Bir ülkenin spordaki aynasıdır Milli Olimpiyat Komitesi.
Yani MOK’u.
Ülkenin spordaki duruşunu, vizyonunu, planını dünyaya yansıtan kuruluştur aynı zamanda…
Ülkede bulunan spor federasyonlarının toplandığı genelde spora, özelde branşlara yön verdiği kurumdur MOK.
Ülkemizde hariç.
Daha doğrusu KKTC’de hariç.
KKTC’de bulunan MOK’un yukarıda saydıklarımla bir alakası yoktur.
***
Yılardır içersinde siyaset vardır…
Ve yıllardır dövüş sporlarından öteye gidememiştir.
Federasyonları bünyesine alamadığı gibi, federasyonları ezen bir yapıda olmuştur.
Son dönemlerde toparlanır gibi görünse de eski zihniyetin gölgesi kalmıştır MOK’un üzerinde…
Ve bu modası geçmiş gölgenin zihniyeti kendini MOK’un da üzerinde görerek, başkandan habersiz açıklamalar yapmaktan kaçınmadı.
***
Başkan Serdar Savim özveri ile bir şeyler yapıp, MOK’un saygınlığını artırmaya çalışsa da bunlar yeterli olmadı.
Bardağı taşıran son damla, Futbol Federasyonu’nun Zürih’te imzaladığı belgeyi, kulüplerinin onayına sunacağı gecenin bir gün öncesinde yapılan açıklama oldu.
İyiki de oldu.
Federasyonları ayağa kalktı.
Futbolun dünya ile kucaklaşmasını istemeyen ‘başkanın yönetim kurulu’, başkandan ‘habersiz’ yaptığı bu açıklama kulüpleri, yıllardır çağdaş yapıya kavuşması için mücadele eden federasyonları uyandırdı.
Ve federasyonlar MOK’un seçimli genel kurul yapması istemi ile karara vardı.
***
Çağdaş bir MOK için seçimli bir genel kurul şart.
Çağdaş bir MOK için, tüzük değişikliği şart.
Çağdaş bir MOK için, federasyonların yönetimde olması şart.