Ligde bulunduğu sıkıntılı duruma rağmen kupada finale kadar gelmeyi başaran Mağusa Türk Gücü’yle ligde son haftalara kadar şampiyon Çetinkaya’yla ikili yarışı sürdüren ve ikinci sırada bitiren Yenicami arasında oynanan kupa finalinde son gülen Yenicami oldu.
Arşivlerin karıştırılıp bu iki takım arasında en son on yıl önce yine bir kupa finali oynandığı ve Yenicami’nin kupayı müzesine götürdüğü maçın bir nevi rövanşı gibi günlerce bu maç konuşuldu. Ayrıca Mağusa Türk Gücü’nün en son 26 yıl önce bu kupayı kazanabilmiş olması da MTG camiasını fazlasıyla bu maça motive etti. Özellikle Mağusa’dan otobüslerle gelen ve kapalı tribünün kendilerine ayrılan bölümünü fazlasıyla dolduran MTG taraftarının coşkusu maçın başında görülmeye değerdi.
Müsabakanın başlamasıyla birlikte her iki takımın da çok dengeli bir oyun anlayışını sahaya yansıtması topun daha çok oyuncular arasında sıkışması ve pozisyon üretmekten uzak bir görüntü çizse de; özellikle MTG adına ilk yarıda Muhammad Diallo ve Uğur’la yakalanan iki tane çok net gol pozisyonunda günün ve maçın kahramanı Ali Duvarcı’nın gole izin vermemesi nedeniyle MTG skor avantajını yakalayamadı. Buna karşılık Massa’yla yakaladığı ceza sahası içerisindeki gol pozisyonu dışında net pozisyon üretemeyen ama topla ceza sahası dışında fazlasıyla buluşan bir Yenicami vardı sahada.
İkinci yarıda Yenicami’nin ağırlığını her hattıyla hissettirdiği ve önce Kadir’in hatasıyla kazanılan penaltı atışını Massa’yla gole çevirmesi ve ardından da Murat Gertik’le tam da tribünlerde MTG taraftarıyla polis arasında yaşanan arbede sırasında oyuncular ve kenar yönetimin de konsantrasyonunu bir an kaybettiği sırada bulduğu ikinci gol, deyim yerindeyse maçı Yenicami’ye kazandırdı. Son çeyrekte gol bulma adına tüm hatlarıyla yüklenen MTG’nin bulduğu iki gol pozisyonunda Ali Duvarcı’nın birini doksan diye tabir edilen direğin üst köşesine tokatlayarak çıkarmasıyla, kalan umutlarını da Atatürk Stadı’nın çimlerine gömdü.
Süper Lig’de Yenicami gibi hedefleri her zaman büyük olan bir takımın sezon başladıktan sonra ve takım iyi gitmezken alan Osman Emiroğlu, ligde ikincilik kupada da şampiyonluk kazanarak ilk sezonunda çok önemli bir başarıya imza attı.
Her iki teknik adamın da son dakikalarda takımlarının geleceği adına genç oyuncularını motive etmek için süre az da olsa sahaya sürmesi ve maç sonrası birbirlerini tebrik etmesi tribündeki hoş olmayan görüntülere rağmen takdire şayan bir hareketti.
Maçın hakemi Savaş Tilki bilinen tatlı sert maç yönetme stilini her zamanki gibi sahaya yansıtarak oyuncular üzerinde otoritesini hissettirdi ve beklenenin aksine sadece bir sarı kartla müsabakayı başarılı bir şekilde tamamladı.