Özuslu “Peki benim gençlerim, sporcularım ne yapacak?” sorusunu sordu.
Konuşmasına hükümetin spora gerekli önemi vermediği ve yönetimde ciddi zafiyet olduğunu belirterek başlayan Özuslu, Kıbrıslı Türk sporcuların özellikle hem Türkiye’de hem de Kıbrıs Cumhuriyeti’nde yok sayıldığını ve esaret altında yaşamaya devam ettiğini belirtti.
Geçtiğimiz gün kendi imkanları ile Kıbrıs’a gelen Macaristan 3. Lig ekiplerinden Tempo FFC takımının Ortaköy ile yaptığı maçı yerinde takip ettiğini aktaran Özuslu, uzun yıllar sonra Ortaköylü futbolcuların yabancı bir takımla oynamanın tadını çıkardığını ifade etti.
KTFF’nin dışa açılım süreci
Avrupa’nın bazı büyük kulüplerinin Avrupa Süper Lig’ini kurma konusunda UEFA ve FIFA ile mahkemelik olduğunu, konunun Avrupa Adalet Divanı’na taşındığını hatırlatan Özuslu, divanın bu ligin kurulmasına yönelik herhangi bir engel olmadığını ve UEFA – FIFA gibi kuruluşların tekel olamayacağı yönünde karar aldığını belirtti.
Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu’nun düzenlediği basın toplantısında bir çıkışının olduğunu, KTFF’nin Asya Futbol Federasyonu’na üyelik sürecinin TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Bahreyn ziyareti sırasında konu ile ilgili yaptığı açıklama sonrasında bu konunun da diplomatik sıkıntılara neden olduğunu dile getirdi. Kıbrıs Futbol Federasyonu’nun (KOP) Asya konusunun akabinde 2013 sürecine atıfta bulunduğunu hatırlatan Özuslu, aradan 10 senenin geçtiğini ve bir adım ilerlenemediğini dile getirdi.
Özuslu: Peki benim gençlerim, sporcularım ne yapacak?
“Türkiye, KKTC’yi tanıdığını söylese de sürekli Kıbrıs Cumhuriyeti sporcularını konuk ediyor, takımlarını her türlü alanda konuk ediyor. Peki benim gençlerim, sporcularım ne yapacak?” sorularını soran Özuslu, “Bu vesile ile hem Kıbrıs Rum liderliğine, hem de Türkiye Cumhurbaşkanı dahil olmak üzere bütün Türkiye Cumhuriyeti Devletine ne olacak bu Kıbrıs Türk gençliği diye sormak istiyorum” dedi.
KKTC Atletizm Federasyonu Başkanı Ferhat Sakallı’nın Türkiye Atletizm Federasyonu ve KTFF Başkanı Hasan Sertoğlu’nun Türkiye Futbol Federasyonu’na geçtiğimiz hafta kale alınmadıkları ve gerekli desteği vermediği yönündeki tepkilerini konuşmasında aktaran Özuslu, “Ben burada sporcularımız ve toplumumuz adına Kıbrıslı Türk sporcuların tost makinesindeki ekmeklerin arasında eriyip giden, kaşar peyniri gibi olma durumunu kabul etmem” açıklamasını yaptı.
“Spor Dairesi şu anda fiilen aslında sporun başında maalesef değildir”
Tüm bu konuların Kıbrıs sorunu ile bağlantılı olduğunu vurgulayan Sami Özuslu, “Doğru vizyon bizim federal çözüm hedefimizdir. Bu işlerin müzakere masasında konuşulmasıdır. Bilemediniz, iki lider veya onların görev vereceği spor insanları arasında konuşulmalıdır. Bu sporla ilgili haksız uygulama, esaret durumu ortadan kaldırılmalıdır. Spora ve sporcuya hükümetiniz değer vermez dediğimde, ki sayın sporun bağlı olduğu Başbakan’ın da burada olması gerekirdi, Spor Dairesi şu anda fiilen aslında sporun başında maalesef değildir, bu konuda spor camiasının çok ciddi şikayetleri vardır” ifadelerini kullandı.
“Atatürk Yüzme Havuzu kapatıldı, çünkü orada kolibasili üredi”
Atatürk Yüzme Havuzu’nda yaşanan sıkıntılarla ilgili sporcu aileleri ile geçtiğimiz hafta görüştüğünü aktaran Sami Özuslu, bir buçuk yıldır skorbord olmadığı için yarışmaların yapılamadığı havuzda, ısınma, cankurtaran havuzun ufak oluşundan dolayı kullanım sıkıntısında yaşanan aksaklıkların da olduğunu belirtti. Özuslu, “Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da şahitlerden biridir. Gittiği gün o da rastgele orada yüzüyordu, sık sık da gidiyordur. Şimdi bu havuz kapalı. Çünkü orada kolibasili üredi. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi orayı kapattı. Şu anda bu yüzden yarışmalar, antrenmanlar orada yapılamıyor. Böyle de bir ilgisizlik, bilgisizlik var” dedi.
“Gençlik ve Spor Bakanlığı geçmişteki gibi olmalı”
Spor Şurası ile ilgili konuşan Özuslu, “Buradan bilesiniz ki, Sayın Başbakan ve Spordan Sorumlu Müsteşar ve Daire Müdürü’ne söyleyesiniz ki, burada yapılması gereken çok iş olduğu söyleniyor, sizin de onayladığınız Şura iradesi ile çıkan metne göre Spor Bakanlığının geri getirilmesi gerekiyor. Gençlik ve Spor Bakanlığının bu ülkede geçmişte olduğu gibi ihdas edilmesi gerekiyor. Başbakanlık binlerce mevzu içinde zamanı kalacak da, sporla da ilgilenecek, havuza da bakacak, uluslararası temaslara da bakacak, Türkiye’nin bize uyguladığı spor ambargosunu da ortadan kaldıracak. Şura kararlarında en önemli öne çıkan unsurlar özellikle tesisleşme. Okul yaparken okula entegre olan spor binaları şarttır. Okullarda bırakın spor salonu, yürüyecek yol da yoktur. Bunlar için planlama, koordinasyon, spora doğru düzgün bakış gerekir” dedi.
Özuslu sözlerinin sonunda spor fonunun doğru düzgün kullanılmadığı, hatta oraya akan kaynağın başka yerlere kullanıldığı, bu kaynakların hangi kriterlere göre kullanıldığı herhangi bir izahatı olmadığını belirtirken “Bu konuda buram buram partizanlık kokuları gelmektedir” ifadelerini kullandı.