Geçmiş yıllarda yayımlanan gazetelerin sayfaları arasında gezinirken gözüme ilişti “Kıbrıs Türk Sporuna Hizmet” başlıklı yazı. İsmini vermek istemeyen bir sporseverin kaleme aldığı ve 21 Mart 1970 tarihli Halkın Sesi gazetesinde yayımlanan yazıda Kıbrıs Türk sporunun kaderinin kulüp yöneticilerine bırakıldığı yazıyor.
Yazı şöyle:
“Kıbrıs Türk sporunun kaderi herkesin bildiği üzere kulüp yöneticilerine bırakılmıştır. Kulüplerimiz sporu kendilerine tek hedef olarak seçmiş olduklarına göre, faaliyetlerini de ona göre tanzim ederek sporun her dalında çalışmaları gerekmektedir.
Üzüntü ila müşahade etmekte bulunduğumuz ortam ise hiç de bu durumu getireceğe benzememektedir. Spor kulüplerimizin çoğu isimlerine göre hareket etmekte kendilerini aciz hissetmektedirler. Halbuki bu şekilde hareket etmeleri hem tüzükleri ve hem de üyelerinin çoğunluğunca arzulanan bir ortamı gerçekleştirecektir.
Biz şuna inanıyoruz ki, Kıbrıs’taki spor kulüpleri voleybol, masa tenisi, basketbol ve güreş gibi sporun diğer dallarında müteşebbis kişileri destekleyerek, bu dallarda faaliyete girişmezlerse, hiçbir organ bunu gerçekleştirme imkanına sahip değildir.
Örneğin, bu gibi faaliyetlere bir başlangıç yapabilmeleri için, spor kulüplerimize ping pong denilen masa tenis; dalında faaliyet göstermelerini teklif edelim. Her spor kulübü kendi camiası içerisinde, kendi elemanları arasında turnuva düzenlesin, kendi takımını temsil edecek kişileri seçsin. Bundan sonrası kolaydır. Biz bu turnuvaları gerçekleştirmek için kulüplerin herhangi maddi zarara uğrayacaklarını kabul etmemekteyiz. Masa, raketler, file ve top bulunduğuna göre, geriye ne gibi bir malzeme kalıyor ki, kulüplere mali yükümlülük yüklensin?
Daha sonra Voleybol dalı seçilebilir. Sahalarımız kurulmuş bulunmaktadır. Elemanlara gelince altı kişilik bir voleybol takımını çıkaramayacak adar eleman eksikliği bulunan bir spor kulübü tasavvur edemiyoruz. Senede bir defaya mahsus olmak üzere dahi olsa kulüplerimiz arasında yer alacak voleybol karşılaşmalarının ilgi göreceğine ve bu dalda da takımlar arası rekabetin doğacağına eminiz.
BİR SPORSEVER”
***
1970’te kaleme alınan bu yazıda da, spor kulüplerinde futbol dışında birçok dalda spor yapılması ve gençlerin, sporseverlerin teşvik edilmesi gündeme getiriliyor.
Ne yazı ki, takvim yaprakları 1970’lerden 2020’lere gelirken dahi birçok spor kulübünün sadece futbol alanında faaliyet gösterdiğini gözlemliyoruz. Hal böyle olunca da, ne kulüplerimiz yeni isimlere kapılarını açıp, gelişebiliyorlar, ne de diğer spor dallarımız layıkıyla destek görüyor.