Akşamki karşılaşma, bir çok unsuru içerisinde yaşatan bir karşılaşmaydı. Yılların getirdiği ezeli rekabetin yanında, bir Lefkoşa derbisi, hatta Kıbrıs Türk futbolunun en önemli derbilerinden bir tanesi.
Bunun yanında, her iki takımın şampiyonluk yarışında iddialı olmalarının getirdiği rekabet, ama en önemlisi, geçen yıldan kalma bir hesaplaşmanın karşılaşmasıydı.
Maçta şiddetle puana ihtiyacı olan taraf GAÜ Çetinkaya’ydı. Bu karşılaşmadan mağlup ayrılmaları durumunda, şampiyonluk yarışından önemli ölçüde uzaklaşacak olmaları, maça daha çok asılacağının göstergesiydi. Sonuç olarak Çetinkaya rakibineden mutlaka puan veya puanlar almayı hedefliyordu.
Yenicami'ye gelince, şu ana kadar liglerimizin en iyi takımı olarak,ligin zirvesinde oturuyor. Bugüne kadar aldığı sonuçlar ve ortaya koyduğu futbolla, spor severlerin takdirini kazanmıştır. Karşılaşmaya çıkarken, arka arkaya 10 maç kazanmış bir takımın özgüveni ve oyun anlayışı olarak Çetinkaya’dan daha avantajlı konumdaydılar. Yenicami bu maçı da kazanıp, hem rakibini yarıştan koparmayı, hem de galibiyet serisine bir yenisini eklemeyi hedefliyordu. Ama ne yazık iki takım da bekledikleri galibiyete ulaşamadı.
Her iki takım da oyun içerisinde çok temkinli ve dikkatliydi. Erken gelen Yenicami golü Çetinkaya’yı yıkmadı. Çetinkaya maça asıldı ve ilk yarıyı 2-1 önde kapattı.
İkinci devrede Yenicami daha ataktı. Çetinkaya 2-1’i korumak adına savunmayı kalabalık tutup kontra oyunu tercih edince, kalesinde golü gördü ve maçın hakkı olan beraberlik sonuca yansımış oldu.
Yenicami Erbay'ın olmayışından dolayı, savunmada hatalar yaptı. Erbay çok tecrübeli bir oyuncu. Bu gibi maçlarda takımını çok iyi yönlendiriyor. Çetinkaya Erbay’ın yokluğunu iyi değerlendirip ataklarda çoğalabilseydi, Yenicami’yi çok zor durumda bırakabilirdi.
Rifat ve Ömer dünkü maçta iyi değillerdi. Bu gibi maçları tecrübeli adamlar götütür. Sedat hoca bunu düşünemedi sanırım. Sadece form düzeyini göz önünde tutarak böyle maçları kazanamazsınız. Mutlaka tecrübeli oyuncuya ihtiyacınız vardır. Yenicami’de özellikle ilk yarıda, kendilerine fazla güvenerek oynadılar. Ne de olsa maçı kazanırız düşüncesi hakimdi. Güçlü fiziklerine rağmen, bir çok pozisyonda ayakta duramadılar. Gereksiz yere kendilerini yere attılar. Bunlar Yenicami’nin oyun anlayışı ile bağdaşmayan hareketlerdi.
Geçmiş maçlardaki gibi ayakta kalıp rakibin üzerine gitselerdi, 1-0’dan sonra farkı bulabilirlerdi. Bence özellikle ilk devre, rakibi hafife alarak oynadılar ve yanlış yaptılar. O yüzden 1-0 öne geçmelerine rağmen devreyi 2-1 mağlup kapadılar.
İkinci devre Yenicami daha ciddiydi. Yapılan değişiklikler yerinde olunca, ayrıca maçın ciddiyeti de farkedilince, oyuna ağırlıklarını koymuş oldular ve beraberliği yakalayarak en azında yenilmeme serisini devam ettirmiş oldular.
Çetinkaya, rakibinin gücünü bildiği için, öncelikle gol yememeyi düşünüp, savunmasını kalabalık tuttu. Özellikle Zihni'yi, John'un üzerine koyarak hücum gücünü kırmak istedi. Bunda da başarılı oldu. Yenicami’de John etkisizleştirilince takımın gol noktalarındaki verimliliği de azalıyor. İşte M. Ali hoca bunu yaptı. Yenicami’nin en önemli silahını saf dışı bıraktı ve başarılı oldu.
Çetinkaya’da Eko herzamanki gibi etkiliydi. Tek başına mücadele etmek zorunda kalmasına rağmen, rakip ceza alanında tehlikeler yaratı. Çetinkaya savunması görevini yerine getirdi, ancak hiç hesaba katmadıkları Halil'in savunmadan gelip beraberlik golünü atmasına engel olamadı.
Halil gerçekten Yenicami’de yıldızı parlayan bir oyuncu. Halil için ‘Joker’ desek yerinde bir tespit olur diye düşünüyorum. Her yerde oynayabilecek bir oyuncu. Dün de takımını mağlubiyetten kurtararak önemli bir iş başarmıştır.
Heyecanlı ve güzel bir maç izledik. Sonuç olarak beraberlik maçın hakkıydı.