15 Nisan 2015 tarihinde KKTC MOK’un neden illegal olduğunu anlatmaya çalışmıştım. O dönemler derdimi anlatamamıştım. Yaklaşık iki yıl sonra KKTC MOK yine gündem oldu. Yine illegal olduğu tartışılıyor. İşte o dönemde yazdığım yazı;
“MOK için geçmişte çok şey yazdım. Yönetim şeklini eleştirdim. IOC (Enternasyonal Olimpik Komitesi) kurallarına aykırıdır dedim. Bireylerin değil de federasyonların hakim olduğu, siyasetten tamamen arınmış, proje üreten, ülke sporuna yön veren, şekillendiren, ilkokuldan tutun da üniversitelere kadar sportif veri tabanı olması gereken bir kurumun gerekliliğinden bahsettim. Ancak KKTC MOK ısrarla federasyonların hakimiyetini red ederek işbirliğinden kaçmış ve illigal bir modelle yaşamını sürdürmek istemiştir. Amacı sportif faliyet değildir. Olsaydı yıllardır Kıbrıs Türk sporu için adım atardı. Örneğin hiç bir federasyon KTFF-KOP ilişkilerine karşı çıkmamışken, KKTC MOK kış uyukusundan uyanmış ve kurulmuş oyuncak gibi ayaklanıp KTFF’na karşı çıkmıştır. Sebebi kırmızı çizgisi varmış. Belli ki, talimatla yönetiliyor. O zaman sormak lazım? Sporda kırmızı çizgi kavramı nedir?
Dünyada Olimpiyat komiteleri ideolojik bir felsefenin ürünü değildir. Olamaz da. Siyasi mesaj asla vermezler. Olimpiyat bayrağındaki 5 halkanın ne olduğu ve kimleri temsil ettiği çok açıktır. Malesef KKTC MOK olimpiyat bayrağındaki 5 halkayı temsil etmediği gibi, sporun ruhuna ters düşen genel kurul yapısı ile Kıbrıs Türk sporunun ve sporcusunun utanç kaynağı olmuştur. Kendi federasyonlarından uzak duran dünyadaki tek modeldir. Bu model olimpiyat ruhuna aykırıdır. Amacı spora siyaset sokup, azınlık bir gurubun kırmızı çizgisini savunmaktır. Halbuki renklerin ve çizgilerin kalktığı sporda bizler hala daha yozlaşmış eski kafa siyaset kültürü ile kandırılmaya çalışılıyoruz.
KKTC MOK’un sözde genel kurulunun aldığı son karar tam bir skandal ve tutarsızlıkla doludur. ‘Tüm federasyonlara uluslar arası alanda yardım elini uzatacakmış.’ Daha sonra da ‘Kendi kimliğimizle, bayrağımızla ve devletimizle uluslararası alanda yarışacakmışız.’ O zaman 40 yıldır uluslararası alanda neden yarışamıyoruz? KKTC MOK azınlığının savunduğu uluslararası alan neresidir? Hangi ülkedir? Hangi organizasyondur? Hangi olimpiyattır? UEFA mı?, FIFA mı? Fenerbahçe ile maç yapma mı? Yoksa, uluslararası bir organizasyonda, ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ bayrağı sallanırken ayakta alkışlama mı?
Kendi federasyonlarını reddeden, uluslararası hukuk kavramını benimsemeyen, karşı çıkan ve kendilerini uluslararası hukuğun üzerinde gören, 40 yıldır neden ülkemizi gerçek anlamda uluslar arası alanda temsil edemediğimizi açıklayamayan bir zihniyetin federasyonlar üstünde söz söyleme hakkı yoktur. Olmaz. Olmayacak da.”
Yukarıda okuduğunuz metini yaklaşık iki yıl önce yazmıştım.
Yorumu size kalmış.