Gönyeli yıllardan sonra zirvedeydi. Lefke ise zirveye doğru emin adımlarda ilerliyordu. Karadağ’da Lefke üstünlüğünü gösterebilecek miydi yoksa Gönyeli zirvedeki yerini koruyarak mı evine dönecekti.
Merak edilen soruların cevabı sahada verilecekti. Peki her iki takım maçı kazanmak için gerekenleri yapabildi mi?
Gönyeli Lefke’ye puan olarak avantajlı geldi. Bu maçı kazanması tabi ki Gönyeli’yi şampiyon yapmayacaktı ama Karadağ’da alınacak bir galibiyet çok önemliydi. Puan ve ötesiydi.
Lefke için ise ligin zirvesine yerleşme maçıydı.
Aslında çok erken ama şampiyonluk hesapları yapılıyorsa bu tip final niteliğindeki maçların kazanılması gerek.
Gönyeli’nin takım savunmasındaki başarısı haftalardır konuşuluyor. Zaten kalelerinde gördükleri gol sayısının az olması bunun en büyük göstergesi.
Lefke bugün bu istatistiği yerle bir edecek bir oyun planıyla karşı karşıyaydı.
Gönyeli özellikle maçın ilk bölümünde fazla adamla geldi. Geriye dönüşlerde ise hep eksik kaldı. Ortada kocaman bir boş alan vardı. Eğer Lefke baskı sonucu kazandığı toplarla geçiş oyunlarını hızlı yapsaydı neticeye çok daha kolay gidebilecekti. Bunu yapmadı. Genellikle topu kapan futbolcu dripling veya yan pas yaptı. Bu durumda Gönyeli bugüne kadar çok başarılı olduğu takım savunmasını yapabilmek için gerekli zamanı buldu.
Lefke set oyunu ile neticeye gitmeye çalıştı. Özellikle üçüncü bölgede Hermann’ı aradı. Acaba aranan Hermann mıydı?
Hermann’ın yokluğunda Kasım en önde başladı. Böyle olunca stoperlerin arasında kaldı. Topla fazla buluşamadı. Oysa ki Kasım bu maça kadar forvet arkasında oynadı. Top alışverişlerini daha fazla yaptı. Yüzü kaleye dönük buluştu ve daha etkili oldu.
Ev sahibi takım geriden oyun kurmayı başaramadı. Kaleci Mehmet aldığı topların nerdeyse tamamını uzun oynamayı tercih etti. Tabi ki stoperlerin kenara açılıp top istememesi, ısrarla yerinde çakılı durmasının bunda katkısı çok büyüktü.
Sylla’nın performansı takımın başarısı ile doğru orantılı ama bana göre Gönyeli’nin en büyük silahı geriden gelenler.
Azat ve Kahraman gibi iki tane hücumcu beke sahip. Bunlara kanat oyuncuları Burak Koçar ve Ahmet Can Temel’i de eklemek gerek. Ancak Lefke karşısında takımın bu özelliği tartışılır oldu. Ahmet Can ve Burak sadece golde vardı. Burak’ın asisti, Ahmet Can’ın güzel vuruşu kadar Sylla’nın yaptığı topsuz koşu da golde büyük etkendi. Ahmet Hatay ve oyunda kaldığı sürece Erdinç üçüncü bölgede neredeyse hiç görünmedi. Eğer bu Serkan hocanın tercihiyse saygı duyarım. Ama bu anlayışla, başka gol olmaması da sürpriz değildi.
Oyunun geneli durağandı. Kalite ve tempo çok düşüktü. Takımlar birer puana razıydı. Oyun da buna göre oynandı. Ama maçın hakemi Evren Karademir oyunu hızlandırmak amacındaydı. Kendini yere atmalara, aldatmalara kanmadı. Oyunu kesmedi ve oyuna biraz da olsa hareket kattı.