Okumak, spor ve sanat

Serkan Soyalan

Lefke Avrupa Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cemaliye Direktör, Ağustos’ta “Pandemide Çocuk Olmayı” yorumlamıştı. Şimdi nereden konuyu spora bağlayacağımızı merak ediyorsunuz. Hiç oyalanmadan bağlayayım o zaman.

            Direktör, çocuk psikolojisini ve anne-babaların çocuklara yaklaşımını yorumlarken, dedi ki:

            “Soru sormak çocukların doğalarında var. Çocukların sorularını yanıtsız bırakmayın, geçiştirmeyin. Bilmiyorsanız dürüstçe söyleyin ve birlikte doğru bilgiyi araştırıp bulun. Enerjilerini harcamaları için spora yönlendirin veya sportif aktiviteler yaratın. Resim yapmalarına olanak sağlayın, resimlerini de özgür bırakın ki duygularını özgürce yansıtsınlar.”

            Yani hep söylediğimiz; okumak, spor ve sanat…Ötesi yok!

 

***

 

Mental hazırlık

 

            Yetenekli sporcuların bu yeteneklerinin farkına varıp da eğer takım oyunu içerisinde yer alıyorsa takımına, bireysel spor yapıyorsa da sporuna yansıtması çok önemlidir. Geçmişte gerek ülkemizde, gerek yabancı spor alanlarında çok yetenekli ismin, parlayıp söndüğünü ve yok olduğunu gözlemledik. İşte bu noktalarda, artık gelişen dünya ile birlikte, tüm spor branşlarında, sporculara mental destekler de sağlayacak uzmanlara ihtiyaç vardır.

            Bu psikolojik destekle birlikte, sporcular yaptığı spor branşlarına daha bir adapte olacak ve başarıya çok daha kolay ulaşabilecektir.

            Bu durumun son örneğini Juventus’ta gördük. Juventus Teknik Direktörü Andrea Pirlo, 1995 doğumlu Fransız futbolcu Adrien Rabiot için şunları söyledi:

            “Rabiot, komple bir oyuncu. Hem fiziği hem de tekniği bu kadar iyi olan az oyuncu gördüm. Sahip olduğu potansiyelin farkında bile değil. Biz de gerçek bir şampiyon olduğunu anlaması için ona mental açıdan yardımcı olmaya çalışıyoruz.”  

 

 

***

 

“Genç ve umut vadeden futbolcu”

 

            Önceki gün 16 yaşından yeni gün almış olan Youssofa Moukoko, Avrupa’nın en zor liglerinden Bundesliga’da Borussia Dortmund ile ilk resmi maçına çıktı. Ve bu isim, geleceğin dünya yıldızlarından biri olarak gösteriliyor.

            Biz hala 25 yaşındaki isimlere “Genç futbolcu”, “Umut vadeden futbolcu” demeye devam ediyoruz!

 

***

 

Galibiyet başına 3 bin fidan

 

            Önceki hafta okumuştum, Arsenal’da forma giyen Hector Bellerin’in takımının alacağı her galibiyet başına 3 bin ağaç dikimine destek vereceğini açıkladığı paylaşımını.

            Yürekten sevindim, mutlu oldum, takdir ettim.

            Ne güzel olurdu, ülkemizde de her bir sporcunun bu sorumluluğa girmesi…  Ya da federasyonlarımızın sporcuları adına ormanlar oluşturması…

            Örneğin Futbol Federasyonu, dünden bugüne milli formayı terletmiş her futbolcumuzun adına bir ağaç ekerek, bir “Milli Futbolcular Ormanı” oluşturmuş olsa, çevresine yürüyüş yolları yapılsa ve o ağaçlar gözümüzün önünde büyüse, boy alsa ve biz o isimler arasında, değerlerimizi hatırlasak.

            Her yıl yangınlarla ciğerimiz yanarken, her geçen yıl daha da yeşil fakiri olduğumuz bu adada çok Bellerinlere ihtiyacımız var. Bu büyük bir sosyal sorumluluk örneği olmalı ve yapılmalı. Yarınlarımız için, geleceğimiz için… Yeşil adamız için… 

 

***

 

Para ve şöhret huzur getirir mi?

 

            Onları yeşil sahalarda ve saha dışındaki lüks hayatlarıyla, sorunsuz, kaygısız ve çok mutlu sanıyoruz ama işler pek de öyle değil (miş).

            Çağımızın en iyi iki, Dünya’nın gelmiş geçmiş en iyilerinden ve en çok kazanan insanlar arasında olan iki isimden örnekler vereceğim.

            Tahmin etmişsinizdir, Ronaldo ve Messi…

            La Repubblica’ya konuşan Ronaldo, spot ışıklarının altında olmaya, saha içinde ve dışında yaptığı her hareketin dakikası dakikasına izlenmesine, dünyanın en tanınmış sporcularından biri olmaya, basının ve çevresindekilerin ona baskı yapmasına alışkın olduğunu dile getirdi, ancak bir robot olmadığını ve zaman zaman hata yapabileceğini de vurguladı.

            Ronaldo sözlerini, “Beni, hiç problemi olmayan biri olarak görüyorlar. Para ve başarıyı dertsiz olmak sanıyorlar. ‘Bir milyoner nasıl üzülebilir, kriz yaşayabilir?’ şeklinde sorguluyorlar” şeklinde sürdürdü.

            Ve Messi…  Arjantinli yıldız da sonunda isyan etti ve “Herkesin problemi olmaktan bıktım” dedi.

            Hatırlanacağı üzere Barca’da takımdaşı Griezmann’ın performansının ve adaptasyonunun sorumlusu olarak Messi gösterilmiş ve ağır eleştirilere maruz kalmıştı.