Pazar günü oynanan TOL-K.K. karşılaşmasından sonra yazdığım yazının ilk paragrafında, TOL’un kaptanı Ertaç’ın son 15-20 yılın en kaliteli gol kralı olduğunu yazmış, ancak futbol yaşının geçmesi nedeniyle 90 dakika sahada kalmasının takımına faydadan çok zarar verdiğini belirtmiştim.
Genç futbolcuların ondan çekindiğini, bu nedenle de gol noktalarında şut çekmek veya topu diğer arkadaşlarına vermek yerine, pas için onu aradıklarını hatırlatmıştım.
Lider vasıfları nedeniyle; antrenörlerin, onu oynatmak veya ne kadar süre vermek konusunda inisiyatif kullanma şansları olmadığını futbolun içinde olan hemen herkes biliyor.
Okuduğunu anlamayan veya duygusal nedenlerle anlamak istemeyenler için bir kez daha yazıyorum.
Aynı soyadı taşıyanların ve kibarca yapılan diğer eleştirileri hoşgörü ile karşılamakla birlikte, akılları sıra Ertaç’a şirin gözükmek amacıyla hakaret etme cüretini gösterenlerin yazıyı bir kez daha okumalarını tavsiye ediyorum.
Ertaç’ı en az sizin kadar ben de seviyor ve futbolculuğu yanında; futbol zekasına ve lider vasıflarına hayran biri olarak geçmiş başarılarını övgü ile hatırlıyor ve gelecekte futbola teknik adam olarak çok şeyler vereceğine inanıyorum.
Ertaç, Türkiye’ye transfer olup, antrenman dozajını kaldıramayıp ülkeye döndüğünde çalıştığım gazete adına kendisi ile söyleşi yapmıştım. Antrenman düzeyinin bizden çok yüksek oluşunu anlatırken, “Her antrenman sonrası kusmaktan içim dışıma çıkardı. Bu yüklemeyi, bizim gibi Kıbrıs’ta antrenman yapanların kaldırması mümkün değil, o nedenle ayrılmak zorunda kaldım” demişti.
Ertaç’ın, futboldaki teknik kapasitesinin üstünlüğü dışında, futbol zekası üst düzeyde lider futbolcu profiline sahip olması, onu, çok yakın gelecekte teknik adam olarak çok başarılı seviyeye taşıyacak.
Her futbolcu gibi, yaşının ilerlemesi nedeniyle Ertaç’ın da futbolcu olarak başarılı serüveni sona ermek üzere. İlle de oynamak istiyorsa, gereken maçlarda ikinci yarılarda süre alması, ona ve takımına pozitif yönde katkı sağlayacak.
Çok yakın gelecekte teknik adam olarak Onu yedek kulübesinde kenarda izlemek, hem biz spor yazarlarına, hem de onu sevenlere keyif verecek.
Bunun dışında, Ertaç adına laf ebeliği yapanlar okuduklarını dikkatle ve anlayarak okusunlar. Yalakalık yapmanın ne Ertaç’a, ne de T. Ocağı’na bir faydası olmaz.