri her zaman çekişmeli geçen mücadelelerdir. İki takımın ligdeki konumu veya form grafiği her ne olursa olsun maçların havası ve mücadelesi her zaman farklıdır.

İlk yarısı oyun anlamında çok da iyi olmayan bir mücadele olsa da ikinci yarıda özellikle Çetinkaya’nın istek ve arzusunun onlara galibiyeti getirdiğini düşünüyorum. Zira ilk yarıda Çetinkaya rakibi karşısında baskı kurmasına rağmen ileriye top taşımakta zorlandı. Ancak ikinci yarıda özellikle attıkları golle gelen özgüvenleri, maça ağırlıklarını koymalarını sağladı. Kırılma anlarında kalelerinde gol görmemiş olmaları da önemli bir şans faktörüydü.

Yenicami ayağa pası iyi yapabilen bir takım ancak ikinci yarıda ikinci bölgedeki baskı, oyuncuların zaman geçtikçe oyunda düşmeleri, Çetinkaya’nın tabir yerindeyse iştahını kabarttı. Çetinkaya kazanılan her topla rakip üzerine gitti. Önce Hakan, sonra da Ömer ile skor avantajını ellerine geçirince iyi olmayan rakipleri karşısında sonuca gitmeyi başardı. Özellikle skor avantajını ellerine alınca çok fazla risk almadan topu ileri oynadılar.

Yenicami birşeyler yapayım derken çok top kaybı yaptı. Bu da maçın seyrini değiştirdi. Maçta yaptıkları olumlu işler sayılıydı. Bunlardan en iyisi Çetinkaya savunmasının arasına atılan toplardı ki bu topların devamlılığı gelmedi.

Maçın iki kırılma anı vardı. Yenicami ilk yarıda 1-0 öndeyken John karşı karşıya bulduğu yüzde yüzlük pozisyonda gol atma başarısı gösteremedi. Kaleci Cenk bir nevi ilk goldeki hatasını bu pozisyonda telafi etti. Çetinkaya’nın 2-1 öne geçmesinin akabinde John yine net bir şans yakaladı, bunu da direğe nişanladı. Bu kırılma anlarından birinin tersi olsa bugün farklı bir skor konuşuyor olabilirdik ama futbolun yazılı olmayan kuralı burada da devreye girdi; Atamayana atarlar.

Yenicami zirve mücadelesinde önemli bir puan kaybı yaşadı. Eksik oyuncuların çokluğu tabi ki bundaki etken. Ama bu karşılaşmada skor avantajını elinize geçirdiğinizde akıllı oynamanız gerekiyor. Bu sezon skoru ele geçirdiğinde topa da hakim olan bir Yenicami’yi defalarca izledik. Ama bu kez bunu beceremediler. Bazı oyuncular beklentileri karşılayamadı bu maçta. Eksikler de çok olunca, yedek kulübesi gençlere emanet ediliyor. Bu gibi durumda da hamle şansınız azalıyor. Yapılan hamleler de meyvesini vermeyince kayıp olasılığı daha da yükseliyor. Bu maçta bunu net bir şekilde yaşadılar.

Çetinkaya kazanmaya alışıyor. Kötü başlayan bir sezon içerisinde inişli çıkışlı maçların ardından kazanmaya alışmak önemli. Ömer’in haftalardır skora katkısı, Behiç’in orta alandaki pas alış verişini ayarlaması, genç Batuhan’ın kırk yıllık Çetinkayalı gibi oynayışı, Faye’nin hücumda sorumluluk alarak rakip savunmayı yıpratması önemli artılar olarak dikkat çekiyor.

Girne Halk Evi ve Gençlik Gücü maçlarında elde edilen galibiyetin özgüveni, bu maçta meyvelerini verdi. Yenicami gibi bir takıma karşı geriye düştükten sonra maçı çevirmek, ligdeki her takımın harcı değil. O yüzden böylesi bir derbide anlamlı bir galibiyet alarak üst sıralara biraz daha yaklaştılar. İkinci yarıdaki oyunları ile de galibiyeti hak ettiler.

Spor basını olarak bu hafta önemli bir değeri yitirdik. Raif Özgüren’i. Umarım ışıklar hep yoldaşı olur. Ona rahmet, sevenlerine başsağlığı dilerim…