Bazen insanoğlu hayatında kötü dönemler geçirir. Yaşadıkları dibe vurmasına sebep olur. Önemli olan, ayağa kalkarak devam edebilmektir. Yenilenmek, kabuk değiştirmek için önemli bir fırsattır. Suyun dibinden ayaklarınızla iterek yeniden yüzeye çıkabilmek için gerekli gücün geleceği zaman da önemlidir.
Futbolda da bu böyledir. Tarihi başarılarla dolu nice kulüpler kötü dönemler geçirerek başarısız olmuştur.
Ülkemizde de buna benzer bir durumu Çetinkaya yaşadı.
Çetinkaya kim ne derse desin, Kıbrıs Türk futbol tarihine elde ettiği başarılarla adını en yukarı yazdıran bir kulüptür. Ancak konu futbol olduğu için başarı kadar başarısızlık da gerçektir.
Sarı kırmızılılar bu sezon tarihinde bir ilki yaşayarak bir alt lige düştü. Kolay değil, 1930 yılında kurulduktan sonra ortak ligde birçok başarı elde edeceksiniz. Akabinde KTFF’nin 1955’te kuruluşu ile birçok sezonu domine ederek lig ve kupa şampiyonluklarında son yıllarda başarılı olmasanız bile ilk sırada yer alacaksınız. Ancak bir gerçek daha var, her başarı tablosunun ilk sırasında yer alsanız bile bu size ayrıcalık tanımıyor. Futbolda lig veya kupa şampiyonlukları sahaya çıkıp mücadele vererek alınan puanları vermiyor.
Evet, başarısız bir sezon tamamlandı. Bir alt lige düşme bana göre süreç içerisinde hiç ‘dünyanın sonu’ olmadı. Belki de iyisi budur Çetinkaya için. Neden? Yenilenip, kabuk değiştirmek için. Neden? Altyapıya yönelik atılan adımların meyvelerini toplayabilmek, gelecek için güçlenmek için.
Çünkü yıllardır taşıma suyla değirmen döndürülür gibi harcanan paralar, 20 yıl öncesi gibi kapalı kapılar ardında oynanan ülkemiz futbolunda bir yere kadar iş yapabiliyor artık. Kalıcı yapı, belli sabit bir gelir olmadan istikrar yakalamak mümkün olmuyor. İstikrar için bu düşüş belki de iyi olacak. Bunlara odaklanmak için Birinci Lig’de verilecek mücadelenin vitrinden uzak olacak olması da bana göre bir avantaj.
Mayıs ayında görevi devralan Başkan Tunalı ve yönetimi zaten ateşten gömleği giymişti. Belli ki o gömlek bir süre daha üzerlerinde olacak. Mühim olan krizi fırsata çevirmek.
Teknik adamlar kazandıkları maçların ardından hep bir söz söyler. “Keyfini bir gün çıkarıp yarın diğer maça odaklanacağız” diye. Çetinkaya da zor olsa da bu üzüntüye çok fazla takılmamalı. Üzüntüsünü bir gün yaşayıp bugünden itibaren kolları sıvamalı. Ama bu olurken de camianın önde gelenleri de muhakkak desteklerini somut olarak hissettirmeli. Çünkü Çetinkaya BTM’ye bile düşse ‘Efsane’dir. Bu gerçek ortadayken ‘Efsane’ olmanın hakkını vermek için tam vaktidir.