Sporun, dünya üzerindeki etkisi düşünüldüğünde, siyasetin de önünde yer aldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Geniş kitlelere hitap eden, branşı ve izleyici sayısı oldukça fazla olan spor, kişilerin fanatizmin de ötesinde, zaman zaman uğrunda ölümlerin bile göze alındığı bir yarıştır. Bu yarışın içerisinde, en çok ilgi duyulan spor dalı, herkesin de hemfikir olduğu futboldur.
Ülkeler, kendi yaşam standartları ve ülke koşulları çerçevesinde futbola olan ilgilerini saptayıp, hedeflerini ona göre belirliyorlar.
Ülkelerin, öncelikle kendi insanının genetik yapısını ve ülkesinin iklim koşulları belirleyip, hangi spor dalına yatkın olduğu tespit ediyorlar. Bunu tespit ettikten sonra da sportif açıdan hedeflerini ortaya koyuyorlar. Örnegin; Latin Amerika ülkelerinin en büyük genetiksel ve iklimsel özelliği, futbola olan yatkınlıklarıdır. İnsanlar bu yeteneklerinin farkındadırlar. O nedenle en büyük idealleri, çok iyi futbolcu olup, Avrupa ülkelerinin birinde top koşturmaktır.
Kısacası kendilerine hedef belirleyip, iyi oldukları futbol dalında Avrupa’daki önemli kulüplerin birinde iyi paralar karşılığında futbol oynayabilmektir. Bu bir hedeftir ve bu hedef doğrultusunda yaşam biçimlerini de ona göre ayarlamışlardır.
Bu gibi hedefleri olan ülkeleri sıralamak mümkündür. Amerika’da; basketbol, atletizm, yüzme vs. İskandinav ülkelerinde; kış sporları. İngiltere’de; futbol, golf, tenis. İspanya’da; futbol, basketbol. Bu örnekleri daha da uzatabiliriz.
Bu örnekleri sıralarken, gelmek istediğim esas nokta ülkemiz koşullarıdır. Bizim de ülkemizin iklim ve genetiksel yapısı incelendiğinde, futbol ve atletizm ana branş olmak üzere, birçok dalda başarılı olabilecegimiz kanıtlanmıştır. Atıcılık, bilardo, darts, masa tenisi, tenis gibi bireysel dallarda da ne kadar başarılı oldugumuz ortadadır.
Birçok yeteneklerimizin zaman içerisinde elde ettikleri başarılar herkes tarafından çok iyi bilinmektedir. Fakat ne yazık ki politik açıdan ülkemizin içerisinde bulunduğu tanınmamışlık zırhı, gençlerimizin önünü tıkamaktadır. O nedendendir ki hedefsiz yapılan sporun ülke yeteneklerinin bir bir yok olmasına neden oluyor.
Halbuki tanınmış ve dünya insanları ile yarışma olanağı bulmuş bir ülke olsaydık, gençlerimizin ne kadar büyük başarılara imza atacaklarını hep birlikte görecektik. Bir çok yetenekli gencimiz, ne yazık ki amaçsız yaptıkları spor ugruna yok olmaktan kurtulamıyorlar.
Şimdi yeni kurulan ve adına da REFORM HÜKÜMETİ denilen hükümetimizden, gençligin önünü açacak girişimlerde bulunmasını İstiyoruz. Eylül ayı içerisinde iki toplum arasında yeniden görüşmeler başlıyacak. Bu görüşmeler esnasında yeni kurulan hükümetin, ülkemize uygulanan ambargolar konusunda etkin tavır belirlemesi gerekiyor. Hiç olmazsa, karşı taraftan iyi niyet jesti olarak bir hamle yapılması zorlananilir.
Futbolda, her iki federasyon arasında başlatılan iyi niyetli yaklaşımın desteklenmesi konusunda etkin adım atılmasına yardımcı olunabilinir. Eğer futbolda iyi niyetli bir girişim başlatılırsa eminim bu olumlu adım tüm branşlara da yansıyacaktır.
Reforum Hükümeti’nden beklentimiz, spor adına olumlu adımlar atılmalarıdır. Gençliğimiz belirsizlikten ve önünü görmeyeceği spor yapmaktan bıkmıştır. Artık gençlerin de yeteneklerini sergileyecegi, uluslararası arenalarda boy göstermek arzusuna yanıt verecek çalışmalarınızı başlatın ve hükümetin adına yakışır bir biçimde SPORDA DA REFORMU gerçekleştirin.