Spor, her gelen hükümetin “En fazla önemi vereceğiz”, “Geleceğimizi emin ellerde büyüteceğiz”, “Olmazsa olmazımızdır, önceliğimizdir” dediği bir alandır.
Bunları her 1 buçuk yılda bir değişen hükümetlerde, çokça duyduk. Hükümet programlarına yazıldı, çizildi, uzun soluklu basın toplantılarında anlatıldı. Söylendi.
Kaldı ki, günümüzde binlerce kişinin geçim kaynağı da olan spor, sadece bir “daire” çatısı altında idare edilmekte ve sıklıkla değişen hükümetlerle birlikte, o dairenin vizyonu da değişmekte.
Her gelen hükümetle birlikte, göreve getirilen Başbakan, bir takım ziyaretler ve kabuller yaparak, vaatlerde bulunurken, yeni göreve getirilen Spor Dairesi Müdürü de birtakım istişare toplantıları yaparak, sorunların tespiti ve çözümü için vaatlerde bulunuyor.
Çözülüyor mu sıkıntılar?
Bu çarpık yapıda, “Hayır”.
***
Sporumuzun sıkıntıları biliniyor. Yıllardan beri dillendiriliyor, gündeme taşınıyor, basına yansıyor. Öncelikle bu kronikleşen sıkıntıların üzerine gidilmeye başlamadan, ilk adım olarak bir gelecek vizyonu belirlenmeli.
Bu vizyon, kısa-orta ve uzun vadede sporun seyrini belirlemeli. Sporu yönetecek olana da (gönül arzu ederdi ki Spor Bakanlığı tarafından olması) yol haritası olmalı. Daire müdürleri değişse de o vizyon ve hedeflere yürünülmeli.
Bunu yaparken de nüfus artışına göre, ne kadar tesise ihtiyacımız olacağı, her yıl bütçenin ne kadar artacağı, spor kulüplerinin geliştirilmesi için neler yapılacağı, sportif tanınma açısından nelerin yapılacağı, yaz ve kış sporlarının düzenlenmesi, okullarda sporun nerelere taşınacağı gibi hedefler belirlenip, o hedeflere doğru yürünülmeli. Sporda, kaliteyi ve gelişimi istiyorsak, tek yolu budur.
Aksi takdirde, sürekli değişen hükümetlerle birlikte, her birkaç yılda bir müdür değiştirerek, kabullerle ve zaman zaman birkaç sahanın zeminine müdahalelerle, badana boya ile, bazı kulüplere maddi katkılarla zamanımızı harcarız.
Kronikleşen ve yerinde duran o sıkıntılar üzerine bir yara bandı çekeriz ama o yara hala derinlerde içten içe yanmaya devam eder.
Hal böyle olunca da, ülkemizin spor çıkmazı içerisinde nesiller, kaybolmaya, yok olmaya devam eder.
***
Yakın zamanda önümüzde bir seçim var. Bu seçimle birlikte göreve gelecek olan siyasi parti veya partiler yeni programlarını açıklayacak. Umarım bu programlar açıklanırken, sadece hükümette görev alacak olan siyasi partilerin desteğiyle değil, Meclis’te tartışılarak bir konsensüs halinde Meclis’e giren tüm partilerin desteği ile uzun soluklu bir program ve vizyon hazırlanır.
İlerleyen zamanlarda da hükümet değişse de, müdürler ve amirlikler değişse de, o vizyon ve hedefler orada kalır.