Dört haftalık kötü gidişin ardından Lefke dün kendi evinde nihayet rakibi M.A. Yeşilova karşısında galip gelerek kötü gidişe bir dur dedi.
Lefke bu kötü süreci yaşarken rakibi de son beş haftadır mağlup olmuyordu.
Kadrosunda Binya gibi, Lua Lua gibi Türkiye Süper Ligi’nde forma giymiş oyuncuları barındıran M.A Yeşilova takımının Lefke deplasmanına gelirken rahat olacağını düşünmüştüm. Öyle görünüyor ki Lefke’ye gelirken üzerlerindeki klasik Karadağ baskısı ile gelmişlerdi. Oysa ki tribünlerde bu baskıyı hissetmelerine sebep olacak seyirci bile yoktu. Lefke tribünlerinde gözle görünür bir azalma var. Yeni hocanın cezalı olması nedeniyle takımın başında daha önce defalarca bu sahada Lefke’ye karşı oynamış ama bu kez Lefke’nin başarısı için mesai harcayan yardımcı hoca Çağan Çerkez vardı.
Maçta ilk net gol pozisyonu M.A. Yeşilova’dan geldi. Billy Osman kaleci Mehmet’in boşa çıktığı pozisyonda soğukkanlı ve akıllı olsa öne geçen taraf takımı olacaktı. Oyunun seyri ondan sonra nasıl olurdu bilinmez.
İlk yarının sonunda Burak’ın Lefke adına bir penaltı vuruşundan yararlanamaması ve soyunma odasına tek farklı önde girmesini Lefke adına şanssızlık olarak değerlendirmiştim. Zira devreye iki farklı önde girseler rakiplerinin gardını iyice düşürmüş olacaklardı. Nitekim ikinci yarıya Yeşilova hocası iki değişiklikle başladı. Özellikle Lua Lua’nın oyuna girmesiyle Yeşilova oyunu Lefke yarı alanına yıkmaya çalıştı. Lua Lua’nın ofansif anlamda takıma katkı sağlaması ve Allen’in ilk etapta buna reaksiyon gösterememesi Rahmi’yi zora soktu. Yeşilova beraberlik hesapları yaparken savunmasının yapacağı hatayı hesaplamamıştı. Hiç beklenmedik bir anda pozisyon bile yokken Burak’la gelen gol Lefke’yi rahatlatırken Yeşilova’yı oyundan düşürdü. Bu noktadan sonra Lua Lua’nın etkinliği de azaldı.
Yeşilova yine de aradaki farkı azaltmak için çabalarını sürdürdü. Bunun da bir bedeli vardı açıkçası. Hücum ederken defansif anlamda tedbirleri elden bırakınca üçüncü golü kalelerinde gördüler. Dün iyi bir performans ortaya koyan Semih, Burak’ın ona gönderdiği pası çok iyi kullandı. Akıl dolu bir vuruşla hem takımının galibiyetini perçinledi, hem de eski günlere dönüşün sinyalini verdi. Bu arada Burak penaltıyı golle sonuçlandıramadı ancak iki asist bir golle maçı tamamladı ve bana göre maçın adamı olmayı fazlasıyla hak etti.
Genel olarak baktığımızda ne Lefke’nin çok üstün, ne de Yeşilova’nın çok kötü oynadığını söyleyebiliriz. Yenen iki golün aptalca hatalardan kaynaklandığını göz önüne alırsak oldukça kırılgan bir maç olduğunu söyleyebiliriz. Sonuçta Lefke öyle yada böyle sahadan yine farklı bir skorla ayrıldı ve alt sıralardan kurtulma adına iyi bir adım attı.