Küçük Kaymaklı ile Baf Ülkü Yurdu arasındaki mücadelenin 90 dakikasını özetleyecek olursam, oyun anlamında çok da üst düzey bir karşılaşma izledik diyemem.
İki takımın da hücum elemanları ile topu buluşturmada becerikli davranamadığını söyleyebilirim. Zaten bu da skora yansıdı.
Kaymaklı savunmadan topu oyuna koyma yönünden sıkıntı yaşamasa da orta alanda yetenekli elemanlarını kullanarak hücum elemanlarını topla buluşturmada başarı sağlayamadı. Tabi bunda Baf Ülkü Yurdu’nun savunmada pozisyonu bozmadan rakibini karşılaşması da vardı.
Bu noktada ortada görev yapan oyunculara fazla görev düşüyor. Çünkü esas pas bağlantılarını yapacak olan onlar. Oyunu geriden alarak başlangıcına katkı sağlamalarında sorun yok, ancak pas bağlantılarını sağlamaları adına da çok koşup yer gösteren tek Felix vardı. Gerek bekler, gerekse kanatlar savunmanın baskısı altında bu yer göstermelerini yapamadı.
Keza Baf Ülkü Yurdu da öyle. Deplasmanda savunma tedbirlerini ön planda tuttu. Hücumda ise hazırlık maçlarının parlayan ismi, eski Kaymaklı oyuncusu Osita’ya dayalı bir hücum anlayışları var. “Savunmada hata yapma, top Osita ile buluştur” mantalitesi zaman zaman iş yapsa da uzun vadede ne kadar iş yapacak göreceğiz.
Çünkü Osita bireysel yeteneklerini kullanarak rakip savunmayı çözmeye çalışıyor. Bunda da 54’üncü dakikada başarılı oldu, takımına bir penaltı kazandırdı. Ancak bu penaltıyı kazanırken sergilediği yeteneğini atışta sergileyemedi ve kötü bir vuruşla topu kaleci Raif’e hediye etti.
Maçın da kırılma anı bu penaltı pozisyonuydu.
Genel çerçevede gençlerin ağırlıkta olduğu iki takımın mücadelesinde Kaymaklı, kalabalık savunma yapan rakibi karşısında topu hücuma taşıma/hücum elemanlarına taşımada sıkıntı yaşadı. Pozisyonlar buldu mu? Evet. 66’da Felix’in ceza alanı içinde net şansta şutunu kaleci Gültekin önledi, 73’te Çağlar’ın yan toptan vuruşu da çizgiden çıkarıldı. Ama üretkenlik azdı.
Baf Ülkü Yurdu bu maçta savunma anlamında iş yaptı. Yukarda da belirttiğim gibi Osita temelli hücum anlayışlarının geri dönüşünü uzun maratonda ne kadar alabilecekler, merak konusu.
Hakemler iyi bir müsabaka yönettiler, maça etki edecek kararları olmadı. Onlar adına ilk hafta iyi başladı.
Evet, bir yıldır hasret kaldığımız ülke futbolunda ilk haftayı geride bıraktık. Futbolu çok özledik. Ama bu özlemi gidecek bir oyun da henüz görmedik. Bir yıllık arayı da buna etken olarak gösterebiliriz, yabancı sayısının düşüşünü de, başka etkenleri de… Umarım ilerleyen haftalar daha iyi müsabakalara sahne olur, futbol severler de keyfini çıkarır.