Jimnastik Federasyonu Başkanı Hasan Sapsızoğlu, haklı olarak sitem etti ve federasyonlara katkı yapılmamasına ve salon kirası ödeyerek faaliyetlerini sürdüren jimnastik kulüplerine salon için yer verilmemesine tepki gösterdi.
İçinden geçmekte olduğumuz pandemi döneminde, birçok sektör gibi, spor federasyonlarımız da ciddi bir dar boğaza girerken, bu ülkede sporun devam edebilmesi için, devletin de elini taşın altına koyması kaçınılmazdır.
Sapsızoğlu açıklamasında, “Jimnastik Federasyonu olarak amacımız sağlıklı nesiller yetiştirmek için tüm ada geneline yayılarak özelde jimnastik genelde ülke sporuna başarılı sporcular yetiştirmektir” dedi ve rakamlar ekledi, “2020 yılında 220 bin TL devlet katkısı alırken 420 bin TL giderimiz olmuştur.
Bir de detay bilgi vereyim, Sapsızoğlu ve ekibi göreve geldikten sonra 150 sporcudan 2500 sporcuya, 5 antrenörden 70 antrenöre, kulübü olmayan federasyondan 15 kulübü olan federasyona taşındı bu spor ve ülke genelinde 24 noktaya ulaştı.
Bu bilgileri neden paylaştım? İmkanlar yaratılırsa ve destek çıkılırsa daha ne kadar büyüyeceğinin ve her yaştan insana ulaşacağının resmidir bu rakamlar… Ve de sadece jimnastik için değil, tüm spor branşları için uygulanmalı, desteklenmeli ve çalışılmalı…
Yine dönüp dolaşıp tüm icraatlar ve işlemler “NİYET” e bağlanıyor. Niyetimiz varsa bir şeyleri yapmak ve geleceği şekillendirmek için, atılan adımlar da ona göre atılır.
Yani ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin attığı adımlara baktığımızda, diğer elzem birçok şey gibi sporun da bir kenara atıldığını gözlemliyoruz.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı yapmak için ayrılan 14 milyon TL ile kaç salon, kaç tesis yapabilir. Tanınmamış bir ülkenin sarayından sadece içinde oturanlar faydalanırken (-ki benim için hiçbir şey ifade etmez), bu tesislerden (-ki benim için çok şey ifade eder) yüzlerce binlerce genç faydalanabileceği gibi, oralardan nice başarılı sporcuların çıkabilip bizim adımızı yurt dışında duyurabilecektir. Ya da Cumhurbaşkanı makam aracı için harcanan 820 bin TL ile kaç federasyona katkı yapılıp da o federasyonlardan çıkacak başarılı sporcuların gururunu yaşayacağız? Bunların hepsi önem ve niyet meselesi. Yeter ki önemsensin sporumuz ve bu noktada da bir şeyler yapmak için düğmeye basılsın. Gerisi laf-ü güzaf…
Futbolda elle oynama kuralında değişikliğe gidildi
Futbolda elle oynama kuralında değişikliğe gidildi. Uluslararası Futbol Birliği Kurulu (IFAB), yeni düzenlemeye açıklık getirdi.
Açıklama FIFA’dan geldi ve IFAB’ın 135’inci genel kurulunun video konferans yöntemiyle düzenlendiğini ve 12. maddede birtakım düzenlemelere gidildi.
Buna göre, elle oynama pozisyonlarının yorumlanmasının, hatalı uygulamalar nedeniyle her zaman tutarlı olmadığı konusunda uzlaşan üyeler, bir oyuncunun elinin / kolunun topa her dokunuşunun ihlal olmadığını doğruladı. Vücudu el/ kol kriteri açısından hakemlerin, hareketin ihlal olup olmadığını belirlemede muhakemelerini kullanmayı sürdürmesi gerektiği kararlaştırıldı. Bir oyuncunun kazara elle oynaması sonucu takım arkadaşı gol atar ya da gol pozisyonuna girerse, bunun artık kural ihlali sayılmaması yönünde karar alındı.
Elle oynama kuralının ihlal edildiği durumlar ise şöyle ifade edildi:
“Bir oyuncu, elini/kolunu topa doğru hareket ettirerek topa elleri / kollarıyla kasıtlı olarak dokunursa, eli/ koluyla doğal olmayan şekilde vücudunu büyüterek elinin/kolunun topa temas etme riskini artırırsa, kazara bile olsa eliyle/koluyla gol atar ya da eliyle / koluyla topa değdikten sonra gol atarsa, kuralı ihlal eder.”
Bu kural da oyuncular, hakemler ve antrenörlerin alışmasına olanak sağlamak açısından 1 Temmuz’dan itibaren yürürlüğe girecek.
Bir de kafa çarpışmaları konusunda bir denemeye gidiliyor. Bir müsabaka esnasında kafa çarpışmalarından dolayı bir oyuncu sakatlanırsa, takımının oyuncu değiştirme hakkı dolsa bile, yerine başka bir oyuncu girebilecek.
Ancak bunu suiistimalleri de engellemek açısından, bir takım bu sebeple fazladan oyuncu değişikliği yaptığı takdirde, rakip takımın da maç sırasında bu uygulamadan faydalanması öngörülüyor.