UBP’nin batırdığı Lefkoşa Belediyesi için seçimlere dolu dizgin gidildiği bu günlerde bu örgütü yasal zeminine oturtmak için çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor.
Kerhen de olsa, başka hesapları için de olsa KKTC Milli Olimpiyat Komitesi başkanlığından ayrılan Eyyüp Zafer Gökbilen’in yerine bu göreve seçilen Serdar Savim, Gökbilen’e olan yakınlığı nedeniyle önyargıların aksine, tüm halkı kucaklayacak bir KKTC MOK oluşturmak için kolları sıvadı.
Bu bağlamda, bazı federasyon başkanları ile oluşturulan komite, 28 Ocak 1984 tarihinde TCM 97/1961 sayılı birlikler ve dernekler yasasına göre, biribileri ile çok çelişen OLIMPIC CHARTER”e göre kurulan KKTC MOK özellikle, Eyyüp Zafer Gökbilen döneminde tüzük ve yasa dinlemeyen bir başkanla karşılaştı.
KKTC MOK’un ana yapısını oluşturan genel kurul üyeliklerini adeta açık artırmaya çıkaran veya uygun olsun, olmasın sırf ayakta durmak için bir yapıyı kuran Gökbilen, bugüne kadar KKTCMOK’u adeta bir çiftliği gibi yönetti.
Bu kötü duruşu önlemek isteyen CTP-BG iktidarları 67/99 sayılı yasada yaptığı değişiklik, kısa bir süre sonuç vermesine rağmen, 2009 erken seçimlerinde UBP’nin yeniden iktidar olmasıyle akim kladı.
Ayakta durmak için de, başta Kuzey Kıbrıs’taki CTP-BG hariç tüm siyasal iktidarları ve en önemlisi derin devleti ve TC Büyük Elçiliğini kullanan Gökbilen, henüz daha tam nedenini öğrenemediğimiz bir nedenle, tüm bu ünvanlarından feragat edip, adeta bir rütbe-i tenzil ile Taekwondo Federasyonu başkanlığına döndü.
Bundan bir süre önce konu ile ilgili olarak, KKTC MOK başkanlığına seçilen BRTK Spor Amiri Serdar Savim ile yaptığımız görüşmede, 29 federasyon’un seçtiği tüzük komitesinin çalışmaya başladığını açıklamıştı.
Bu çalışmaların, ne noktaya geldiğini henüz bilmiyorum ama Spor Federasyonları temsilcisi Aşkın Burcu varılan konsensusta, yeni tüzüğün IOC kriterlerine uygun olarak yapılacağı Burcu ile Savim tarafından açıklandı.
Bu noktada, başından beri konuya ilgi duyan YENİDÜZEN spor yazarlarından Zeki Kayalp, Başkan Savim dahil diğer üyelerin hangi kriterlerle KKTC MOK üyesi olduklarını sorguladı.
Zeki Kayalp, bu konuda yüzde yüz haklıdır. Bu nedenle, IOC kurallarına uygun yeni KKTC MOK tüzüğü hazırlanırken, tüm bu yasa dışılıklar ortadan kaldırılmalı ve sil başkan bir üye yapısı oluşturulmaldır.
Kendisinin, birilerinden icazet almadığını iddia eden KKTC MOK başkanı Serdar Savim ile 29 federasyon IOC kriterlerine uygun bir KKTC MOK tüzüğünü süratle hayata geçirmelidirlerler.
***
Sentetik çim sahalar demek ki sağlıklı
Bugün, dünyada çok tartışılan sentetik sahaların sağlıklı olduğu çok tartışıldı. Özellikle, su sıkıntısı çekilen Kıbrıs’ta deneme-yanılma yöntemine göre ekilen çim sahalar, bir yerlerde yapılan büyük hatalar nedeniyle, her yağmur yağdığında adeta darmadağın oluyordu.
Yıllardır, tüm uğraşlara rağmen, Kuzey Kıbrıs’ta doğal çimden sağlıklı bir saha yapamadık.
Tuhaftır, bizden sadece birkaç kilometre uzakta olan Güney Kıbrıs’ın ektiği çim sahalar tüm olumsuz hava koşullarına rağmen, dimdik ayakta dururuyor.
Özellikle, geçtiğimiz Kasım ayında Fenerbahçe ile AEL Lİmasol arasındaki karşılaşmada bu müthiş olaya tanık olmuştuk. Tüm Kıbrıs’ı afet niteliğinde saran yağmurladan sonra, GSP Stadı hiçbir şey olmamış gibi, bu maça ev sahipliği yapmıştı.
Çim saha konusundaki bu başarısızlıkların ardından, sentetik çim saha yapımına hız veren Kuzey Kıbrıs’ta ilginçtir ki, bir iki küçük sakatlanma dışında, ciddi bir sakatlık nükstemedi.
Eee, madem doğal çimi beceremiyoruz; bari sentetik çimi becerelim.
***
Belediye Tiyatrosu’nu ayakta alkışlamak
Benim, her hafta görüşlerimi bir paket olarak aktardığım “Belge’nin Penceresi” belki bir spor sayfasıdır. Ancak, Kuzey Kıbrıs’ta spor dışında olan güzellikleri veya bazı sorunları de aktarmayı bir yükümlülük olarak kabul ediyorum.
Tabii, bunları aktarırken, haddimi de biliyorum. Çok da bilgim olmayan konularda ahkam kesmek istemem.
Bu bağlamda, geçtiğimiz 27 Mart 2013 Çarşamba akşamı Dünya Tiyatrolar Günü nedeniyle, Lefkoşa Belediye Tiyatrosu’nun oynadığı “Kabare Kıbrıs” oyununu izledim.
Kadim dostum Yaşar Ersoy’un koordinatörlüğünü yaptığı Belediye Tiyatrosunda yer alan oyun Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınlık yüzlerinden olan Aziz Nesin, Haldun Taner ile Çetin Altan’dan alıntılar ile bir duayen Osman Alkaş ve Erol Refikoğlu’nun
başını çektiği LTB oyuncuları ile Genç oyuncuların yer aldığı “Kıbrıs Kabare” izleyicilere son 40 yıllık Kuzey Kıbrıs proflini çizdi.
İki saati aşkın bu oyunda hep kendimizi bulurken, zaman zaman güldük, ağladık ve düşündük.
Hele hele repliklerin birinde, Kuzey Kıbrıs’ın içine düştüğü zor durumu, güya kendileri neden olmamış gibi, şükran edebiyatıyle “YAN BAKAN”IN, ta Ankara’lara gdip “ANA BAKAN”A anlatmasını tüm salon ayakta alkışladı.
Aslında, Kuzey Kıbrıs’ta sanatçı olmak zor zanaat, hele tiyatro sanatçısı olmak, fark etmez ha belediye, ha devlet daha zor.