Son dönemlerde hep Mayıs ayına denk gelen İtalya Turu “Giro”, hayat döngümüz içinde ilk kez bize bir Ekim ayında merhaba dedi. Ve uzunca süren ve halen devam etmekte olan pandemi süreci ile beraber umudun rengi 1 ay boyunca “pembe” oldu…
Giro’nun bisiklet kültürü üzerine etkisi, Giro’nun kendi tarihi ile yeryüzü tarihinin kesişim noktaları, İtalyanların bir “bisiklet yarışına” bakış açıları ve onu nasıl sahiplendikleri, Giro’nun kendi içinde yarattığı ve üstüne roman yazılabilecek hikayeler tamamen başka bir yazının konusu. Biz günümüzü konuşalım, 2020’yi.
Bir döneme damgasını vurmuş, 1980’lerin ortasından 1900’ların başına kadar bisiklet dünyasının en renkli takımlarından biri olan La Vie Claire takımının sportif direktörü Paul Köchli, bisiklet yarışlarının futboldan çok ayrı bir stratejiye sahip olduğunu anlatır. ‘İki takımın mücadele ettiği futbolda tek amacınız -karşınızda bir tane olan- rakibinizi yenmek iken, bisiklette birçok faktörle mücadele edersiniz’ der Richard Moore’un yazdığı ve Zebraska Yayınevi tarafından Türkçe’ye çevrilen “Elveda Porsuk” kitabında. Bu faktörler arasında onlarca takım, yüzlerce bisikletçi, kafa rüzgarları, yanal rüzgarlar, kazalar, yağmur ve ölümcül tırmanışlara sahip etaplar vardır. Her gün sonu hatta her an etabın içinde tüm planınız alt üst olup değişebilir…
2020 Giro’ya yeni bir tarih verildiğinde ve katılım listesi de yavaş yavaş oluştuğunda kafamızda en azından 5-6 tane genel klasman favorisi vardı. Geraint Thomas, Kruijswick, Nibali, Simon Yates ve Jakob Fuglsang gibi yetenekleri azımsanmayacak sürücüler ile 25 yaş altı potansiyeli yüksek isimler sporun en güzel pembesi için mücadele edeceklerini duyurdular. Covid-19 belası işleri bayağı zorlasa da, Giro bu sene de bizi mahcup etmedi.
Tour de France’da istediğini bulamayan Ineos Grenadiers, Giro’ya inanılmaz umutlu geldi ama Geraint Thomas henüz 3. günün başında, meşhur Etna yanardağının tırmanılacağı günde, nötralize bölümde Bahrain McLaren takımına ait bir su şişesinin üstüne sürünce çok kötü biçimde yere kapaklandı ve kalça kemiğindeki kırık ile etabı tamamladı. Bizler ekran başında kazayı göremediğimiz için sadece Geraint’in yırtılmış formasından kaza yaptığı çıkarmını yapmıştık ama leğen kemiğini kıracak ciddiyette olduğunu sonradan öğrendik. Çok hazır bir şekilde Giro’ya gelen Thomas’ın tüm hevesi 3 gün sürdü ve Galli sürücü 4. Güne başlayamadı.
Sonrasında Arnoud Demare’ın “beni niye Tour’a götürmediniz” dercesine sprint galibiyetlerini izledik. Bu 3 etap galibiyetinin arasına ilk gün zamana karşı etabını kazanan Ganna’nın bir de kaçış ile etap kazanmasını da sıkıştırdık. Böylesine bir fiziğe sahip sürücüden beklenmeyecek şekilde tırmanan ve etabın son yokuşunu büyük aynada çıkan Ganna’nın bacakları inanılmaz güçlü gözüktü.
İlk haftanın sonunda bir de Alex Dowsett etap galibiyeti izledik. Yakın zamanda bebek bekleyen Alex’in Israel Cycling Academy ile olan sözleşmesi bitiyordu ve ona henüz ne kendi takımından ne de başka bir takımdan teklif yapılmıştı. O nedenle bu etap galibiyeti zaten kendiliğinden büyük bir başarı olan Giro’da etap kazanmanın çok daha üstünde anlamlar ifade ediyordu. Etap sabahı twitter hesabından “Bugün çok acayip geçecek. Çünkü dişlerimi fırçaladıktan sonra kahve içmediğimi farkettim!” yazdıktan sonra etabı kazanan 32 yaşındaki Dowsett, etap sonrası ropörtaj esnasında da sırf bu yüzden gözyaşlarını tutamadı. Çünkü bu galibiyet sadece bir galibiyet değil, sonraki sezona daha iyi bir kontrat, doğacak çocuğu için bir gelecek ve omuzlardan kalkan çok ağır bir yük demek. Akan gözyaşları da bisiklet sporunun duygusal gerçeği işte…
İkinci haftaya başlarken yapılan Covid-19 testleri beklenen güzel haberleri getirmedi. Dinlenme günü testleri sonrası 1 Jumbo-Visma sürücüsü, 1 Team Sunweb sürücüsü, 4 Mitchelton-Scott çalışanı, 1 INEOS çalışanı ve 1 Ag2r La Mondiale çalışanın testleri pozitif çıkınca ortalık karıştı. Önceki günlerde Simon Yates'in pozitif çıkan testi sonrası yarıştan ayrılması ile birlikte ikinci şoku yaşayan Mitchelton Scott, takım halinde Giro'dan çekildiğini açıkladı. Jumbo Visma yaptığı açıklamada pozitif çıkan sürücünün takım lideri ve Genel Klasman favorisi Steven Kruisjwick olduğu ve sporcunun yarıştan ayrıldığını açıkladı. Team Sunweb ise söz konusu sürücünün Michael Matthews olduğunu açıkladı. O da yarıştan çekildi. Sonrasında ise Jumbo-Visma da Mitchelton-Scott gibi komple takım halinde yarıştan çekildiğini açıkladı. Yarış öncesi favori 3 isim (Geraint Thomas, Kruisjwick ve Yates) bir anda yarış denkleminden çıkmış oldu. Giro, ikinci haftaya tüm sürprizlere açık bir şekilde başladı. Bunun aksine rölantide geçen ikinci hafta sonunda herkes artık INEOS’tan etap galibiyetleri bekliyordu normal olarak. Haftanın sonlarında Ganna, zamana karşı etabında Ineos’a bir etap daha getirirken, Ineos adında asıl sürpriz Pazar günü Tao Geoghegan Hart’ın kazanması oldu. Tao böylece etabı üçüncü sırada bitiren bir diğer genç isim Sunweb sürücüsü Jai Handley ile beraber 7 basamak yükselerek bir anda favoriler arasına girmeyi başardı. Artık acı dolu son haftaya giriş yapıyorduk.
Dinlenme günü testleri bu kez 1 pozitif çıkardı. O ismin Mart ayında yine pozitif testi bulunan BAE sürücüsü Fernando Gaviria olması çok garipti. Son haftada menüde Madonna di Campiglio, tüm ihtişamı ile Stelvio ve Sestiere gibi sınırları zorlayacak tırmanışlar vardı.
Madonna di Campiglio’da Tao, Hindley ve Kelderman üçlüsü beraber finişe geldiler. Uzunca bir süredir pembe mayoyu taşıyan Almeida ise ha bugün ha yarın mayoyu kaybedecek derken böylesine zorlu bir etabı mayoyu taşıyarak atlatmayı başardı. Ama bu etap biraz hazırlık testi gibiydi, asıl sınav ertesi gün Stelvio’da yapılacaktı.
Stelvio geçidi, Passo dello Stelvio, Giro’nun en mitik tırmanışlarından biri sayılıyor. 2757 metre yüksekliği ile Alp dağlarındaki en yüksek ikinci asfalt nokta olan geçit, birinci sıradaki Fransa sınırlarındaki 2764 metrelik Col d’Iseran’ın hemen altında yer alıyor. 900 metre yükseklikte başlayan tırmanış, tam 24.8 km’de tepe noktaya varıyor. Maksimum eğimin %11’e ulaştığı geçitte averaj eğim ise %7.4. Tour de France’da, Giro’da ve Vuelta’da geçtiğimiz çok daha yüksek eğimli noktalar olsa da, Stelvio’yu mitik yapan tırmanışın uzunluğu… Tırmanış bitmiyor, bitmiyor, bitmiyor… Tırmanış esnasında her bir firkete, her bir viraj bize kendi hikayesini anlatıyor aslında. Bisikletçiler de bu hikayenin bir parçası olabilmek adına, kültürü yol esnasında hazmederek, tarih sayfalarına geçmeyi amaçlıyorlar.
18. Etabın sonu da böyle oldu. Yarışın bir anda favorisi olan ikili Tao Geoghegan Hart ve Jai Hindley, abileri ve Tao’nun takım arkadaşı Rohan Dennis’in arkasına takılarak bu uzun tırmanışı önde geçtiler. Sonrasında meydan ikiliye kaldı ve etabı kazanan Jai Hindley oldu, adını da Stelvio etabı kazanan sayılı isimler arasına henüz 24 yaşındayken yazdırmayı başardı. Bu gün sonunda 17 gündür pembe mayoyu taşıyan Deceuninck QuickStep sürücüsü 21 yaşındaki Joao Almeida, mayoyu Wilco Kelderman’a devretti. Almeida, ilk kez katıldığı Giro’da
Ertesi gün ise kaos ile başladı. Giro’nun bu seneki en uzun (258 km) etabı olan gün, Stelvio etabının hemen arkasına gelince, bir de sonraki gün Sestriere etabını göz önüne alınca, sürücülerin tepkisi kaçınılmaz oldu ve start noktasında sürücüler yarışa başlamadılar. Kötü hava koşulları ile beraber eylem yapan bisikletçiler, etabın kısaltılmasını talep ettiler ve böylece etap 124 km’ye düşürüldü. Tüm bu kaos sonrası son kurşunlar Sestriere’e saklanmıştı.
20. etap öncesi lider Wilco Kelderman arkasında yer alan ikinci Hidnley ile üçüncü Tao Geoghagen Hart arasında sadece 3 saniyelik bir zaman farkı bulunuyordu. Yarış içinde adeta “kırılma” yaşayan Kelderman gerilerde kaldı ve yine meşhur üçlü, Hindley, Hart ve Rohan Dennis önde tempo yaptılar. Rohan Dennis’in takım arkadaşı Tao’ya yaptığı inanılmaz katkı takdire şayandı. Geçtiğimiz senelerde bulunduğu takımlarda problemler yaşayan ve kişiliği bu şekilde düşünülen Rohan Dennis’in geçirdiği bu değişim, bizim gözümüzde de tüm algıyı değiştirdi. Etabın son bölümünde bulunan süre kapısını önde geçen Hindley, aldığı ekstra 1 saniye ile Tao ile arasındaki süre farkını 4 saniyeye çıkardı. Fakat etap sonunda etabı kazanan Tao’nun aldığı 10 saniye bonusa karşılık Hindley 6 saniye bonusu alınca, süreler bir anda eşitlendi. Yani özetle geçtiğimiz 19 etabı resmen “oynamamış” sayıldık! Eşitlenen süre de öyle az bir şey değil hani, 82 saat 22 dakika 7 saniye!
Son etap Milano’ya giden 15 km’lik bir zamana karşı etabıydı. Etabı “zamana karşı canavarı” Ganna’nın alacağı aşırı derecede belliydi, bütün odak noktamız ise Hindley ve Tao üzerineydi. Tao Geoghagen Hart, bu avantajını iyi kullandı ve açtığı 39 saniye fark ile pembe mayonun son gün sahibi oldu. Bu sonuçla pembe mayoyu yarış içerisinde hiç giymeden kazanan ilk isim olurken, INEOS’un 2014 sonrası devam eden “her sene en az 1 büyük tur şampiyonu çıkarma” istatistiğini de devam ettirmiş oldu.
Çok naif yürekli bir genç olan Tao Geoghagen Hart, geçen sezon kendisini iyiden iyiye hissettiren genç nesilin bir başka temsilcisi. Egan Bernal, Mathieu van de Poel, Wout van Aert, Remco Evanepoel, Marc Hirschi, Mads Pedersen, Pavel Sivakov, Sergio Higuita, Lennard Kamna, Tadej Pogacar, Joao Almeida, Jai Hindley ve Tao Geoghagen Hart. Aralarına katılacak yeni isimleri bekliyorlar. Ve sahne yavaş yavaş değil, çok hızlı bir biçimde değişiyor…